
Irkçılar Hollanda'daki Türkçe tabelalar için ne düşünüyor?
Nefret yüklü söylemleriyle öfkelerini dışavuran ırkçı kitlelerin, yabancı düşmanlığında vardıkları son nokta insanlık adına utanç verici olmaya devam ediyor. Hollanda’daki Türkçe tabelalarla gurur duyan kesimler Türkiye’de Arapça ve Kürtçeye nefret kustu.
HAKSÖZ HABER
Yerli ırkçıların, Hollanda’da, Almanya’da veya başka bir yabancı ülkede ikamet eden Türkiyeliler için asıldığı ifade edilen Türkçe yazılar karşısında gurur dolu söylemlerde bulunduklarına çok sık rastlanır. Aynı kesimlerin Türkiye’de Arapçaya ve Kürtçeye dönük sistematik ırkçılık yaptıklarında karşılarına çıkarılan bu durum karşısında -Avrupa’da yer alan Türkçe tabelalar- sessizliğe gömüldükleri görülüyor.
Arapça ifadelerin yer aldığı dükkanları provokasyon amacıyla afişe eden siyasiler, Arapça menü ve reklam panolarına karşı nefret söylemlerinde bulunan gazeteci ve sanatçılar, İslam düşmanlıklarını Arapça üzerinden dile getiren “özgürlükçüler”, Kürtçe “Hoş geldin” tabelalarına hakaret eden “eğitimciler”, İngilizce ve Fransızca tabela ve reklamlara itiraz etmeyi anormal bulan oyuncular, Kürtçenin Türkiye’nin yerel dillerinden biri olduğunu kabul etmeyen ırkçı vekiller ve onların yayıncısı gazetecilerin Batı’ya duydukları hayranlığın adalet ve insanlıktan uzak bir durumda olduğu görülüyor.
Batı’da Türkiyelilere karşı yapılan ırkçı eylem ve söylemleri sıklıkla dile getiren ırkçı kesimlerin, kendilerinin Kürtlere, Suriyelilere, Afganlara karşı ırkçılık yapmalarını makul ve normal görmeleri büyük bir ikiyüzlülük örneğinden başka nedir?!
Hollanda’da yaşayan yoğun nüfuslu Türkiyeliler için asılan park kurallarında “Bir betona maksimum dört mangal(sadece paket kömürü)” yazıları hem Hollandaca hem de Türkçe yazıldı. “Hak edilmiş bir şey” diyerek Hollanda, Almanya, Avusturya gibi Avrupa ülkelerinde asılan tabelaları savunan, bunu gerekli gören sığ ve ahlaksız zihniyet, Türkiye’nin hastanelerinde Suriyeliler için asılan Arapça tabelalara karşı öfke duyması anormal bir durum olmanın ötesinde büyük bir nefretin dışa vurumu olarak görülüyor.
Irkçılığı, yabancı düşmanlığını ve nefret söylemlerini sıklıkla sosyal medya ve politik arenada kullanan siyasilerin söylemlerine karşı caydırıcı yasaların Meclis üzerinden devreye alınmasının gerekli olduğu her geçen gün yeniden anlaşılırken, iktidarın bu konudaki çalışmalarda gecikmesi daha büyük sorunların doğmasına sebebiyet vermeye devam ediyor.
HABERE YORUM KAT
Ahmet Tekin belediye binalarında okullarda otobüs duraklarındada yazıyor. Bazı bölgelerde sen işi mangala indirmekle basitlestirmissin.
Yanıtla (0) (0)americada farkli dil konusulan yerlerde cok dilli tabelalar var.hastahane istasyon vs. ehliyet imtihani farkli dillerde yapilir.mahkemede hastahanede tercuman temin edilir.ulkenizin bayramlarini kutlayabilirisiniz.sokaklari bayraklarinizla susleyebilirisiniz.is yeri tabelalari kendi dilinizdedir.orada irkcilik yok mi var ama en azindan irkciliga karsi duran bilincli bir toplum da var.irkciliga karsi durus turkiyede de var. bence en buyuk fark gunumuzde turkiyedeki irkcilarin militarist saldirgan ve siddet heveslisi olmalaridir.bakalim neler gorecegiz neler yasayacagiz. irkcilarin hedefindeki kisilerin dini mezhebi etnisitesinin hic bir onemi yok.
Yanıtla (0) (0)Bu haberde verilmek istenen mesaj güzel ama verilen örnek yanlış. Aslında Hollanda’da, Almanya’da vs. yazılan Türkçe uyarı tabelalarının sebebi kazanılmış hak ve yabancı uyruklulara duyulan saygı değil. Daha çok bu haberdeki mangal olayındaki gibi bu yanlışı yapanların büyük bir kısmının bu yabancılar olmasından dolayı onlarında anlayabileceği uyarı levhaları asılıyor. Yani mesela bu dört mangal kısıtlamasını en çok Türkler çiğnediği için Türkçe de yazalım diyorlar, gerçi pek de işe yaramıyor (maalesef)
Yanıtla (0) (0)Sadece Hollanda'da değil. Almanya'da aynıdır. Çoğu uyarıcı tabela çok dillidir. Buda gayet normal degilmi.
Yanıtla (0) (0)