1. YAZARLAR

  2. M. HASİP YOKUŞ

  3. İskoçya’ya bakıp utanması gerekenler…
M. HASİP YOKUŞ

M. HASİP YOKUŞ

Yazarın Tüm Yazıları >

İskoçya’ya bakıp utanması gerekenler…

31 Mart 2023 Cuma 20:27A+A-

1960'larda İskoçya'ya göç eden Pakistan asıllı bir baba ile Güney Asyalı bir annenin çocuğu olan Hamza Yusuf’un İskoçya’nın yeni Başbakanı olarak göreve başlaması, yerli ve yabancı medyada epey ilgi gördü. Özellikle de Başbakanlık konutunda ailesi ve konut çalışanlarına teravih namazı kıldıran görüntüleri çok konuşuldu.

Hamza Yusuf’un dünya görüşü ve dini anlayışı hakkında farklı yorum ve değerlendirmeler var. Doğrusunu isterseniz bu yorum ve değerlendirmelere lehte veya aleyhte söz söyleme durumunda değilim. Esasında yazının konusu da bu değil.

Türkiye’de özellikle Batıcı/Kemalist oligarşinin temsilcisi kişilerin söz birliği etmişçesine Batı demokrasisine, hoşgörü anlayışına, toplumun farklı kesimlerine karşı gösterdikleri toleransa, liyakata verdikleri öneme vs. yaptıkları övgü dikkat çekicidir. Bu söz konusu koro burada da durmayarak “görüyorsunuz, Batı’daki gelişmişliği ve ileri demokrasi kültürünü… Müslüman ülkelerin birinde bir Hıristiyan veya Yahudi birinin Başbakan olabildiğini düşünebilir misiniz” diyerek Müslümanlara demokrasi ve ahlak dersi vermeye yelteniyorlar.

İsim vermek istemem ama bu koroya katılanların büyük çoğunluğunun; yıllarca ülkedeki Müslüman çoğunluğa karşı yapılan haksızlıklara ve zorbalıklara arka çıkarak destekleyen, dini hassasiyet taşıyanları İran veya Suudi Arabistan’a gitmeyi öneren, kamusal alanda dini görünürlüğe karşı tehditkâr bir dil kullanan, Müslüman çoğunluğa gerici ve yobaz diyerek hakaret eden, can havliyle ülkemize sığınan Suriyeli ve Afganlara karşı tahammülsüz, hoşgörüsüz ve merhametsiz kişilerden oluşması dikkat çekicidir.

İskoçya’daki tabloya bakıp utansalar, nedamet getirseler, özeleştiri yapsalar yine anlarım ama kendi hallerine bakıp yüzlerinin kızarması gerekirken hiç utanmadan ve bizi de aptal yerine koyarak “ahlaki üstünlük” sağlamaya çalışmaları aynı zamanda nasıl da pişkin olduklarını gösteriyor.

Bırakın azınlık veya göçmen birinin ülkeye Başbakan olmasını, Müslüman çoğunluğun yaşadığı bu ülkede Başbakan resmi konutta iftar verdi veya eşi başörtülü diye vaveyla koparanlar, Millî Görüş kökenli bir siyasetçinin olası cumhurbaşkanı adaylığına karşı Cumhuriyet Mitingleri düzenleyenler, laiklik elden gidiyor diye nara atanlar, orduyu göreve çağıranlar yine bu sicili bozuk kişilerdir. Öyle ki, çarşı ve sokakları dahi kamusal alan statüsüne sokup başörtüsünü yasaklamayı tartışacak kadar kendilerinden geçmişlerdi.

Denilebilir ki geçmişte yaptıklarından dolayı bu kişiler her ne kadar utanmamış ve özür dilememiş olsalar bile sözünü ettiğiniz olaylar üzerinden yirmi yıl geçti. Bu insanlar illa ki değişmişlerdir.

Emin olun bu insanların değiştiğini görmeyi herkesten çok biz isteriz. Geçmişte işledikleri bütün kötülükleri unutmaya ve affetmeye de hazırız. Ancak, başta Suriyeli ve Afgan sığınmacılar olmak üzere mazlum insanlara karşı sergiledikleri ırkçı ve saldırgan tutum, maalesef bu insanların ıslah olabileceğine dair umudumuzu yitirmemize neden olmaktadır.

Bir samimiyet testi olarak; gelin, sizin de övdüğünüz ve takdir ettiğiniz Batı ülkelerine şu veya bu sebeple sığınmış insanlara tanınan haklar ne ise kendi ülkemize sığınan insanlara da aynı hakları tanıyalım.

İlk adım olarak bunu gerçekleştirecek dirayet ve ahlaki olgunluğu gösterebilirsek bir sonraki adım olarak bu insanların ülkemizde Başbakan olmalarını konuşacak yüzümüz de olur.

Biz buna hazırız, ya siz?

YAZIYA YORUM KAT

8 Yorum