İşgal rejimi gazetecilerden neden bu kadar korkuyor?
Ahmet Varol, Siyonist rejimin gazetecileri neden bu kadar fazla hedef aldığını analiz ediyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
İşgalcileri korkutan basın komandoları
Siyonist katiller Gazze’deki basın mensuplarından aşırı derecede korkuyor. O yüzden onlara planlı bir şekilde saldırılar düzenliyorlar. Bizim bu yazıyı yazmamızdan önce yapılan son resmi açıklamada Gazze’de işgalcilerin soykırım saldırılarında şehit edilen gazeteci ve medya çalışanı sayısının 115 olduğu belirtilmişti. Ancak haberlerden takip ettiğimiz kadarıyla bu açıklamadan sonra en az bir gazeteci daha şehit edildi. Muhtelif haber kaynaklarında da dile getirildiği üzere bu kadar gazeteci İkinci Dünya Savaşı’nda bile öldürülmemişti.
Bir de yaralananlar var ki ölmüş olmasalar bile onların da kasıtlı bir şekilde saldırıya maruz kalmış basın mensupları listesine dahil edilmesi ve kendilerine yapılan saldırıların sorgulanması gerekiyor.
Bu kadar çok sayıda basın mensubunun öldürülmesi ve yaralanması ise onların sadece umuma yönelik saldırılara maruz kalan bölgelerde bulunmaları sebebiyle öldürülmediklerini işgal güçleri tarafından kasten hedef alındıklarını ortaya koymaktadır. Zaten basın mensuplarının birçoğunun evlerinin, çalışma ofislerinin veya sahada faaliyette bulundukları sırada bizzat kendilerinin münferiden hedef alınarak öldürülmeleri işgal rejiminin onlara karşı fiili bir savaş yürüttüğünün çok açık bir göstergesidir.
İşgal rejiminin basın mensuplarına yönelik savaşı sadece şahıslarına yönelik değil. Aynı zamanda aile efratlarına yönelik olarak da sürdürülüyor. Birçok gazetecinin aile fertlerinin sığındığı evler kasten ve planlı bir şekilde hedef alınarak aile mensuplarından ve yakın akrabalarından birçok kişi hunharca katledildi. Bu şekilde ailelerine saldırı düzenlenenler arasında Gazze hatta Filistin dışında görev yapan ancak aileleri orada yaşayan basın mensupları da var. Onların bulundukları ülkelerdeki çalışmalarından rahatsız olan işgalciler hem intikam hem de aileleri Gazze’de yaşayan diğer gazetecileri tehdit amacıyla bu saldırıları gerçekleştiriyorlar.
Basın mensuplarının ellerinde fotoğraf makineleri veya kameraları dışında herhangi bir silahları yok. İşgal askerlerine roket atmadıkları gibi otomatik silahlarla ateş etme imkanları da yok. Savaşmak amacıyla değil hadiseleri yerinde tespit ederek kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla sahada bulunduklarına dikkat çekmek için meşhur basın yeleklerini de giyiyorlar. Bu yeleklerin genellikle hem göğüs hem de sırt taraflarında “Press” yazısı bulunduğundan, savaş amacıyla sahada bulunmadıklarını uzaktan da tespit etme imkanı var. Ama siyonist işgalciler bu yazıyı onları özellikle hedef almak amacıyla değerlendiriyorlar. Ne var ki, haklarındaki prosedüre göre savaşçı değil basın mensubu olduklarının bilinmesi için bu yeleği giymeleri gerekiyor.
Basın mensubu olduklarını ibraz eden giysileri üzerlerinde taşıdıkları ve sadece basın mensuplarına özel aletlerle sahaya çıktıkları zaman savaşanlardan birinin saldırısına maruz kalmaları durumunda, uluslararası hukuka göre saldıran kişi savaş suçu işlemiş sayılıyor ve yargılanması gerekiyor. Ama ne yazık ki siyonist işgalciler şimdiye kadar Gazze’de bunca gazeteciyi kasten vurmalarına rağmen uluslararası hukuk nezdinde onların sorguya çekilmesi için hiçbir girişimde bulunulmadığı gibi işgalcilerin özellikle basın mensuplarını hedef alan saldırılarına devam etme konusunda kendilerini son derece rahat hissetmeleri de sorguya çekilmeyeceklerinden emin olduklarını gösteriyor.
Bütün herkesin bildiği ve birçoklarının da dile getirdiği gibi siyonist katillerin basın mensuplarına yönelik savaş yürütmelerinin sebebi, kendilerinin gizli kalmasını istedikleri, dünya kamuoyunun gündemine getirilmesinden rahatsız oldukları vahşi saldırılarını, insanlık dışı uygulamalarını onların açığa çıkarmaları. O yüzden siyonist katiller basın mensuplarını, kendilerinin vahşi kimliklerini açığa çıkaran bilgi komandoları, olayları yerinde kayıt altına almakta kullandıkları fotoğraf makinelerini ve kameraları da roketatarlardan ve makineli tüfeklerden daha tehlikeli silahlar olarak görüyorlar.
HABERE YORUM KAT