Irkçı Kafanın Zihin Yapısı
Ülkeyi babasının tapulu malı gibi algılayan ve farklı gördüğü herkese parmak sallayarak nizamat vermeye kalkışan ırkçı-milliyetçi zihin yapısı bu kez şımarık MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesi yazarı Mustafa Önder’in yazısında hortladı.
Mustafa Önder’in ırkçı-milliyetçi hamasetin dibini bulan ve son derece kabadayı bir üslupla kaleme aldığı yazısında doğrudan doğruya hedef tahtasına oturttuğu şahsiyetler ise iktidara yakın olmakla suçladığı dindar gazeteciler.
Mustafa Önder’in MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesinde yayımlanan sözüm ona yazısı şöyle:
“Hatırlatalım: Hesabını Sorarız”
Defalarca hatırlatmıştık, tekrar hatırlatalım…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk’ün kanıyla kuruldu.
Bu topraklar, binlerce yıllık Türk yurdudur.
Bu toprağın buğdayı, zeytini, ayçiçeği, mısırı, inciri, üzümü, elması, kayısısı, kavunu, pancarı, susamı, anasonu, pamuğu, ardıcı, çamı, kavağı, çınarı, tekesi, koyunu, ineği, mandası, eti, sütü, yoğurdu, balı, kaymağı, pekmezi bir başkadır.
Papatyası, gülü, yasemini, leylağı, sünbülü başka kokar.
Dağı taşı, ovası yaylası sevdalı eser, çayı ırmağı deli akar…
Zira üstünde Türk milleti yaşar ve ona “vatan” diye sevdalıdır!
Türk’ün “kardeşlik” mayasıdır onu vatan yapan…
Türk’ün “yiğitlik”, “hoşgörü” ve “insanlık” sevgisidir…
Türk’ün “helâl” mayasıdır onu güzelleştiren, lezzetlendiren…
Tarih olup kol kanat gerdiği halklara tanıdığı hürriyettir…
Var mıdır, Anadolu’ya Türk geldikten sonra asimile olup giden kavim, kabile?
Her şeyi paylaştık… Ekmeği aşı, suyu, havayı…
Gıdada kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydik.
Ne zaman kötüledik…
Türkler ne zaman vatan derdine düştü, kimi ihanet şebekesindeydi, kimi keyfinde…
Şimdi “Biz de vardık!” diyorlar, vatandan dilim koparmak için!
Heyyyt bre densizler sürüsü!
Cumhur İttifakı’na isyan bayrağı açanlar, Gezi’de, 15 Temmuz’da gaflet ve dalâletin çukuruna düşenler, özerklik sevdasına kapılanlar..
“Şeref”i oyuncak sanıp kiralamaya kalkanlar…
“Gazeteci namusu”nu iktidar uçağında dalkavukluğa feda eden şahsiyetsizler…
“Sendika” hakkını, fâni koltuklara peşkeş çeken münafıklar…
“Milletin efendisi köylüyü”, Yahudinin dölsüz tohumuna, Amerikan Angus’una, gâvurun samanına muhtaç eden liberaller…
Ağız tadımız “simit”e göz koyanlar…
Pancarımızı şekerimizi, Amerikan mısır tatlandırıcısına yem eden özelleştirmeciler…
Tavuğumuzu, civcivimizi, yumurtamızı rant mikrobuna talan ettiren haramzadeler…
İnsanların yuvalarını İblis çamuru ile yapıp zelzeleye kurban eden açgözlüler…
“Din”, “iman” ve “türban” maskeleriyle halkı kandıran yobazlar…
Adalet, demokrasi, hukuk, eşitlik yaygarasıyla sapıkları destekleyenler…
“Türk bayrağı”, bir yerine battığı için “Türkiye bayrağı” diyenler…
“Genişletilmiş parlamenter sistem” için tezgâh kuranlar…
Tekke ve zaviyelerin geri gelmesini isteyen aklı evveller…
Kız ve erkek evlatlarımızı batıl Arap geleneklerine mahkûm etmeye kalkan gericiler…
Kağan yoldaşı Türk kadınını kafes ardına, karanlığa kapatmaya kalkan örümcekli beyinler…
Verimli Anadolu topraklarını çöl bedevileri ve Siyonist sermayeye peşkeş çeken vatansızlar…
Türk milletini lime lime etmeye kalkan taşeronlar…
Vatanın Alevî çocuklarını Gezi protestosu ayaklanmasına bağlayan tasmalı medyanın maymunları…
Vatanın doğusuna, güneydoğusuna çöreklenmeye yeltenen çakallar…
Bir durun…
Yeteerr! Hele bir durun! Aklınıza başınıza alın!
Bile bile bastığınız bu yer Türk’ündür!
Bu mübarek toprak, bu sular, bu hava, bu ağaçlar, bu börtü böcek, bu meyve, bu bal, bu süt Allah’ın Türk’e emanetidir!
Yetmedi mi talanınız, doymadı mı dokuz boğum kursağınız?
Bu vatan Peygamber dostu Türkündür, Mehmetçiğindir!
Delirtmeyin Ahmet’i, Mehmet’i, Ayşe’yi, Çiğdem’i, Asena’yı, Cengiz’i, Türk gençliğini!
Delirtmeyin Bozkurtları…
Devlet Ata’nın liderliğindeki Milliyetçi-Ülkücü Hareket surlarını aşamayacaksınız!
Türkmen Beyi bu ülkenin ve davanın kilit taşıdır, aklıdır, basireti ve cesaretidir…
Ülkücüler ve bu toprak yaptıklarınızın hesabını mutlak sorar!
HABERE YORUM KAT