1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. “Irkçı Değilim Ama...”
“Irkçı Değilim Ama...”

“Irkçı Değilim Ama...”

Son dönemde genel olarak Suriyelileri bazen de Kürtleri hedef alanların ya da buna yol açanların klişe ifadesi oldu üstteki başlık.

13 Haziran 2019 Perşembe 15:50A+A-

Öyle ki muhafazakar-mütedeyyin bazı yazarlar da Suriyelileri sorun olarak gördükleri yazılarında bu durumdan şikayet ederek  “Suriyeliler konusunda bir cümle kurmak için en az beş kere “kardeşiz, komşuyuz” girizgahı yapılıyor.” şeklinde serzenişte bulunabiliyorlar.

31 Mart seçimlerinden sonra yoğun olarak CHP’li belediyelerin yanı sıra İsmail Saymaz gibi kimi sol / Kemalist gazetecilerin mültecileri hedef alan uygulama ve açıklamalarına şahit olduk. İktidara yakın olan medyada ise önce Hasan Öztürk Suriyelileri sorun olarak gördüğü ve çözüm olarak da adalet ve hukuku dikkate almayan kimi önerilerinin olduğu bir yazı dizisi yayımladı. (https://www.haksozhaber.net/hasan-%C3%B6zt%C3%BCrk-haberleri.htm)

Ensar olması, ırkçılıkla mücadele etmesi beklenen ancak bazen tam tersi bazen de ırkçıların değirmenine su taşıyan isimlere sosyal medya hesabından M. Hakan Kekeç de dahil oldu. Akşam Gazetesi’nde çalışan; Ülke TV’de ise bir taraftan uluslararası ilişkiler konusunda analizler yaparken diğer taraftan “Meksika Sınırı” isimli programda ise Ahmet Kekeç, Furkan Çalışkan ve Selahattin Yusuf ile birlikte kültür sanat konusunda değerlendirmeler yapan Kekeç de “Irkçı değilim” girişiyle Sur içinde Suriyelilerin olmaması gerektiğini buyurdu. Halbuki daha 3 ay önce İyi Parti Fatih Belediye Başkanı İlay Aksoy benzer bir kampanya yapmış ama ancak birkaç bin oy alabilmişti. Bu sonuç Fatihlilerin yeni komşularıyla bir sorunlarının olmadığının da tesciliydi aslında. İsmi “Meksika Sınırı” olan bir program yapan Kekeç’in Suriyeliler için özel bir yaşam alanı istemesi de herhalde kaderin garip bir cilvesi olarak görülebilir. Kekeç kendisine gelen tepkiler üzerine iddiasını savunma uğruna sur içinde camii ve türbelerde Suriyelilerin hırsızlık yaptığı ithamını bile söyleyebildi…

Garip bir şekilde Allah’ın arzında kendilerini asıl, başkalarını ise öteki/yabancı görüp akıl tutulmasına uğrayanların “Irkçı değilim ama…” diye başlayıp yazdıkları şeylerin artık toplumsal barışı tehdit noktasına geldiği de ortada. Bu gerilimi besleyen tutum ve davranışlar konusunda en çok dikkat etmesi gerekenlerin talihsiz beyanlarının ırkçılığın yaygınlaşmasına da önemli bir katkı sağladığı gün gibi ortada.

4169-002.jpg

4170-002.jpg

4171-002.jpg

4172-002.jpg

 

HABERE YORUM KAT

5 Yorum
  • yusuf / 14 Haziran 2019 10:00

    Haksöz grubunun teyakkuz halinde bu konuları gündeme getirmesini tebrik ediyorum. Özellikle Rıdvan ağabey'in Adem Özköse ile yaptığı "Sınırsız " programı (YouTube ) önemli. Ancak şunu gözden kaçırıyoruz, ciddi bir ekonomik bunalım var, insanlar işsiz, AVM'lerde özellikle Suud, Kuveyt, BAE, vatandaşı Arapların sınırsız para harcayışını, safahat yaşantısını halk görüyor. Dolayısıyla iki arap toplumunu ( Suud/ Suriye) zihninde aynılaştırıyor. Yani şöyle "biz patates, soğan alamazken,bunlar hayatlarını yaşıyor, hemde benim mahallemde, benim ülkemde". diye düşünüyor. Bu bakış açısının çözümü için daha fazla yayın yapmak lazım sosyal platformlar üzerinden.
    Ayrıca hep örnek verdiğimiz Medine Toplum Sözleşmesinde Peygamber Yesrib'e Hicret etmeden önce 2 defa Akabe'de mutabakat sözleşmesi/ biat aldı. Yani Hicret öncesi Mekke'den Yesrib'e bir göç dalgasını Medineliler hazırdı ve hazırlıklıydı. Hem Hicret sonrası Medine Toplum Anlaşması/Medine Vesikası genel mutabakat ile kabul edildi.
    4 Milyon Suriyelinin Türkiye göç etmesi sürecinde hükumet halka hiçbir şey sormadı, danışmadı, fikir almadı. Halkın rızasıyla bu süreçler gelişmedi. Denilebilir ki her şey birden oldu, nasıl yapacaktı, elbette ancak 7 yıl geçti hala sistemli bir yapıya geçilmedi.
    Şöyle bir durum da var. Bizzat şahsımdan örnek vereceğim. Polis/Bekçi her gün metro/metrobüs çıkışında sürekli kimlik sorarken ve bu artık usandırma derecesine gelmişken yanımdan geçen Suriyeli, Suudlu, Siyahi, Filipinli, Türkmen, Özbek elini kolunu sallayarak geçiyor, bunda bir tuhaflık yok mu? Belki şu anki hissiyatım İslami bir anlayışı yansıtmıyor olabilir daha dışarıdan bakanlar için. Ancak insanlar işsiz, kirasını ödeyemez, banka ve fatura borçlarıyla uğraşırken gözü başka bir şey görmüyor umutsuzluktan başka. Cebinde parası olan, tuzu kuru olanlar hariçten ahkam kesebilir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Müslüman Kürt / 13 Haziran 2019 18:19

    Allah tüm ırkçıların belasını versin inşallah

    Yanıtla (3) (1)
  • Faik KAYNAK / 13 Haziran 2019 22:34

    " Müslüman Kürt " tanımlaması bile, ırkçı nüveler barındırıyor ..Vazgeçin bu türden ırkı taassubu önceleyen ucb kokan mahlaslardan ..

    Siz ;
    1- Kime neyi anlatıyorsunuz ?
    2- Nehti izah ediyorsunuz ?
    3- Neleri / kimleri yeriyorsunuz ?

    Allah aşkına ?

    Yanıtla (2) (0)
  • Bismil İslam / 13 Haziran 2019 20:33

    Kanına kemalizm zehiri zerk edilmiş bir milletiz. Milliyetçi ırkçı değiliz desek ne olur. Vatancilik adı altında hepimiz kavmiyetciligimizi kutsuyoruz zaten. kemalistlerden farkımız din düşmanı değiliz.ekran şakiri lunpenler siyasi ikbal uğruna duruş alıyorlar.bunu ne kadar gizlemeye çalışsalar da bi yerde maske kendini aşağı bırakıyor.

    Yanıtla (1) (0)
  • ... / 13 Haziran 2019 17:25

    Irkçı değiller tuzu kurular

    Yanıtla (1) (0)