İran'a Direniş Hattı Kardeşlerinden Büyük İhanet
Dera operasyonu öncesinde Rusya ile İsrail’in, İran destekli güçlerin bölgeye girmeyeceği yönünde anlaştığı haberlerinin ardından, Lavrov’dan teyit gibi açıklama geldi. Lavrov “Suriye ordusu dışındaki güçler bölgeden ayrılmalı” dedi.
Karar gazetesinde yer alan habere göre; Suriye’de yedi buçuk yıldır devam eden savaşta, yeni perde İran-İsrail gerilimi üzerinden açılıyor. Esed ordusu, ülkenin güneybatısındaki İsrail sınırında bulunan Dera ve Kuneytra vilayetlerine yapılacak operasyon için hazırlık yaparken, Rusya da harekat öncesi diplomatik girişimleri yürütüyor. Son günlerde bölge medyasında konuya ilişkin birçok haber yer aldı. Söz konusu haberlerde Rusya ve İsrail’in, Dera operasyonuna İran destekli güçlerin katılmaması konusunda anlaştığı öne sürüldü. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, dün yaptığı açıklamada yayımlanan haberlerle paralel ifadeler kullandı. Başkent Moskova’da düzenlenen uluslararası düşünce kuruluşları zirvesinde konuşan Lavrov, “Suriyeli olmayan güçler, Suriye’nin güneybatısındaki çatışmasızlık bölgesinden een kısa zamanda çekilmelidir” dedi. Rus bakan, sözlerine şöyle devam etti: “İsrail ve İran’ın Suriye’de karşı karşıya gelmesiyle ilgili olarak, güneybatı çatışmasızlık bölgesi üzerine anlaşmalarımız var. Bu anlaşmalar, Rusya, Amerika Birleşik Devletleri ve Ürdün arasında yapıldı. Biz bunlar üzerinde çalışırken İsrail de bilgilendirildi. Anlaşmalar, çatışmasızlık bölgelerinin istikrarı sağlamlaştırmasını öngörürken, Suriyeli olmayan bütün güçlerin bu bölgeden ayrılmasını şart koşuyor.”
Lavrov, konuşmasında ABD’nin İran’la yapılan nükleer anlaşmadan çekilme kararı ve Kuzey Kore konularına da değindi. Bugün Kuzey Kore’ye bir ziyaret gerçekleştirecek olan Rus bakan, bu ülkeye yönelik ‘ültimatom ve yaptırım’ politikasının başarısız olduğunu savundu. İran anlaşmasını korumaya çalışacaklarını da vurgulayan Lavrov, ABD’nin Tahran yönetimiyle ‘topyekün karşı karşıya gelmeyi’ amaçladığını belirterek şunları söyledi: “1980’lerde ‘nükleer kış’ üzerine yazılan kıyamet senaryolarını hatırlıyorum. Neyse ki bu gerçekleşmedi, ancak ‘Arap Baharı’ geldi ve bir dizi trajik olayın ardından kitle imha silahları sorunu da büyüdü. ABD’nin, İran’ın nükleer programı üzerine yapılan Ortak Kapsamlı Eylem Planı’ndan çekilmesinden bahsediyorum. İran’la bir topyekün yüzleşme organize edilirken, Suriye hükümetinin kimyasal silah kullandığı iddialarına ilişkin çok sayıda sahnelenmiş olay var.”
Lavrov öte yandan ABD ile ilişkilerin normalleşmesini istediklerini belirtmeyi de ihmal etmedi: “Biz ne ABD ne de hiç kimse ile bu ihtilaflı ilişkilere devam etmek istemiyoruz. Trump’tan ve Washington’dan zaman zaman ilişkilerin normalleşmesinin gerekliliği konusunda sinyaller alıyoruz. Biz buna hazırız. Ancak somut bir teklif bekliyoruz.”
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, geçen haftalarda Moskova’da Rusya Devlet Başkanı Viladimir Putin’i ziyaret etmişti. Netanyahu, önceki günse Suriye’nin kuzeybatısına yapılacak operasyonda İran destekli unsurların yer almamasının yeterli olmayacağını, İran’ın Suriye’den tamamen çekilmesi gerektiğini savunmuştu. İsrail, Suriye’ye ‘İran hedeflerini vurma’ gerekçesiyle sık sık saldırılar düzenliyor. Tahran’ın, Hizbullah üzerinden Lübnan’da sahip olduğu askeri gücün bir benzerini Suriye’de oluşturmak istemesi, Tel Aviv yönetiminin en büyük kaygısı. İran’ın, özellikle gelişmiş füze sistemlerini Suriye topraklarında üretmesi ihtimali de başka bir endişe konusu.
İran’ın Suriye’deki nüfuzu, uzun süredir ABD ve İsrail’in ülkedeki savaşa ilişkin bir numaralı gündem maddesi konumunda. İran, Suriye’nin doğusu ve Irak’ın batısındaki toprakların büyük ölçüde IŞİD’den temizlenmesiyle, Tahran’dan Şam ve Beyrut’a uzanan kesintisiz bir hatta sahip olmuştu. Bu dönemde İran destekli milisler, Suriye’nin güneyindeki Tanf bölgesinde bulunan Amerikan üssüne karşı da saldırı girişimlerinde bulunmuştu.
Rusya’nın öncülük ettiği Dera anlaşmasının bir parçasının da Suriye’nin Ürdün sınırındaki Tanf kasabasında bulunan ABD üssü olduğu belirtiliyor. Bu üste eğitilen muhalif gruplar üzerinden İran’ın ‘Tahran-Şam hattı’nı kesme çabaları başarısız olmuştu. Sputnik’e konuşan Rus kaynaklar, Tanf üssünün de anlaşma kapsamında rejime devredileceğini söyledi.
HABERE YORUM KAT