“Irkçı Değilim Ama...”
Son dönemde genel olarak Suriyelileri bazen de Kürtleri hedef alanların ya da buna yol açanların klişe ifadesi oldu üstteki başlık.
Öyle ki muhafazakar-mütedeyyin bazı yazarlar da Suriyelileri sorun olarak gördükleri yazılarında bu durumdan şikayet ederek “Suriyeliler konusunda bir cümle kurmak için en az beş kere “kardeşiz, komşuyuz” girizgahı yapılıyor.” şeklinde serzenişte bulunabiliyorlar.
31 Mart seçimlerinden sonra yoğun olarak CHP’li belediyelerin yanı sıra İsmail Saymaz gibi kimi sol / Kemalist gazetecilerin mültecileri hedef alan uygulama ve açıklamalarına şahit olduk. İktidara yakın olan medyada ise önce Hasan Öztürk Suriyelileri sorun olarak gördüğü ve çözüm olarak da adalet ve hukuku dikkate almayan kimi önerilerinin olduğu bir yazı dizisi yayımladı. (https://www.haksozhaber.net/hasan-%C3%B6zt%C3%BCrk-haberleri.htm)
Ensar olması, ırkçılıkla mücadele etmesi beklenen ancak bazen tam tersi bazen de ırkçıların değirmenine su taşıyan isimlere sosyal medya hesabından M. Hakan Kekeç de dahil oldu. Akşam Gazetesi’nde çalışan; Ülke TV’de ise bir taraftan uluslararası ilişkiler konusunda analizler yaparken diğer taraftan “Meksika Sınırı” isimli programda ise Ahmet Kekeç, Furkan Çalışkan ve Selahattin Yusuf ile birlikte kültür sanat konusunda değerlendirmeler yapan Kekeç de “Irkçı değilim” girişiyle Sur içinde Suriyelilerin olmaması gerektiğini buyurdu. Halbuki daha 3 ay önce İyi Parti Fatih Belediye Başkanı İlay Aksoy benzer bir kampanya yapmış ama ancak birkaç bin oy alabilmişti. Bu sonuç Fatihlilerin yeni komşularıyla bir sorunlarının olmadığının da tesciliydi aslında. İsmi “Meksika Sınırı” olan bir program yapan Kekeç’in Suriyeliler için özel bir yaşam alanı istemesi de herhalde kaderin garip bir cilvesi olarak görülebilir. Kekeç kendisine gelen tepkiler üzerine iddiasını savunma uğruna sur içinde camii ve türbelerde Suriyelilerin hırsızlık yaptığı ithamını bile söyleyebildi…
Garip bir şekilde Allah’ın arzında kendilerini asıl, başkalarını ise öteki/yabancı görüp akıl tutulmasına uğrayanların “Irkçı değilim ama…” diye başlayıp yazdıkları şeylerin artık toplumsal barışı tehdit noktasına geldiği de ortada. Bu gerilimi besleyen tutum ve davranışlar konusunda en çok dikkat etmesi gerekenlerin talihsiz beyanlarının ırkçılığın yaygınlaşmasına da önemli bir katkı sağladığı gün gibi ortada.
HABERE YORUM KAT