İran Televizyonunun Mursi Skandalı...
İran devlet televizyonu, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin, Tahran'daki konuşmasını açıkça çarpıttı.
HAKSÖZ-HABER
Mursi'nin Suriye'ye yönelik sert sözlerini Bahreyn olarak veren İran devlet televizyonu, konuşmada Suriye'ye yönelik bütün sözleri de yanlış tercüme etti. Ayrıca Mursi’nin konuşmasının başında hamdden sonra, sadece Resul-i Ekrem (s) ve âli (Ehl-i Beyt’i)ne salâvat getirdiği aktarılarak Hz. Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali (ra) için kullandığı tazim ibareleri sansürlendi.
Tahran'da düzenlenen Bağlantısızlar Hareketi zirvesine katılan Mursi "Zalim Suriye rejiminin karşısında, Suriye halkının yanındayız" açıklamasını yapmıştı. İslam Devrimi'nden bu yana Tahran'ı ziyaret eden ilk Mısır lideri Mursi'nin bu sözleri Tahran yönetimini rahatsız etmiş, Suriye heyeti ise bu sözler üzerine Mursi konuşurken toplantıyı terk etmişti.
Skandalın Böylesi…
Mursi’nin söyledikleriyle televizyonun değiştirerek verdiği cümleleri haber ajansı böyle geçti:
Mursi: Suriye ve Filistin halkı, özgürlüğe ve adalete ulaşmak için mücadele ediyor.
İran televizyonu: Filistin ve Bahreyn halkı, özgürlüğe ve adalete ulaşmak için mücadele ediyor.
***
Mursi: Arap Baharı; önce Tunus devrimi, sonra Libya ve Yemen devrimi gerçekleşti ve şimdi de Suriye devrimi. Oradaki zalim rejime karşı mücadele veriliyor.
İran televizyonu: İslami uyanış; önce Tunus devrimi, sonra Libya ve Yemen devrimi gerçekleşti ve şimdi de Bahreyn devrimi. Oradaki zalim rejime karşı mücadele veriliyor.
***
Mursi: Veto, Suriye krizinin Birleşmiş Milletler tarafından çözümünü felce uğratmıştır.
İran televizyonu: Veto, (Arap dünyasındaki) kitlesel değişim ve dönüşümlerin Birleşmiş Milletler tarafından çözümünü felce uğratmıştır.
***
Mursi: Her türlü zulüm ve baskıya maruz kalan Suriye halkını destekliyoruz.
İran televizyonu: Her türlü komploya karşı Suriye yönetimini destekliyoruz.
***
Mursi: Suriye Muhalefetinin birleşmesi bir zorunluluktur.
İran televizyonu: Suriye'de halk tabanına dayalı mevcut rejimin devamından yanayız.
***
ÇAKIRGİL, BU ÇARPITMAYA DİKKAT ÇEKTİ
Sitemiz yazarı Selahaddin E. Çakırgil de sitemizde yayınlanan son yazısında bu çarpıtmaya dikkat çekti.
Çakırgil’in yazısının ilgili bölümü şöyle:
(…) Haydi özel nitelikli sayılabilecek ajansların aktarmalarını bir kenara bırakalım; ancaak, resmî ajansların ve de bütün konuşmacıların olduğu gibi, Mursî’nin konuşmasını da tercüme etmekle vazifeli resmî tercümanların onun sözlerini işitmezlikten gelmeleri, çarpıtmaları ve hattâ onun telaffuz etmediği bazı kelimeleri bile ona nisbet etmeleri, gerçeği yansıtmamak için hilelere başvurmaları, utanç verici bir tavırdır.
Mursî’nin, hamdden sonra, sadece Resul-i Ekrem (S) ve âli (Ehl-i Beyt’i)ne salâvât getirdiği aktarılıp, Khulefâ’y-i Râşidîyn (Ebu Bekr, Ömer, Osman ve Ali hazerâtı) için kullandığı tâzim ibarelerini işitmezlikten gelip aktarmamasını -haydi kendimizi zorlayıp taassubla değil, unutkanlıkla izah etmeye çalışsak bile- Suriyede bir ’nizam-ı zulm / zulm düzeni vardır. Zâlim Suriye rejiminin karşısında, Suriye halkının yanında olmak insanlığımızın ve imanımızın gereğidir. (...) Suriye'de kanın akması bütün dünyanın sorumluluğudur. Akan kan karşısında sessiz kalmak Suriye halkına dost olanlara yakışmaz. Somut adımlar atılmadıkça akan kanın durmayacağını idrak etmeliyiz." şeklindeki ap-açık beyanını bile İran kamuoyuna aktar(t)mayan bir anlayışın sergilediği tavrı nasıl izah etmeli? Ki, bu sözler içinde yer alan Suriye adı zikredilmedi bile, tercümelerde. Onun yerine bir başka ülkenin adı, yarım ağızla geçiştirildiği için anlaşıldığı kadar, Bahreyn denilmişti, adetâ.
Bırakın dünyayı, kendi ülkesinin 75 milyon insanını bu çarpıtma ve gizleme ile kandıracaklarını zannedenler, düştükleri durumu nasıl izah edeceklerdir?
Evet, bu çarpıtmaya ne demeli?
Yanlışlarında ısrar edenler, Suriye’ye yarım asırdır tahakküm eden Baas rejiminin kanlı ellerinden tutmaktan artık vazgeçmeliler. Geçmişte, İslam adına, yüzbinlerce kurban vermiş bir halkı diyelim ki, bir süre daha yanıltabilirsiniz. Ama, o kurbanlara, onların emaneti adına, zâlimleri böylesine desteklediğinizin hesabını nasıl vereceksiniz? Ve de, asıl hesab verilecek olan Allah’a karşı.
Eğer, İran’a 8 yıllık savaş boyunca kan kusturan Saddam Irakı’nın Baasçı resmî ideolojisinin Şam versiyonu olan Baas rejiminin ve Esed Khanedânı’nın yanında yer almak size itminan veriyorsa, söyleyecek sözümüz yok.
Biz, bir halkın ensesinde, tepesinde haksız olarak çöreklenip en alçakça zulüm düzenlerini kuran her kim olursa olsun, onlara en azından kalben ve lisanen gücümüzün yettiğince karşı çıkıyoruz ve çıkacağız.
Muhammed Mursî, sadece Mısır müslümanlarının değil, gönülleri adâlete, hakkın hâkimiyetine susamış bütün dünya müslümanlarının da duygularına tercüman oldu.
Allah’u Tealâ, hayırlı işlerde yolunu açık eyleye…
HABERE YORUM KAT