Irkçılıkta Musavat Dervişoğlu farkı!
Halep’teki gelişmeleri değerlendiren İYİ Parti genel başkanı Musavat Dervişoğlu muhacir düşmanlığında çıtayı iyice yükseltip ekonomik krizi Suriyeli muhacirlere bağladı.
HAKSÖZ HABER
İYİ Parti Genel Başkanı Musavat Dervişoğlu meclis grubunda bugün yaptığı konuşmada mücahitlerin Halep operasyonunu değerlendirdi. Mücahitlere ağır ithamlar yağdıran hiçbir bilgisi olmadığı konuda ahkam keserek aslında cehaletini sergiledi.
Öte yandan yine Dervişoğlu muhacir düşmanlığında sınır tanımayan bir yaklaşımla ırkçılık yarışında Ümit Özdağ’la rahatlıkla boy ölçüşebileceğinin de sinyallerini verdi. İktidarın Suriye politikasını eleştirme görünümüyle muhacirleri hedef alan Dervişoğlu’nun sözleri, İYİ Parti’nin ırkçı ve yabancı düşmanı söylemleriyle tanınan Avrupalı faşist siyasilerle aynı kulvarda koştuğunu bir kere daha gösterdi.
Tüm dünyada etkili olduğu gibi Türkiye’de ağırlığını hissettiren ekonomik krizin faturasını Suriyeli muhacirlere kesen Dervişoğlu şu konuşmasıyla Türkiye’de ırkçı kışkırtma ve tahriki siyaset edinen faşist zihniyeti net biçimde yansıtmaktaydı:
“…Suriye iç savaşı 13 yıl önce başladı. Savaştan birkaç ay önce kardeşim dediği Esad, bir anda katil Esed oldu. Milletimiz sokaklarda, mahallelerde o acı gerçeği yaşıyor. Bu 13 yılın sonunda ne oldu? Milyonlarca sığınmacıyla Türkiye'nin demografik yapısı değiştirildi. Bu iktidar, hiçbir benzerliği olmadığı halde ensar-muhacir diyerek, milletimizin manevi değerlerini istismar etmekten çekinmedi ve maalesef Recep Tayyip Erdoğan, bu kirli oyunda üzerine düşeni fazlasıyla yaptı. Türk tarihinin en sistematik yıkım planıyla karşı karşıyayız…
Kasten ve kontrolsüzce sınır kapılarını açtılar. İlk günlerde ‘100 bin mülteci kırmızı çizgimizdir’ dediler. Bugün kangren hale gelmiş milyonlarca sığınmacı kamburunu sırtımıza yüklediler. Ekonomik sorunlarımıza türlü bahaneler üretiyorlar, ama gerçek şudur: Türkiye bugün, 8 kişilik üretileni 10 kişiyle bölüşüyor. Kanser hastasının, bir yıl sonraya verilen bir MR randevusuna canlı gidemeyişinin sebebi budur. Bakmayın siz, sığınmacı ucuza çalışıyor diye tercih edip, Türk işçisini köle yapmaya azmetmiş bazı iş insanlarının laflarına. Milyonlarca gencimizin işsizliği bundandır. Bu kaçaklar ordusu, vergisiz ve denetimsiz mal satarken, Türk esnafının, vergi yüküyle, denetimlerle, izinlerle boğuşarak batması bundandır. Tüm bunların tek bir sorumlusu vardır, o da Recep Tayyip Erdoğan'dır.”
Şüphesiz bu sözler İYİ Parti’nin kuruluş gerekçesine uygundur. Bu parti kurulduğu günden beri ırkçılıkta sınır tanımayan bir çizgi izlemektedir. Neyse ki her geçen gün biraz daha küçülen, yok olmaya giden bu partiyi de başkanını da giderek kimse kaale almıyor.
HABERE YORUM KAT