İşkenceci, Katil Bir Rejimin Varlığından Daha Olumsuz, Daha Tehlikeli Ne Olabilir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Münbiç’e Esed rejiminin girmesinin olumsuz olmadığına dair sözleri Suriye politikasında insani önceliğin terk edildiğinin bir işareti mi?
HAKSÖZ-HABER
Azerbaycan’dan Türkiye’ye dönüş sırasında uçakta gazetecilerin sorularını cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Münbiç tartışmasıyla ilgili sözleri Suriye siyasetinde bugüne dek izlenen çizgiden farklılaşan bir görüntü verdi. Erdoğan şunları söylemiş:
“Münbiç'e rejimin girmesi benim için çok çok olumsuz değil. Niye? Sonunda bunların kendi topraklarıdır. Ama burada terör örgütlerinin kalmaması benim için önemli. Yani bizim onlara söylediğimiz ‘Burada YPG/PYD kalacak mı kalmayacak mı?’ Sayın Putin'e de bunu söyledim. Eğer terör örgütlerinden Münbiç'i temizliyorsanız, buyurun buranın bütün lojistiğini siz sağlayın veya rejim sağlasın. Ama yok bunu böyle yapmayacaksınız, oradaki aşiretler bize 'gelin bizi kurtarın' diyor. Çünkü Münbiç'in tamamına yakını yüzde 85-90’ı Arapların. Kürtlerin değil. Fakat şu ana kadar böyle bir şeyin cevabını ne Sayın Putin'den aldık ne de rejimden bize böyle bir şey ulaştı.”
Bu söylemin son dönemlerde sıkça tekrarlanan ve işkenceci, katil rejimin varlığını atlayıp, sorunu terör örgütlerine indirgeyen yaklaşımın bir tekrarı olduğu görülüyor. Bugüne kadar bizzat Erdoğan defalarca Suriye’de 1 milyona yakın insanı öldürmüş ve milyonları sürgün etmiş bir rejimin kabul edilemezliğini tekrarlamıştı. Şimdi gelinen noktada bizzat Erdoğan’ın ağzından böyle bir rejimin Türkiye açısından çok da kabul edilemez olmadığını ihsas ettiren bir cümle duyuyoruz.
Evet, Türkiye’nin Münbiç’te zor bir denklemin içinde olduğu açık. ABD’si ile Rusya’sı ile emperyal güçlerin düşmanca tutumları karşısında hareket alanı bulmak kolay değil ama yine de mecbur kalıp ortaya çıkan durumu kabul etmek ile dolaylı biçimde de olsa katil, işkenceci bir rejimin varlığını kabullenmek farklı şeyler.
HABERE YORUM KAT