Irkçı Wilders'in Mossad bağlantılı bakan atama planı sonuçsuz kaldı
Hollanda'da İslam karşıtı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'in, İsrail doğumlu milletvekilini bakan yapma çabası güvenlik soruşturmasına takıldı.
Kasım 2023'te yapılan seçimlerde partisi birinci çıkan Wilders, son yedi ayda koalisyon hükümeti kurulması sürecinde çoğunlukla geri adımlarla neticelenen hamleleriyle henüz iktidar olmadan yıpranma sürecine girdi.
Hükümet kurmak için görevlendirdiği eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk'in istifası, "İslami ifadelerin yasaklanması" yasa tasarısını geri çekmesi ve bakan atamak istediği partisinin İsrail doğumlu milletvekili Gidi Markuszower'in güvenlik soruşturmasından geçememesi, Wilders'in uzun yıllar sonunda gelen siyasi kazanımlarının sekteye uğradığını gösterirken 6-9 Haziran'daki Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinin ardından Avrupa'daki diğer aşırı sağcı partilerle ittifak arayışı da henüz karşılık bulmadı.
Kasım 2023'teki Hollanda seçimlerinden açık farkla birinci çıkarak İslam karşıtlığı ve İsrail dostluğu üzerine kurduğu siyasi kariyerinde çok önemli bir aşamaya gelen Wilders, son yedi ayda neden olduğu krizlerle destek kaybetmeye başladı ve Hollanda'da 6 Haziran'da düzenlenen AP seçimlerinde ikinci sıraya geriledi.
Wilders'in adayları skandallarla boğuştu
Hollanda'da 22 Kasım 2023'te yapılan erken genel seçimlerde yüzde 23,5 oyla 37 sandalye kazanan Wilders önderliğindeki PVV, 24 sandalye ile üçüncü sırayı alan Dilan Yeşilgöz liderliğindeki Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD), 20 sandalye ile dördüncü sıraya yerleşen Pieter Omtzigt liderliğindeki Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) ve 7 sandalye ile altıncı sırayı alan Caroline van der Plas liderliğindeki Çiftçi Vatandaş Hareketi Partisinin (BBB) dahil olduğu "sağ koalisyon"un hükümet kurma çabaları sancılı şekilde sürüyor.
Wilders'in hükümet kurulumunda ve sonrasında hükümetin parçası olarak görev almasını istediği birçok ismin çeşitli nedenlerle kendisi tarafından geri çekilmesi veya istifa etmek zorunda kalmaları dikkati çekiyor.
Seçimlerin ardından koalisyon olasılıklarını araştırmakla görevlendirilen eski içişleri bakanlarından Ronald Plasterk'in çabaları sonuçlanmazken Wilders, Plasterk'in kurulacak sağ hükümetin başbakanı olmasını destekledi.
Başbakanlık için Wilders'in desteğini alan Plasterk, hakkında geliştirilen kanser tedavisi patenti üzerinden elde edilen gelirle ilgili skandalın ortaya çıkmasının ardından 20 Mayıs'ta başbakanlık görevi için adaylıktan çekildiğini açıkladı.
Wilders, patent dolandırıcılığı iddialarını reddeden Plasterk'in mükemmel bir başbakan olacağını düşündüğü için bundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi.
Wilders'in adı usulsüzlük ve skandallara karışan bir başka adayı ise PVV Senatörü Gom van Strien oldu.
Plasterk'ten önce hükümeti kurmakla görevlendirilen PVV senatörlerinden Van Strien, koalisyon adayı partilerle tek bir görüşme yapamadan istifa etmek zorunda kaldı.
Van Strien, 2009 yılına kadar yöneticiliğini yaptığı Utrecht Üniversitesi Hastanesi'nin yan kuruluşunda usulsüzlüklere karıştığı iddiasının ardından görevden çekildi. Mali İstihbarat ve Soruşturma Servisi (FIOD) geçen ay, Van Strien'in evinde arama yaptı.
Van Strien, Hollanda tarihinde hükümet kurmakla görevlendirilen yetkililer arasında en kısa süre görevde kalan kişi oldu.
Tel Aviv doğumlu bakan adayı, güvenlik soruşturmasını geçemedi
Wilders'in geri çekmek zorunda kaldığı son adayı ise Göç ve İltica Bakanlığına önerdiği Tel Aviv doğumlu PVV Milletvekili Gidi Markuszower oldu.
İsrail'i sık sık ziyaret eden ve bu ülkeyle dostluğunu defalarca dile getiren Wilders, kabineye sokmak istediği İsrail yanlısı Markuszower'in adaylığını geri çekmek zorunda kaldı.
Ülke basınında Markuszower'in, İsrail'e ve istihbarat servisi Mossad'a yakınlığı sebebiyle güvenlik soruşturmasını geçemediği aktarılırken Wilders, X hesabından yaptığı paylaşımda, Markuszower'ı hakkındaki incelemenin içeriği sebebiyle bakan adaylığından geri çektiğini açıkladı.
Hollanda İstihbarat ve Güvenlik Teşkilatının (AIVD) güvenlik soruşturmasından geçemeyen Markuszower'in PVV'de kalmasına göz yuman Wilders, Markuszower'in hükümette başbakan yardımcısı olarak da görev yapmasını planlıyordu.
İsrail'le dostluğuyla bilinen ve Gazze'deki çatışmalarda öldürülen İsrailli askerler için destek paylaşımlarında bulunan Wilders, son olarak Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) Başsavcısı Kerim Han'ın hakkında "yakalama kararı" başvurusu yaptığı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya desteğini açıklamıştı.
HABERE YORUM KAT