İran, Türkiye’de Çözüm Sürecine Neden Karşı?
İranlı Kürtler “çözüm” arıyor...
İran Kürdistan Azadi Partisi Temsilcisi Yezdan: "İran, Kürt sorununun Türkiye’de çözülmesine engel olmaya çalışıyor. Çözüm sürecinin akamete uğraması için gayret sarf ediyorlar. Çünkü İran, Kürt sorununu Türkiye’ye karşı bir kart olarak kullanmak istiyor."
HAYDAR ŞAHİN’in haberi:
İran'daki Kürt parti temsilcileri, Türkiye'deki çözüm sürecinin bölge için umut verici bir adım olduğunu belirterek, İran ile diyalog içinde bir çözüm süreci başlatıp, Kürt sorununu çözmek istediklerini söylediler.
''Kürtler, Barış Demokrasi ve Çözüm Modellerini Tartışıyor" konferansı için Ankara'ya gelen Kürt siyasetçiler, AA muhabirine, İran'daki Kürt sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İran Kürdistan Azadi Partisi Temsilcisi Hüseyin Yezdan, İran’daki Kürtlerin siyasi özgürlükler bakımından bir hukuka sahip olmadığını dile getirerek “Deniyor ki İran’da tek millet vardır o da İran milletidir. Gerçekte ise, İran milleti diye bir şey yok. Çünkü İran’da altı millet var; Kürt, Azeri, Fars, Beluc, Arap ve Türkmen. Siyasi hakimiyet Farsların elinde, diğer beş millete ise hak ve hukuk tanınmıyor.” dedi.
İran devleti eliyle binlerce Kürt gencinin uyuşturucuya alıştırıldığını iddia eden Yezdan, ekonomik sıkıntılar nedeniyle Kürtlerin sınırda kaçakçılık yaparak geçimlerini sağladığını söyledi. İran’da yargının hukuki değil tamamen siyasi olduğunu öne süren Yezdan, "Aynı suçtan yargılanan Tahranlı biri özgür kalırken, Kürt biri idam ediliyor” diye konuştu.
“Kürtçe Yazdıkları İçin Tutuklandılar”
Yakın bir zamanda sırf Kürtçe yazı yazdıkları için iki gazetecinin mahkum edildiğini belirten Yezdan, şunları anlattı:
"İran, Kürdistan’da fabrika yapmıyor. Kürt bir sermayedarın fabrika yapmasına dahi izin verilmiyor. Kürt gençleri işsiz güçsüz durumda. 15 milyon Kürt var orada. Ancak başka şehirlere giderek iş bulabiliyorlar. 1979’daki olaylarda 100 binden fazla Kürt katledildi. Cihad fetvasından sonra İran güçleri Kürdistan’a gelip birkaç köyümüzde katliam yaptılar. Kadın, çocuk, ihtiyar, imam hepsini öldürdüler. Tüm köylerdeki imamlarımız öldürüldüler."
"İran'da Sünni Bir Kimse Bakan veya Cumhurbaşkanı Olamaz"
İran'da sadece Kürtlere değil diğer unsurlara da haksızlık yapıldığını ifade eden Yezdan, "İran’da resmi bir mezhep var. O da On iki İmam Şiası’dır. Kanunen bir Sünni, cumhurbaşkanı ya da bakan olamaz. Oniki İmam Şiası’ndan olmayanları da kabul etmiyorlar" şeklinde konuştu.
"İran Çözüm Sürecinin Akamete Uğraması İçin Gayret Sarf Ediyor"
Türkiye'de devam eden çözüm sürecine de değinen Yezdan, İran'ın bu sürece destek vermediğini tam tersine süreci akamete uğratmaya çalıştığını belirtti.
Yezdan şöyle konuştu:
“Kürt sorununun Türkiye’de çözülmesine dahi engel olmaya çalışıyorlar. Kürtler ve Türkler arasında başlayan bu çözüm sürecinin akamete uğraması için gayret sarf ediyorlar. Çünkü İran, Kürt sorununu Türkiye’ye karşı bir kart olarak kullanmak istiyor. Eğer Kürt sorunu çözülürse Türkiye Ortadoğu’daki Kürtlerin dostu olacak, bu şekilde de bu kart İran’ın elinden çıkmış olacak. İran bu kartı hem bölgede hem de batıda Türkiye’ye karşı kullanıyor. Biz biliyoruz ki, Türkiye’nin bu sorunu çözmesi onun güçlenmesine olanak sağlar."
"Kürtler Şiddet Olaylarından Uzak Durmalılar"
Türkiye'deki Kürtlere de seslenen Yezdan, Kürtlerin şiddet olaylarından uzak durmaları ve sivil bir alanda mücadele vermeleri gerektiğini ifadede ederek, “Kürtler şiddet olaylarından uzak durmalılar. Öyle bir mücadele vermeliler ki Türkiye’deki Kürt sonunu çözerken aynı zamanda Ortadoğu’daki Kürt sorunu için de bir temel teşkil etsinler" diye konuştu.
Yezdan, Türkiye'nin çözüm süreci kapsamında ciddi adımlar attığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tabi ki bazı eksiklikler söz konusu. Bunlar da yavaş yavaş gündeme gelecektir. Çözüm sürecine yönelik atılan adımlar kesinlikle Türkiye için tehdit değil fırsattır. Gerçek bir mutabakat Ortadoğu’da Türkler ve Kürtler için çok stratejik bir adım olacaktır. Bu sürece Kürtler olarak tam destek veriyoruz. Kürt sorununda ilerleme olması Türkiye’nin kazancıdır. Mesela, Güney Kürdistan’da yüzlerce Türk firması iş yapıyor ve karlı çalışmaları var. Bu, Türk ekonomisine ciddi bir katkıdır. Herkesin bunu görmesi lazım. Türk Hükümeti daha cesur adımlar atarak Kürt halkı ile iyi bir ittifak kurabilir.”
Sünni Camileri Yapılmasına İzin Verilmiyor"
İran Kürdistan Demokrasi Partisi Erbil Temsilcisi Muhammed Salih Kadiri ise İran'ın Kürtlere hiçbir hak tanınmadığını, çok büyük baskı ve şiddet uyguladığını belirtti.
Kürtlere karşı cihat edildiğini öne süren Kadiri, “İran’da başından beri Kürtleri ve liderlerini katletmek, öldürmek, idam etmek bir politika olarak benimsenmiş durumda. Şimdilerde bakıyoruz ki Kürtlere karşı cihat ilan ettiler. Bu fetva ile Kürdistan’da hiç istemediğimiz bir savaş yürütüyorlar" şeklinde konuştu.
İran’da Sünni, Şii ve Ehli Yaresan Kürtler olduğunu ancak insanların inançlarını özgürce yaşayamadığını kaydeden Kadiri, “Dinsel anlamda dahi izin vermiyorlar ki Kürt şehirlerinde Sünni camileri yapılsın. Kürtlerin mevcudiyetinin yarısı Sünni yarısı Şii olsa da, az da olsa Ehli Yaresanlar var. Onların da dinsel inançlarına saygı ya da bir kolaylık gösterilmiyor." dedi.
İran’da Kürt sorununu barışçıl yollarla çözmek istediklerini ifade eden Kadiri “Kürtler olarak İran ile diyalog içinde bir çözüm süreci başlatıp Kürt sorununu çözmek istiyoruz. Ne yazık ki İran rejiminin yetkilileri demokratik taleplerimizi anlamak istemiyor. 1989 senesinde PDK-İran lideri Dr. Abdurahman Kasımlo masada İranlılarca öldürüldü. Ondan üç yıl sonra bir diğer liderimiz Dr. Sadık Şerefkendi öldürüldü. Bugüne kadar gün yok ki Kürt gençleri zindanlarda, şehirlerde ve sınırlarda rejim tarafından öldürülmesin. İran rejimi siyasi bir yöntemle değil güvenlikçi ve askeri bir yöntemle sorunlara yaklaşıp ezip, yok etmeyi benimsiyor.” diye konuştu.
“Ruhani'nin Gelmesiyle Rahatlama Bekleniyordu Ama…”
Kadiri, halkın önceleri Ruhani’den beklentileri olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Halk yeni Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin gelmesiyle birlikte ortamın rahatlamasını bekliyordu. Lakin göreve başladığı 2013 yılında resmi rakamlara göre 450 kişi idam edildi. Bu sayıya gayri resmi sayılar dahil değildir. Bu sayı belki de daha fazladır. Geçtiğimiz on gün içinde yaklaşık 40 kişi idam edildi. Bu da bize gösteriyor ki, ne Hasan Ruhani ne de başka biri İran’daki bu durumu değiştiremez. Bölgede Kürt sorununun çözümüne yönelik atılan adımlar özellikle de Türkiye’deki çalışmalar umut vericidir. Burada bir diyalog zemini oluşmuş ve Kürtler Ankara’da toplanmış sorunlarını konuşuyorlar. Kürt hareketinin geleceği için önemli adımlardır bunlar. Bu değişimler ya İran’da diyalogun oluşmasına temel hazırlayacak ya da bir rejim değişiminin hızlandırıcısı olacaktır. Bu rejim yerine daha demokratik bir yönetim gelecektir. Yoksa şu anki zihniyet çözüm perspektifine sahip değil.”
(AA)
HABERE YORUM KAT