1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Irkçılık ve Ayrımcılığınızı Cilalı Laflarla Örtemezsiniz!
Irkçılık ve Ayrımcılığınızı Cilalı Laflarla Örtemezsiniz!

Irkçılık ve Ayrımcılığınızı Cilalı Laflarla Örtemezsiniz!

Doğrudan ‘defolsunlar’ diyemeyenlerin bir kısmı Suriyeli muhacirlere nefretlerini örtülü tezlerle dile getiriyorlar. Aynen Cumhuriyet gazetesinde “Suriyeliler meselesine hukuki yaklaşım” başlıklı yazıyı kaleme alan Prof. Bayanın yaptığı gibi!

31 Temmuz 2019 Çarşamba 12:13A+A-

Sağıyla soluyla laik kesim Suriyeli muhacir karşıtlığı üzerinde ittifak etmiş görünüyor. Kimisi açıkça “defol” naraları artarken, bazısı cilalı laflarla ırkçı tutumunu örtme çabasında ama sonuçta aynı şeyi söylüyorlar. İşte Cumhuriyet gazetesinde konuya dair bir değerlendirme kaleme alan Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Sibel Özel de aynen böyle yapmış.

“Suriyeliler meselesine hukuki yaklaşım” başlıklı yazısında Suriyelilerin mülteci olmayıp geçici koruma statüsünde olduklarını vurgulayan Sibel Özel özetle Suriyelilerin geri dönebileceklerini dolayısıyla mülteci sayılamayacaklarını, düşünceleri yüzünden Türkiye vatandaşlığına da alınmamaları gerektiğini söylüyor.

Yazısının son bölümü şöyle:

“Demografik yapıyı kökten değiştiren, büyük ekonomik ve sosyal problemlere neden olan bu meselede hukukun uygulanması, ırkçılık ya da faşizm olarak değerlendirilemez. Meselenin Almanya’ya işçi olarak, Almanya’nın davetiyle kontrollü sayılar halinde giden ve Alman ekonomisine büyük katkı yapan Türk işçilerle ilişkilendirilerek konuşulması da mümkün değildir.

Olayın sosyolojik boyutu 
Geçici koruma statüsü kaldırıldığında Türkiye’de ikamet etmek isteyenler için diğer yabancılara uygulanan hukuki rejimin uygulanması veya genel TC vatandaşlığına alınma şartlarına göre vatandaşlığın verilmesi söz konusu olabilir. Ancak istisnai vatandaşlığa alınma yöntemiyle Türkiye’nin değerler sistemini kabul etmeyen bir Suriyelinin vatandaşlığa alınması mümkün değildir. Türkiye’nin değerler sisteminin laiklik ve kadın-erkek eşitliği noktasında temsil edildiğini vurgulamak gerekir. Şiddet eylemlerine katılmış, laik hukuk düzenini kabul etmeyen, çokeşliliği kimliğinin bir parçası olarak gören Suriyelilerin Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına alınmaları hukuken mümkün olmadığı gibi, siyasi nedenlerle bu yola gidilmesi çok ciddi sosyolojik sorunlara yol açacaktır. Duygusal tavırları ve AB çıkarlarını korumayı bir kenara bırakarak hukukun istisnasız uygulanması gerekmektedir.”

Çok haklısınız Sayın prof. Gerçekten de duygusal tavırları bir yana bırakmak lazım, önemli olan zaten insani değerler falan değil, ekonomik göstergeler ve ülkenin laik yapısının korunması değil mi?

Bu nasıl bir vicdansızlıktır! Bu inanların dönebilecekleri bir yurtları kaldı mı? Ayrıca Almanya’daki Türkiyeli işçilerle kıyaslamak da çok ilginç olmuş. Bu insanlar daha fazla para kazanmak, konforlu hayat sürmek için mi buraya geldiler? Çalışmak için başka ülkeye gidenin oradaki varlığını normal görüp, katliamdan kaçanı fazlalık görmek nasıl bir aklın ürünüdür? 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum