Semineri Murat Kurt yönetti, kurt giriş konuşmasında'' Almanya'da gençlerimizin ahlaki durumlarının hiç te iyi olmadığını, değer tanımazlıkta sınır tanımadıklarını, evliliklerin maalesef çoğunun hüsranla sonuçlandığını, Rasulullah'a yakışır bir ümmet modeli sergileyemediklerini, Allaha iyi bir kul olmaktan çok uzak olduklarını, bu gençliğe sahip çıkılması gerektiğini ve mutlaka etkin bir şeyler yapılmasının elzem olduğunu'' söyledi ve mikrofonu sunusunu yapmak üzere Lokman demirbaşa verdi.

Lokman Demirbaş sunusuna şöyle bir girişle başladı. "Bu gün Rabbimizin, İman ve vahiyden sonra vermiş olduğu en kıymetli varlıklarımızdan neslimizden konuşacağız.Bu gün varlıklarına sebeb olduğumuz ve doğdukları zaman dünyalar kadar sevindiğimiz göz nurlarımızdan konuşacağız.  Bu gün yaşadığımız Dünyanın, bizden sonraki sahiplerinden ve ebeveynler öldükten sonra arkalarından ya dua edecek, yada hiç hatırlamayacak evlatlarımızdan konuşacağız. Bu gün ya Yaratıkların en hayırlısı en şereflisi eşrefi mahluk, yada hayvanlardan bile aşağı olabilen geleceğin insanlarından konuşacağız. Bu gün beşeriyetin en pahalı ve en değerli mahsulü olan varlıklarımızdan, insanlık medeniyetinin mirasını taşıyacak ve ona olumlu yada olumsuz yeni yeni ilaveler yapacak neslimizden konuşacağız.Bu gün ya'' iyi ki doğdun yavrum iyi ki varsın, Allah senin gibi evladı herkese nasip etsin diyeceğimiz, yada Allah senin gibi evladı düşmanıma bile vermesin keşke seni doğuracağıma taş doğursaydım'' diyeceğimiz yavrularımızı konuşacağız.Bu gün, yaşlılığın vermiş olduğu sıkıntı ve rahatsızlıkları ya sevgileriyle hafifletecek, yada bu sıkıntıların üzerine birde kendileri sıkıntı verecek evlatlarımızdan konuşacağız. Bu gün hayatımız boyunca hep gündemimizde olacak olan, hatta bu dünyadan ahirete göç ettikten sonra bile hukukumuzun sona ermediği neslimizden, çocuklarımızdan konuşacağız. Kısaca bu gün kendimizden, neslimizden, değerli varlıklarımızdan konuşacağız''.

Demirbaş sunusuna Mehmet Akif'in şu mısralarıyla devam etti 

İşin hakikatı: hilkat ne kâr arar ne zarar
Beka-yı nesle bakar hep, beka-yı nesli sorar
Neden mi? Çünkü hayatın yegane gayesidir
O gaye olmasa dünya bir ahiret kesilir.

Bu şiiri kendisi günümüz türkçesine şöyle çevirdi Demirbaş

İşin hakikatı: neslin geleceğindedir kâr ve zarar
Nesil kaybolmuşsa, kâr zarar aramak abesle iştigal

Neslini kayıp edenlerin aslında çok şeylerini kaybettiklerini vurguladı ve yapacak olduğu sunun şu başlıklar altında olacağını söyledi.

Neslin tanımı / Nesli hâzır / Nesli âti

Neslimizin durumu
Neslimizin sorunları
Neslimizin sorumluları
Nesille ilgili kendi yazmış olduğu bir şiir
İstediğimiz ve olması gereken gençlik

Sonuç

Demirbaş, yukarıdaki başlıkları slayt gösterisiyle dinleyicilere sundu, neslimizin problemlerini dile getirdi, neslimizin sorumlularını ve ne yapılması gerektiğini anlattı, istediğimiz ve olması gereken gençliği şöyle özetledi 

Ø     Rabbimizden gelen vahye kendini inşa ettiren ve hayatın tüm alanlarında, işte Kuran gençliği böyle olmalı dedirten, dünyayı da bana verseniz davamdan vazgeçmem diyen bir gençlik

Ø     Tağuta baş eğmeyen basiretiyle oyunlara gelmeyen günahına ağlayan, cahillerden olmayan ilim irfanla dolan, nitelikli ve üretken olan bir gençlik

Ø     Nesne değil özne olan, zamana kendini değil zamanı kendi doğrularına uyduran, zaman bendedir ve mekan bana emanettir bilincinde olan bir gençliktir, istediğimiz ve olması gereken gençliğimiz ..

Demirbaş daha sonra kendi yazmış olduğu uzunca bir şiiri dinleyicilere okudu, Lokman Demirbaş'ın şiirini daha çok kardeşlerle, haksöz camiasıyla paylaşmak istiyorum.

 

NESLİMİZ İMDAT, BEN FERYAT EDİYORUM

Dinleyin dostlarım, neslimizin iyiye gitmediği besbelli
Marufa çağıran el bir ise, münkere çağıran el yüzeli
Sahip çıkmazsak neslimize, kayıp edeceğiz temelli
Sahip çıkılmayan gençliğe, sahip çıkanlar çok olur

Karıştı kız oğlan, ikisinin de kulakları küpeli
Fıtraten giyinen yok, giyim tarzı sanki bir deli
Tanınmıyor, kimin kız kimin erkek olduğu şüpheli
Fıtratı bozulan nesli, maymuna döndürenler çok olur

Kızlar açık-saçık olmuşlar, sergiliyorlar her şeyini
Bilmiyorlar ki, kendilerinin Allah katındaki değerini
İnsanlıktan çıkmışlar, neredeyse tek eksikleri semeri
Semere istekli olanlara, semer vuranlar çok olur

Genç erkekler sorumsuz, amaçsız varlıklar
Kıyafetlere bir bak, eksik değil yırtıklar, yamalıklar
Kişilik, kalite, hedef, vakar yok kupkuru kalabalıklar
İlkesiz gençliği, kuru kalabalık yapanlar çok olur

Anne baba para peşinde, geçer geceler gündüzler
Sorumsuzluk sonucu, sonunda ne kadar üzülecekler
Bizim çocuğumuz şaşırmaz dediler, başkalarına güldüler
Hayırsız evlatlar dikilince karşılarına, anne baba şok olur

Ne kadar güzel örnek oluyor!?baba oğluna, anne kızına
Erkekler sarhoş gibi, kızın burnunda halka, ağzında sigara
Bu hanede saadet olur mu? eksik olmuyor ki hiç tantana
Birde ecnebi eş getirirlerse, hür dünyamız zindan olur

Kendini münevver gören, amcalar, dayılar, ablalar
Bizim ilgisizliğimizdendir nesildeki bu denli sapmalar
Felaketimiz olacak inanınki, sorumluluktan kaçmalar
Ne yapacaksak bu gün yapalım, kim bilir yarın çok geç olur

Nesilde, Allaha kulluk yok, başka şeylere oluyorlar köle
Tek vücut olamadık, bu hale geldik, tek dinimizi böle böle
Bu ne biçim yaşam tarzı? Yok böyle inanç, böyle bir töre
Rabbini tek'e indiremeyenlerin, efendileri pek çok olur

Söyleyin, bu nesil Kuran neslimi, Asımın neslimi?
Yoksa bu nesil, kovulmuş Şeytanın esirimi?
Kendisine hayırı olmayan nesille, hayırlı torunlara erişilir mi?
Değiştiremezsek neslimizi, gelecek umutlarımız tükenmiş olur

Önlem alınmazsa neslimize, olamayacaklar Allaha iyi bir kul
Aile çökmüş, ya dost hayatı yaşıyorlar ya yirmibeşinde dul
İş işten geçince, ister kafana sık, istersen kafanı duvara vur
Haydin dostlar silkelenelim, sonra seyircimiz pek çok olur

Sorumluluk bilincinde olanlar, sizler ne yaptınız?
Neslimizin bu hale gelmesinde, ne kadardır katkınız?
Gençlerimizi, paraya mı rahatlığa mı söyleyin neye sattınız ?
Satılık bir nesli, öldüm fiyatına satın alanlar çok olur

Namaz kıldık, oruç tuttuk durmadan nasihat ettik
Geri kalan zamanlarımızı, çocuklarımızdan azad ettik
Başımız iki el arasında, biz ne ettik neslimizi kaybettik
Kayıp olan nesli, bulmasını bilip kullananlar çok olur

Söyleyin; Ahirette Allaha verebilecek miyiz hesabımızı
Böylemi olurdu nesil, dosdoğru okusaydık kitabımızı
Önce nefsimize sonra ehlimize yapmalıyız hitabımızı
Hesabı teke indiremezsek, hesap soranlar çok olur

Dostlarım, geçen geçti gelin geleceğe bakalım
Neslimizin selameti için dosdoğruyu yapalım
Kaçırdığımız gençleri iki misliyle geri kapalım
Hatalarımızı telafi edemezsek, neslimiz yok olur

Nesil gitti gidiyor diye kaygısı olanlar, beri gelsin
Banane giderse gitsin diyenler, muradına ersin
En değerli varlıkları gitmiş, gerisini istediğine versin
Değer ölçüleri yer değiştirse, hüzün olur, hazan olur

Hala ilgilenmezse sorumlular, ebeveynler nesilleriyle
Neslin dertlerine derman olunmazsa, derman bilinciyle
Dünyayı da ahireti de kaybedeceğiz kendi öz ellerimizle
Bismillah deyip başlanmazsa, dünyada, ahirette maf olur

Biri katlederse haksızca birini, kısas hakkıdır maktulun
Allah böyle adaletli, hakkını alıyor tek bir kulunun
Koca nesli katledersek ne yapacağız, söyleyin, buyurun
Benden söylemesi, Cehennem ateşi meskenimiz olur

Sahip çıkılmayan neslin, kaybolması, batması haktır
Sorumlu müslümanlar sahip çıkarsa, nesil batmayacaktır
Sabırla, gayretle uğraşmalıyız, başarı basamak basamaktır
Sorumluca uğraşmazsak, neslin ruhuna Fatiha okumak olur

Hala kurşunlu değilse kulaklar, gençliğin imdadını duyalım
Hala kör olmamışsa gözler, neslimizin feryadı görelim
Hala konuşuyorsa diller, boğulan neslimize can simidi olalım
Kurtaramazsak, summum, bukmun, umyun olduğumuzun ilanı olur

Rabbim kimseyi evladıyla terbiye etmesin
Hiç bir evlat ebeveynlerini terk etmesin
Ebeveynler huzurevinde kayıp olup gitmesin
Sağlıklı adımlar atılmazsa bu dua, ancak bir temenni olur.

Daha sonra sonuç bölümünde gençlerimiz için Din adına çıkan her kuruluşa çok görev düştüğünü anlatan Demirbaş, soru ve cevap bölümünden sonra sunusunu sonlandırdı.