HAKSÖZ-HABER

Bağdat’a yaklaşık 160 km mesafedeki Tikrit’i kuşattıktan sonra IŞİD kuzeyden pek çok saldırı başlatmış ama bunlar durdurulmuştu. Şimdilerde örgüt mezhebi ayrışmayı derinleştirmek amacıyla canlı bomba eylemlerine hız vermiş görünüyor.  

13 Ekim’den itibaren IŞİD hem kuzeyden hem batıdan Bağdad’a yönelmiş durumda. Örgüt Anbar vilayetinin büyük kısmını ve Bağdad’ın kuzey ve doğusunda yer alan Diyala ve Selahaddin’de ise pek çok bölgeyi kontrolü altına almış vaziyette.

Örgüt 12 Ekim’de Anbar emniyet müdür General Ahmed Saddak ed-Duleymi’yi öldürdü. Emniyet müdürü hem aşiret bağlantısından, hem de askeri tecrübesinden ötürü rejimin çok güvendiği bir isimdi.

Bu gelişmeler Bağdat’ta panik havasını besliyor. Şiilerin kutsal mekanlarından Kazimiye’de bir düzineden fazla canlı bomba eylemi gerçekleştiren örgüt bu bombalamalardan birinde Bedir grubunun meclisteki temsilcilerinden Ahmed el-Hafaci’yi öldürdü. Hafaci fiilen İçişleri Bakanı konumundaydı. On binlerce göçmeni ağırlamakta olan, Anbar’a en yakın Şii kenti Kerbela  da oldukça sakin görünüyordu, ta ki 20 Ekim’de patlayan beş bombaya kadar.  

Bağdat üzerindeki tartışmalar medyada geniş yer bulmakta. 14 Ekim’de IŞİD ve ordu arasında uluslararası havaalanında çatışma yaşandığı haberleri yayılınca İçişleri Bakanlığı iddiaları yalanladı.

Başbakan İbadi 16 Ekim’de ziyaret ettiği askeri kolejde Bağdat’ın güvenlik sorunu bulunmadığını ve asla düşmeyeceğini söyledi. Güvenlik güçlerinin geniş bir güvenlik şeridi oluşturduğunu, ülkenin pek çok bölgesinin teröristlerden geri alındığını, Diyala’nın artık tamamen özgür olduğunu ve Selahaddin’de de ilerlemeler kaydettiklerini açıkladı.

Buna karşın medyaya yansıyan bilgiler bu iddialarla çelişmekte.

Aktivistlerin sosyal medya üzerinden Bağdat’ın güvende olduğuna dair paylaşımlar yaparak halkı sükunete çağırmaları da pek bir işe yaramıyor.

Ağırlıklı olarak Şiilerin yaşadığı bu kenti IŞİD’in ele geçirmesi mümkün görünmese de canlı bomba saldırılarıyla yayılan korku ve medyadaki iddialar giderek büyüyor.

Monitor’dan çeviren: Hasan Soylu