
Irkçılık belasına karşı İstanbul’dan kardeşlik sloganları yükseldi!
Bir süredir gündemi işgal eden ırkçı hezeyanlar Fatih’te protesto edildi.
HAKSÖZ-HABER
Özgür-Der’in çağrısıyla Fatih-Saraçhane Parkında bir araya gelen yüzlerce kişi, ülke gündemini meşgul eden ırkçı dalgaya karşı kardeşlik eylemi yaptı.
“Irkçılık ve İslam Düşmanlığına Karşı Kardeşlik Bayrağını Yükseltelim!” yazılı pankartla mağdur edilen muhacir ve göçmenlere destek mesajı verilirken “Irkçılık, Tahrik ve Nefret Yaymak Suçtur! Cezasız Kalmasın!” yazılı pankart ile resmî makamlara ırkçı hastalığına karşı sessiz kalmama çağrısı yapıldı.
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yakın tarihte Türkiye'deki Kemalist zihniyetin farklı kesimlerden insanları çeşitli şekillerde mağdur ettiğini hatırlatarak, "Mutlu olabilmek için insanları Türküm demeye zorlayan bu kafa yapısı Müslümanları soyla sopla ırkla kanla ayrıştırmıştır." dedi.
Kaya on yıllar boyunca Kürtleri yok sayan söz konusu zihniyetin bugün Arap düşmanlığı söylemine başladığını ve bunun temel saikinin İslam düşmanlığı olduğunu ifade etti.
Kaya son olarak göçmenlere yönelik yol izin belgesi, yüksek harçlar, geri gönderilme merkezinde yaşanan sorunlar gibi konuların çözülmesi gerektiğini ve nefret söylemi ve tahrik içeren ifadelere karşı yaptırım mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Ahmet Ağırakça ise göçmenlerin ülkeye ve ülke ekonomisine zarar verdiğine dair söylemlerin yersiz olduğunu, aksine göçmenlerin milyarlarca dolarlık katma değer oluşturduğunu belirtti.
Göçmenlere yönelik oturumların uzatılmaması, çalışma izinlerinin iptali, ruhsat verilmemesi gibi sorunların ırkçılıkla bağlantılı olduğunu ifade eden Ağırakça, azınlık durumunda olan ırkçılığın Müslümanlar tarafından bertaraf edileceğini söyledi ve "Biz bu kardeşlerimizi bağrımıza bastık ve asla bunlara el uzatılmasına müsaade etmeyeceğiz." dedi.
Mazlumder Genel Başkanı Kaya Kartal, Türkiye ve Anadolu topraklarının yüzyıllar boyunca göçmen yurdu olduğunu hatırlatarak bugün bu topraklarda varlık gösteren hiç kimsenin buraların kadim sahipleri olmadığını söyledi.
Toprağın Allah’ın mülkü olduğunun altını çizen Kartal, Allah'ın mülkünde hak iddia eden ırkçılığın hadsizlik olduğunu belirtti.
Kartal şöyle devam etti: "Türkiye'de yaşanan şey ırkçılığın da ötesinde İslam düşmanlığıdır. Türkiye'deki ırkçılar aynı zamanda Doğu Türkistan'dan ya da Türkmenistan'dan gelenlere de karşı çıkıyorlar. Psikolojisi sıkıntılı bir avuç güruh, toplumu elbette yansıtmıyor ancak sesleri çok çıkıyor ve maalesef iktidar sahiplerince de dikkate alınıyorlar."
Özgür-Der Batman Şubesinden Şefik Sevim, Filistin ve Suriye gibi yaralı coğrafyalardan Türkiye'ye sığınan insanlara yönelik gayrı insani ve gayrı ahlaki yaklaşımların kabul edilemez olduğunu belirterek "Coğrafyamızda kurulmak istenen sınırları asla kabul etmiyoruz." ifadelerini kullandı.
"Renkler, kimlikler ya da doğum yerleri belirleyici olmamalıdır." diyen Sevim, Irkçıların fikir babalarından Mussolini ve Hitler gibi insanların dünyaya verdiği zararın ortada olduğunu söyleyerek "Bize sığınan insanlara sahip çıkmak ibadi bir sorumluluktur." dedi.
HÜDA PAR İstanbul İl Başkanı İsa Güvendik, Malcolm X'in "Irkçılık bir ideoloji değil psikolojik bir hastalıktır" sözünü hatırlatarak kardeşçe yaşayan kocaman bir milletin bir avuç ırkçı tarafından parçalanmaya çalışıldığını söyledi.
Irkçı güruhun 85 milyonu temsil etmediğinin altını çizen Güvendik, bu zihniyetin bir anlam da ifade etmediğini belirtti.
"Biz kardeşçe yüzyıllarca yaşayan büyük bir medeniyetin evlatlarıyız ve kendi çocuklarımıza böyle bir medeniyet bırakmak istiyoruz." diyen Güvendik kardeşliğin önüne kimsenin geçemeyeceğini söyledi.
Ben İnsanım - Grup Yürüyüş
— Haksöz Haber (@HaksozHaber) September 22, 2023
Irkçılık belasına karşı İstanbul’dan kardeşlik sloganları yükseldi!https://t.co/bzMIqulowh #beninsanim pic.twitter.com/H0GrhPxAvk
Köklü Değişim Dergisi Temsilcisi Mahmut Kar ise Özgür-Der'e eylem sebebiyle teşekkür ederek ırkçılığa geçit vermeyen Müslümanların hassasiyetinin önemli olduğunu vurguladı.
Kar "Irkçı güruh şehir şehir gezip Suriyeli esnafları, kadınları ve çocukları taciz ediyor." Her şehirde özellikle seçim öncesi insanların kışkırtılmasına sessiz kalındı. Siyasi partiler ve yetkili makamlar mazlum ve mağdur muhacirlere baskı yapan bu azgın güruha artık müsaade etmemeli." ifadelerini kullandı.
Mülteci Hakları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İbrahim Ergin, Türkiye'deki farklılık ve çeşitliliğin bir onur tablosu olduğunu ifade ederek, "Biz bir ümmet olarak buraya sığınan insanların haklarını savunmakla mükellefiz." dedi.
Haksöz Dergisi Yazarı Kenan Alpay ise Türkiye’de yabancı sorunu değil ahlak sorunu olduğunu, temel sıkıntının yalan ve iftira ile provokasyon yapılması olduğunu ifade etti.
Alpay şöyle devam etti: "Bu ülke dün Müslüman olduğu gibi yarın da Müslüman olacak. Kimsenin hakkına tecavüz etmeyiz, kimsenin hakkına da tecavüz ettirmeyiz. Şizofren bir kitle Türk’ten başka kimsenin yaşamaya hakkı yok sanıyor. Biz bu aciz kitlenin seviyesine inemeyiz. Biz bu ülkede hakkı ve hukuku üstün tutma konusunda Allah’ın izniyle galip geleceğiz."
Sığınmacılar Platformu Temsilcisi Taha El Gazi de Arapça bir konuşma yaparken Grup Yürüyüş solisti Mehmet Ali Aslan katılımcılarla birlikte" Ben İnsanım" ezgisini seslendirdi.
Eylemi yöneten Murat Ayar, programa Medeniyet Vakfı, Ümmetin Sesi Derneği, İHH, HÜDA PAR, Tevhid Dergisi, İmam Buhari Vakfı, Mazlumder, Köklü Değişim Dergisi, Endülüs Derneği, Fetih Vakfı, Davet Derneği, Akmer, Genç Dergisi, İkrader, İnsan ve Değer Hareketi, Muştu Gençlik, Mülteci Hakları Derneği, Rahmet Yolu Derneği, Okurder ve Sığınmacılar Platformunun destek verdiğini açıkladı.
Eylem sırasında “Kahrolsun Irkçılık, Yaşasın Kardeşlik!”, “Arap Nefreti Değil, İslam Düşmanlığı!”, “Batıya Hayran Ümmete Düşman Irkçılar Bu Ülkenin Utancıdır!”, “Arapça Tabela Yasağı Irkçılıktır, İslam Düşmanlığıdır!”, “Başıboş Köpekler Toplatılsın, Irkçı-Faşist Saldırganlar Tutuklansın!”, “Faşist Ümit’in Hayatı Yalan!”, “Fight Against Racism, Not Immigrants!” (Irkçılıkla Savaşın, Göçmenlerle Değil) ve “No To Racism! Long Live Brotherhood!” (Irkçığıa Hayır, Yaşasın Kardeşlik) yazılı dövizler taşındı.
Özgür-Der'in eylem sonrası yaptığı basın açıklaması:
IRKÇILIĞIN ZEHİRLİ ATMOSFERİNİ DEĞİL,
KARDEŞLİK İKLİMİNİ HÂKİM KILALIM!
Türkiye, vahşi Esed rejiminin katliam ve tehcir politikasından ötürü ülkelerini terk etmek zorunda kalmış Suriyeli kardeşlerimiz başta olmak üzere pek çok mazluma, mağdura ev sahipliği yapıyor. Kimi çevrelerin sistematik biçimde yürüttükleri ırkçı, zalim söylemlere ve toplumu muhacirler aleyhine kışkırtma politikalarına rağmen İslam dünyasının muhtelif bölgelerinden sayıları 4 milyonu aşan kardeşimiz Türkiye toplumunun bir parçası olarak hayatlarını sürdürüyorlar. Bu kardeşlerimiz çarşıda, pazarda, okulda, camide, üretimde hayatın her alanında yerli halk ile iç içe bu ülkenin kültürüne, ekonomisine, toplumsal yapısına zenginlik katıyorlar.
Biz, en temelde muhacire ensar olma tavrını yansıtan bu olgunun bu ülke adına tarihe geçecek bir onur teşkil ettiğine inanıyoruz. Buna karşın bu kardeşlik ikliminden rahatsız olan; Rabbu’l Alemin’in hepimize lütfu olan suyu, havayı, toprağı temellük edip ırkçı, ayrımcı saplantılarla mazlum insanları ötekileştiren, dışlayan nefret söylemini ise bu ülke adına bir utanç manzarası olarak lanetliyoruz.
Gerek bölgesel, gerekse de küresel düzeyde mazlum halklardan yana üstlendiği rol nedeniyle Türkiye’yi cezalandırmaya çalışan kimi harici unsurların da desteğiyle bu kışkırtıcı, düşmanca söylem sahiplerinin son dönemde daha pervasız ve saldırgan bir tutuma yöneldikleri malumdur. Bu kirli odaklarca yakın dönemde büyüyen ekonomik sorunlar da istismar edilerek muhacir karşıtlığı üzerinden toplumu huzursuzluğa ve ülkeyi istikrarsızlığa sürükleme gayretlerine ivme kazandırılmıştır. Yalanlarla örülü tezlerle, bilhassa sosyal medya mecralarında köpürtülen iftiralarla toplumun zihnine, ülkenin geleceğinin büyük bir tehdit altında olduğu korkusu yerleştirilmeye çalışılmakta; bunun için ahlaksız, vicdansız bir kampanya yürütülmektedir.
Sistematik bir tarzda sürdürülen bu kirli kampanyanın bilhassa ırkçı propaganda ve yabancı nefretine açık kesimler arasında karşılık bulduğu görülmektedir. Zaten ideolojik gelenekleri itibariyle İslami kimlikle, İslami birikimle kavgalı bu çevrelerde Arap düşmanlığı, Arap nefreti akıl almaz boyutlara vardırılmış, insanlık dışı tavırlar yaygınlaşmıştır.
En yaygın ve çirkin biçimde sosyal medyada doludizgin sürdürülen küfür ve hakaret kampanyasında somutlaşan bu nefret ve düşmanlık olgusu kimi zaman, İzmir’de bir belediye otobüsünde yaşandığı üzere, sokaklarda muhacir kadın ve çocuklara yönelen saldırganlık eylemleri şeklinde tezahür etmekte, kimi zaman da kendisini bazı yerel yönetimlerce uygulanan Arapça tabela yasağı şeklinde göstermektedir. Tüm bu çirkin, zalimane tavırların malum çevreler nezdinde İslami kimliğe, İslami hayat tarzına, Ümmete duyulan alerjik reaksiyonların bir tezahürü olduğuna ise kuşku yoktur.
Irkçılık ve yabancı düşmanlığı temelinde dillendirilen söylemler bu hastalıklı ruh halinin bir cerahat gibi patlayıp ortalığa saçılmasına yol açmıştır. Ana muhalefet partisi liderinin uzun zaman önce başlattığı “muhacirleri gönderme” kampanyası süreç içinde adeta “kim daha gaddar, kim daha ırkçı” yarışına dönüşmüştür. Bir kısmı açıkça Esed rejiminin işbirlikçiliğini yapan nüfuz casusları eliyle halkı kin ve düşmanlığa sevk etme çabası sınır tanımaksızın devam etmektedir. Hiçbir insani, vicdani kaygının bulunmadığı; olgulara yönelik bir anlama çabasının ya da adalet eksenli bir yaklaşım tarzının zerresine bile rastlanmayan bu kapsamlı nefret söyleminin şampiyonluğunu ise bir müddettir Ümit Özdağ ve çetesi yapmaktadır.
Bu hastalıklı zihin yapısının başvurduğu en yaygın taktiklerden biri bazı göçmenlerce gerçekleştirildiği iddia edilen kimi kabahatlerin, birtakım kriminal hadiselerin genelleştirilerek bütün bir muhacir toplumunu ilzam ve itham etme aracına dönüştürülmesidir.
Bir başka kara propaganda malzemesi de muhacirlerin ülke ekonomisine ağır bir yük teşkil ettiği, kamu kaynaklarının kendilerine akıtıldığı söylemidir. Oysa iş çevrelerinin, meslek örgütlerinin, ticaret ve sanayi odaları mensuplarının da çok iyi bildikleri şekilde muhacirler ülke ekonomisine yük teşkil etmeyip, bilakis yük taşımaktadırlar. Elan pek çok iş alanında muhacirlerin varlığı üretimin devamı için zorunluluk mesabesindedir. Çoğunlukla en ağır işlerde, düşük ücretlerle çalışarak geçimlerini sürdüren bu insanları asalaklıkla suçlamak tam bir çarpıtmadır. Ve şüphesiz asıl asalak takımı kuruldukları koltuklarında, pahallı cep telefonlarıyla hiç durmadan muhacirler aleyhine yalanlar sıralayan ırkçılıkla zihinleri büzüşmüş, vicdanları kararmış müfterilerdir.
Göçmenleri hedef alan ve neredeyse tamamı asparagas haberlere, iftiralara dayanan karalama kampanyalarının beslediği kötülük zinciri acı meyvelerini vermektedir. Bu düşmanlık atmosferi ve azgın kampanyalar nedeniyle yıllardır iç içe olduğumuz, ekmeğimizi, sevincimizi, derdimizi paylaştığımız muhacir kardeşlerimiz artık kendilerini rahat hissedememekte, sokakta, otobüste, işyerinde her an saldırıya uğrama endişesi duymaktadırlar.
Yine sırf ten renkleri, yerel kıyafetleri vb. farklı görünüşleri yüzünden Türkiye’yi ziyaret eden kimi turistlerin sokaklarda saldırıya uğradığına dair haberler bir yandan bu ülke adına açık bir utanç tablosu meydana getirirken, aynı zamanda durumun vahametine de işaret etmektedir. Bu ırkçı çetenin kirli çabaları yüzünden Türkiye’nin İslam dünyasında uzun yıllar içinde inşa ettiği güven duygusu sarsıntı geçirmektedir. Bu karanlık odakların imaj karartmaya yönelik faaliyetleri nedeniyle gerek yatırım, gerek turizm alanında Türkiye kayba uğramaktadır. Şüphesiz asıl büyük zarar ise toplumun huzurunun bozulması, gerilim ve tedirginlik atmosferinin ülke çapında yaygınlaşmasıdır.
Olguları değil korkuları esas alan, adil ve mantıklı düşünme yerine fanatizme saplanmış bu halet-i ruhiyenin tedbir alınmazsa toplumu nereye sürükleyeceği bellidir. Bu yüzden ırkçılık, Arap düşmanlığı, göçmen karşıtlığı gibi duyguların tahriki üzerinden toplumun akıl sağlığını sakatlamaya, insani, vicdani değerlerini yitirip ülke insanını canavara dönüştürmeye, toplumu bir cinnet toplumu olmaya sürüklemeye çabalayanlar acilen engellenmelidir. Örgütlü biçimde halkı kin ve düşmanlığa tahrik; renkleri, kökenleri, dilleri nedeniyle farklı kesimleri tahkir faaliyeti yürüten odaklar cezalandırılmalıdır. Bu konuyla ilgili hükümetin ve yargı makamlarının acilen harekete geçmesi elzemdir.
Hiç şüphesiz yüzlerce yıl önce Engizisyon zulmünden kaçan İspanya Yahudilerine kucak açan Osmanlı’dan onurlu bir tarihi miras devralan bu halk işkence ve katliam tehdidi altındaki kardeşlerine kapılarını açarak gelecek nesillere yine onurla anılmayı hak edecek tarihi bir miras bırakmıştır. Bizler İslami kimliğin kazandırdığı kardeşlik bilinciyle ve insanlıktan, adaletten yana bir tavırla mazlumlarla dayanışmamızı sürdürürken, şeytan işi bir pislik olan ırkçılık günahıyla bu onurun çiğnenmesine ve gelecek nesiller nezdinde utançla anılmayı hak edecek bir zulmün üzerimize bulaşmasına asla izin vermeyeceğimizi ilan ediyoruz.
HABERE YORUM KAT
Macera arayan ve sosyal medyada birbirini dolduruşa getiren, sürekli kendilerini saçma sapan kuruntularla kurup kurup duran havymetalci satanist kılıklı bazı şamanist gençleri fişekleyip duran faşist kemalist malum cenahlar, yarın bir gün iş kanlı hadiselere dönüştüğünde bu işten sıyrılıp çıkacağını sanıyor ama yanılıyor. Kimin kime neye azmettirdiğini çok iyi biliyor herkes, iletişim çağındayız. Ne Maraş olayları gibi olur bu ne de Kobani olayları gibi olur. Hangi şahısların mesul olacağı çok açıktır.
Yanıtla (0) (0)Irkçı gençlere de tavsiyem; memleket elden falan gitmiyor. Memleket zaten bir avuç nusufu az ama nüfuzu fazla bir elit zümrenin işgali altında uzun senelerdir. Ülkenin kaymağını bir avuç varoş multecisi değil gökdelenlerde boğaza nazır yalılarda yaşayanlar yiyor. Masonluk, Rotary, Lions gibi kökü dışarıdaki şer oluşumları için, Sabetaist elitizmi için, İncirlik Amerikan Üssü için, adı Türkçe olmayan yüzlerce avm ve firma için ve ülkenin şehirlerinde ve kırsalında tarihî ve tabii siluetleri yok eden yerli ve yabancı kodamanlar için gık demeyen faşizm ideologları Arap defol demeyi yiğitlik sanıyor. Uymayın bu fildişi kulelerinden size gaz verenlere. Yoksa yazık olur..
ırkçılık müslüman toplumların en müşkil konularından biri. içinde yaşadığımıız topluma yıllarca milliyetçi laik batıcı ve ulusçu kodlar üzerinden eğitim müfredatı uygulandı. hayatı bu fikirler ile okuyanlar sadece ladini/seküler kesimler değil, ne yazık ki müslüman aileler ve gençler de bu dalgadan nasibini almaktadırlar. bu cahili kırılmayı-sapmayı ve rehaveti yenmeliyiz. imanımızın; ahlakımızın, kullumuzun gereği cahili asabiyeye 'la' sesimizi yükseltmeliyiz. ırkçıların kardeşlik ve tüm mazlumlarla birlikte insanca yaşamak çağrımızı önleme çabaları Allahın izniyle aşılacak ve 'hak' galip gelecektir. İzzet; Azimüşşan olan Rabbimize ve Onun lütfuyla müminlere aittir.
Yanıtla (0) (0)Herkesin kahredici sessizliğe büründüğü bir dönemde ırkçılığa karşı en gür sesini çıkarmakla kalmayıp, mazlumun yanında olduğunu haykıran bu güzel topluluktan Rabbim razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Anadolu da ümmetin parçasıdır.
Yanıtla (0) (0)Ve de mazlum ve mahrumlarin yurdudur.
Düzenleyen ve katılım gosteren yüreklere sevgiyle...
Irkçılığa karşı kardeşliğin sesini yükseltenlerden Allah razı olsun
Yanıtla (0) (0)Cenab-ı Allah razı olsun
Yanıtla (0) (0)Rabbim bizi bu beladan korusun. Allah adil şahitliğinizi kabul etsin. Selam ile...
Yanıtla (0) (0)Bismillah…
Yanıtla (0) (0)Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Bazınızı bazınızla imtihan edeceğiz!” (En’âm, 6/53) Evet, Allah (c.c.) bizi pek çok şeylerle imtihan etmektedir.
Allah imtihanımızı kolay kılsın ve Şahitliğinizi kabul eylesin .
Ülke içerisinde estirilen bu kirli ırkçı rüzgara karşı kardeşliği ve vicdanlı bir insan olma sesini gür bir sedayla dile getirenlerin şahitliğini Allah kabul etsin.
Yanıtla (0) (0)Allah sahitlikleri kabul eylesin inşallah. Türkiyeli müslümanlarin izzetini ayakta tutulduğu için... İnşallah bir gün ümmetin işgal edilmis topraklarında...
Yanıtla (0) (0)Emeği geçen tüm kardeşlerimizden Allah razı olsun...
Yanıtla (0) (0)Hamd olsun . Yerinde ve zamanında etkili ve güzel bir eylem oldu. Mültecilere yönelik saldırıların ayyuka çıktığı bir dönemde Rabbimize karşı mazeret olarak sunabileceğimiz bir şahitlik sergiledik. Rabbimiz biz bu ırkçı cahillerden beriyiz. İçimizdeki beyinsiz lerden dolayı bize azap etme, bize merhamet et. Ve bizleri muhacir kardeslerimize ensar kıl.
Yanıtla (0) (0)Bu direnisi hazirlayan bütün kardeslerimden Rabbim razi olsun. sesiniz sesimiz oldu Konusmaci kardeslerime ablalarimiza kiz kardeslerimize de selam olsun Rabbim yar ve yardimciniz olsun. Pankart tasiyan kardeslerimede selam olsun. Rabbim yar ve yardimcimiz olsun. Tüm irkcilara Türklügünü yada Kürtlügünü, Arapligini dininin önüne getiripde islam dusmanligi yada putperestlik yapanlarida lanetle nefretle kiniyor Rabbimi havale ediyorum-- Bilsiler ki akillarina nereler geliyorsa biz HAK YOL ISLAM YAZACAGIZ daglara taslara irkcilarin taslasmis beyinlerine kararrmis kalplerinede. Allahin izniyle El Galip olan yüce Rabbimizin dini bir gün yeryüzüne hakim olacaktir inaniyor ümütlüyüz mutluyuz . Isanlik ya dünyada esimiz yada dinde kardesimizdirler Kardeslerime selam olsun dua olsun ..yasasin islam kardesligimiz Rabbimize Selam Efendimize dualar olsun. Rabbim ümütlerimizi mükafatlandirsin insaAllah
Yanıtla (0) (0)Allah razı olsun, ortaya konan şahitlik Türkiye’deki mazlum insanların şartlarının iyileşmesine vesile olsun inşallah
Yanıtla (0) (0)Rabbim sizlerden razı olsun. Herkesin ırkçılık deli gömleğini giymek için yarıştığı bir dönemde hakikati ortaya koydunuz. Risk aldınız. Rabbim şagitliğinizi kabul etsin. Rabbim ümmetin tüm farklı kollarıyla kardeşliğimizi daim eylesin.
Yanıtla (0) (0)Çağın en büyük belalarından ulusçuluk cahiliyesine karşı ümmet dayanışmasına dikkat çekenlerden gerekirse bunun için bedel ödemeyi göze almışlardan Rabbimiz razı olsun. Hakkı ayakta tutan adil şahitlerden olma gayretiyle amel edenler, iyi ki varsınız…
Yanıtla (0) (0)Allah katılan kardeşlerin ecrini versin inşallah.
Yanıtla (0) (0)İnşallah birileri bu onurlu, insani sesi duyar ve ırkçı faşistler hakkında tedbir alırlar!
Yanıtla (0) (0)Allah sizlerden razı olsun!
Rabbim ümmet dayanışması uğruna ortaya koyulan çabaları birleştirip daha güçlü, daha etkili hale getirsin. Irkçılığa ve her türlü şeytani zehre karşı birlikte ve fedakarlıkla karşı durup bu müfsid yolu tıkayabiliriz. Bugünkü eylem gösterdi ki Müslümanlar artan ırkçılardan rahatsızlıklarını artık eyleme döküyorlar. Şayet ırkçıların sosyal medya baskısı ve seçim hesabı yapılacaksa akıllı olanlar dostlarını kaybetmek pahasına düşmanlarının seveceği adımlar atmaktan vaz geçsin. Zira kaybedilen dost geri gelmez ama azılı İslam düşmanları da asla sizden memnun olmaz.
Yanıtla (0) (0)Hiç kimse kimseden daha iyi veya daha üstün değildir, üstünlük ancak ve ancak takvadadır. Kim Allah’a daha yakınsa işte üstün olan odur. Peygamberimiz (SAV) efendimiz amcası Ebu lehebin kölesi olan siyah tenli Bilal-i Habeşi (ra) efendimizi yanına alıp onu öz amcası Ebu lehebten daha üstün kıldı.
Yanıtla (0) (0)Habis sinsi hastalık olan ırkçılığa karşı kardeşliğin sesini yükseltenlere , adil şahidlik noktasında alanlara inen " bende varım - buradayım - yanınızdayım " diyen tevhid evinin müntesiplerine salât ve selâm olsun ...
Yanıtla (0) (0)Katılımcı kardeşlerimizden Rabbim razı olsun ..
Allah, bu yürüyüşü tertipleyenlerden ve bu yürüyüşe katılan tüm Müslümanlardan razı olsun. Özgür-der'in tüm yetkililerini ve gönüllülerini kutluyorum.
Yanıtla (0) (0)Irkçılığa karşı kardeşliğin sesini yükseltmek için meydanlarda şahitlik görevini hakkıyla yerine getiren tüm kardeşlere selam olsun. Allah razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Maşallah. İnsanlık adına, kardeşlik adına, müslümanlık adanı teşekkür ederiz.
Yanıtla (0) (0)Allah razı olsun.
Kahıolsun ırkçılık, yaşasın kardeşlik.
Allah razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Rabbim sizleri cennetiyle rızıklandırsın. Amin.
Türkiye'deki müslümanların birlik olup eylem yapmaları gerçekten çok sevindirici.Allah hepsinden razı olsun.Ümit Özdağ müptezeli baktı adam yerine koyan yok,batı kökenli faşist ideolojisine sarıldı.Lanet olası baya prim yaptı,ülkeyi de ateşe attı.Ama unutmasınlarki bu toprakların mayası ayrıştırıcı değil birleştirici dır.İş yine duyarlı ve fedakâr müslümanlara düşüyor.Allah (cc) birliğimizi daim eylesin inşaallah.
Yanıtla (0) (0)Irkçılık arazi bir durumdur. Aslolan Müslümanların kardeşliğidir. Günün sonunda zafer Ümmet kardeşliğidir inşallah
Yanıtla (0) (0)Rabbim kardeşlerimizden razı olsun, şahitliğimizi kabul etsin inşallah
Yanıtla (0) (0)Rabbim sizlerden razı olsun. İnşALLAH yakın zamanda gerekli önlemler alınarak muhacirlerin daha güvenli bir şekilde kardeşçe yaşamalarına imkan sağlanır.
Yanıtla (0) (0)Allah şahitliğimizi kabul buyursun, gücünü şeytanın vesveselerinden alan, şizofrenik bir zihinle insanların arasını ayıran bu ırkçı beladan, cahili tüm kirlerden ümmeti korusun ve arındırsın. İslami ilkeler üzerinde buluşmayı nasip etsin.
Yanıtla (0) (0)Allah sizlerden razı olsun.
Yanıtla (0) (0)Irkçılık necasettir, uzak durup etkisiz hale getirilmesi gerek.
Allah razı olsun
Yanıtla (0) (0)