Irkçı siyasetçiler Almanya KRV Eyaleti Başbakanının sözlerini iyi dinlesin!
Almanya’nın KRV Başbakanı Wüst: “Türkler büyük bir zenginlik”
HAKSÖZ HABER
Siyasiler göçün çok önemli gelişmelere imkan sağlayabileceğini unutmamalı! Türkiye’de ise Kemal Kılıçdaroğlu, Ümit Özdağ ve İlay Aksoy gibi ırkçı siyasetçilerin başını çektiği bir güruh her fırsatta mülteci karşıtlığı üzerinden siyasi avantaj devşirmeye çalışıyor.
Almanya’da eski Başbakan Merkel’in partisi olan Hristiyan Demokrat Birliği Partisi’nin Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst’ün yaklaşımı Türkiye’deki birçok siyasiye örnek olacak cinsten! Wüst, Türkiyelilerin varlığını bir zenginlik olarak nitelendirirken başta anadilde eğitim ve sesli ezan olmak üzere birçok konuda özgürlüklerin genişletilmesi gerektiğini açıklıkla dile getiriyor.
Yaklaşan seçimlerde de Hristiyan Demokrat Birliği’nin KRV Eyaleti Başbakan adayı olan Wüst mülteci karşıtlığını değil uyum ve dayanışmayı seçim argümanı olarak kullanarak çok mantıklı bir adım atıyor. Wüst bu bağlamda anadilde eğitim konusunda şunları dile getiriyor:
“Çok dilliliğin potansiyelinden daha iyi yararlanmak istiyoruz. Türkçe, KRV’de milyonlarca insan tarafından konuşulan bir dil. Türkçe derslerinin gerek ana dil gerekse yabancı dil dersi olarak verilmesinin doğru ve önemli olduğunu düşünüyorum.
İster spor kulübü olsun ister okul, mahalle ya da meslek hayatımda Türkiye’nin her yerinden gelen insanlarla tanıştım. Bu insanları büyük bir zenginlik olarak görüyorum. Türkiye, zengin kimlik ve kültüre sahip bir ülke. Eyaletimizde milyonlarca Türk asıllı insan yaşıyor. Dünyanın her yerinden insanların bizimle yaşamak, öğrenmek ve çalışmak için buraya gelmesinden dolayı gurur duyuyoruz.”
Türkiye kökenlilerin ekonomiye katkısını da ifade eden Wüst fırsat eşitliği oluşturulduğunda göçmenlerin büyük imkanlar sağladığını da belirtmiş oluyor:
“Örneğin, göçmenler ülkemizin ekonomik kalkınmasına büyük katkı sağlıyor. Yalnızca KRV’de göçmen geçmişi olan 175 bin serbest meslek sahibi var ve her 4 girişimciden biri göçmen geçmişine sahip. Bu insanlar, binlerce kişiye yeni iş imkanı yaratıyor. Geçen günlerde Grevenbroich’te bir şirketi ziyaret ettim. Türk kökenli iki girişimci tarafından yönetilen orta ölçekli bu şirket, tarım sektörü için yenilikçi ürünler üreterek 40’tan fazla kişiye istihdam yaratıyor. Göç, KRV eyaleti için demografik, ekonomik ve kültürel öneme sahip. Bu benim kişisel görüşüm ve eyalet seçimlerinde, CDU seçim programımızda da bu böyle yer alıyor.
2030 Katılım ve Entegrasyon Stratejisi’nin bir parçası olarak açık siyasi hedefimiz, göçmen geçmişine sahip tüm insanların entegrasyonudur. Göçmen kökenlilerin katılım olanaklarını artırıyor, onlara devlet kurumlarını açıyor ve toplumsal uyumu güçlendiriyoruz. 1 Ocak’ta yürürlüğe giren ‘Katılım ve Entegrasyon Yasası’, Almanya’daki en modern entegrasyon yasasıdır. Eyalet hükümeti, entegrasyon politikasında uzun vadeli planlama ve güvenilirliği sağlamak için bütçeden yılda 130 milyon avro sağlıyor. Bu, ülke çapında benzersizdir.”
Esas meselenin ırkçılıkla mücadele etmek olduğunu vurgulayan Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst bu konuda attıkları adımları ve Köln Belediyesinin bir “model proje” olarak cuma günleri hoparlörden ezan okunmasına izin vermesiyle ilgili şu sözleri aktarıyor:
“Eyalet hükûmeti olarak her türlü ayrımcılığı ve her ırkçı olayı mümkün olan en güçlü şekilde kınıyor ve buna karşı kararlı adımlar atıyoruz. KRV’de ırkçılığa ve insan düşmanlığına yer yok. Yakın geçmişte camilere veya Müslüman mezarlıklarına yönelik yaşanan saldırılarda olduğu gibi ırkçı olaylar, barış içinde bir arada yaşamayı yok ediyor ve bir korku atmosferini körüklüyor.
Örneğin; iş piyasasında, günlük yaşamda göçmen geçmişine sahip kişilere karşı bireysel ayrımcılığa karşı net bir mesaj gönderiyoruz. İlk önemli adım, her türlü adaletsiz muameleyi bu şekilde kabul etmemiz ve etkilenenlerin endişelerini ve korkularını ciddiye almamızdır. Bu nedenle KRV’de örneğin, Yahudi ve Müslüman karşıtı olayların kaydedildiği ve cezai sorumluluk sınırının altında bir suç olsa bile bunların listelendiği bir arşiv kaydı tutuyoruz.”
Wüst, “Ezan okunması uyuma katkı sağlayabilir. Bu, konunun belediyede geniş çapta tartışılıp koordine edildiği anlamına gelir. KRV’de farklı dinden insanların göçü geçmiş yıllara dayanır. Alman ekonomik mucizesi, göçmenler olmasaydı mümkün olmazdı. Göçmenler ve onların torunları kaldıkları için minnettarım. İnançlarını icra etmekte özgür olmalılar. Gerek benim gerekse partim CDU için din özgürlüğü çok önemli.”
Almanya anadilde eğitimin yaygınlaştırılması ve mültecilerin inançlarını hakkıyla yerine getirmesi için sesli ezanı konuşuyor! Almanya’nın bugün ekonomik kazanımlarının göçmenler olmadan mümkün olmayacağı ülkenin en büyük sanayi eyaletinin başbakanı tarafından dile getiriliyor!
Biz ise Türkiye’de her fırsatta mülteciler geri göndermekten bahseden ırkçı hezeyanlarla mücadele ediyoruz! Kemal Kılıçdaroğlu, İlay Aksoy ve Ümit Özdağ’ın Almanya’daki muhafazakar iktidar partisinin eyalet başbakanının sözlerine kulak vermesini beklemek çok iyimser bir beklenti olacaktır muhakkak! En azından toplumumuz mültecilerin varlığının büyük zenginliklere gebe olduğunu aklından çıkartmamalı!
HABERE YORUM KAT