İşgal rejimi arkeoloji bahanesiyle Filistinlilerin evlerini yıkacak
İşgal makamları, işgal altındaki Batı Şeria’nın Nablus kentinde yaklaşık 50 Filistinli aileye evlerinin yıkılacağına dair bildirimler gönderdi.
Yıkım kararları, evlerin “arkeolojik alan” olarak sınıflandırılan bölgelerde inşa edildiği gerekçesiyle alındı.
9 Aralık 2024 tarihinde tebliğ edilen yıkım emirleri, ev sahiplerine itiraz için 14 günlük bir süre tanıdı. Bu sürenin sonunda, evlerin derhal yıkılması söz konusu olabilir. Genellikle İsrail, Oslo Anlaşmaları’na göre “C Bölgesi” olarak sınıflandırılan alanlarda inşa edilen evlerin ruhsatsız olduğunu öne sürerek yıkım kararı alırken, bu sefer farklı bir gerekçe olarak arkeolojik alanları gösteriyor.
Yıkım tehdidi altındaki evler, Kafr Qalil köyü ve Nablus’un Al-Dahiya Al-Ulya mahallesinde bulunuyor. Bu bölgeler, Nablus’un güneyindeki Gerizim Dağı eteklerinde yer alıyor ve yakınlarında Har Bracha adlı yasadışı siyonist yerleşim yeri bulunuyor.
Ev sahipleri, inşaat sırasında herhangi bir arkeolojik bulguya rastlamadıklarını belirterek, İsrail’in iddialarını reddediyor. Nablus Valisi Ghassan Daghlas, İsrail’in bu tür gerekçelerle Filistinlileri topraklarından çıkarma çabalarının yeni olmadığını vurgulayarak, bu iddiaların kimseyi ikna etmediğini ifade etti.
İşgal parlamentosu, İsrail Eski Eserler Kurumu’na işgal altındaki Batı Şeria’da yetki veren bir yasa tasarısını ilerleterek, bölgedeki arkeolojik alanların kontrolünü İsrail Sivil İdaresi’ne devretmeyi hedefliyor. Bu durum, Filistin topraklarındaki arkeolojik alanların İsrail denetimine geçmesi anlamına geliyor.
Filistinli yetkililer ve ev sahipleri, yıkım emirlerine karşı yasal yollar arayarak, evlerini ve topraklarını korumak için mücadele etmeye devam ediyor. Bu süreç, Filistinlilerin topraklarında kalma ve yerleşim yerlerinin genişlemesine karşı direnme çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
HABERE YORUM KAT