HAKSÖZ-HABER

İran ve işbirlikçilerinin dillendirmeyi çok sevdiği “Direniş Ekseni” söyleminin ve edindiği Anti-Siyonist maskenin ne kadar içi boş olduğu İsrail’in Kızıldeniz’de vurduğu gemi olayında İran’ın takındığı tutumla bir kez daha ortaya çıktı.

İran sık sık Siyonist İsrail’e yönelik vuracağız, yerle bir edeceğiz manasında söylemlerde bulunuyor ama şuana kadar bırakalım yerle bir etmeyi, Siyonist İsrail’e sıktığı tek bir kurşun dahi yok. Anti-Siyonizm söyleminin kuru bir slogandan ibaret olduğunu gösteren çok sayıda örnek mevcut. İran’ın sözde “Direniş Ekseni” söylemiyle indiği Suriye sahasında İsrail’in aleyhine hiçbir icraatının olmaması dikkat çekici. Irak’ta, Afganistan’da, en önemlisi de Suriye’deki icraatları düşünülecek olursa İran’ın İsrail’i vurmak için bahane aramasına da gerek yok aslında. Mesela İsrail Suriye’de defalarca İran’a bağlı Devrim Muhafızları’nı ve yine güdümündeki yapılanmaları hedef alan saldırılar gerçekleştirdi ama İran bunların hiçbirine şuana kadar kaydadeğer bir misillemede dahi bulunmadı.

İşte Kızıldeniz’de vurulan İran gemisi olayı da bu bağlamda son bir örnek olarak kayıtlara geçti.

Kızıldeniz’in Cibuti açıklarında seyir halinde olan İran’a bağlı Saviz isimli gemi İsrail denizaltısı tarafından ateşlenen bir füze ile vuruldu. New York Times bile bunun İsrail tarafından ateşlenen bir füze ile gerçekleştirildiğini açık açık söyleyerek saldırının kaynağı ve saldırganın kimliği hakkında beyanda bulundu ama İran’dan bu konu hakkında tık yok!

Bu olay Suriye’de mazlum müstezaflara karşı son derece aslan kesilen, iş kuru söyleme gelince emperyalizm ve siyonizme demediğini bırakmayan İran’ın çapsızlığını bir kez daha ortaya koydu. Söylemin büyüsü bir kez daha bozuldu ve İran’ın aslında kendisini aynada aslan olarak gören bir kediden başkası olmadığı anlaşıldı.

Nitekim İran Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada da bu acziyet tablosu kendisini açık ediyor. Uluslararası ajanslar Saviz gemisinin Devrim Muhafızları’na ait bir istihbarat gemisi olduğunu ve İsrail tarafından vurulduğunu söylüyor. İran Dışişleri ise açıklamasında olayın “saldırı” ve “İsrail” kısmına hiç değinmeden "Patlama salı günü Cibuti kıyısı yakınında meydana geldi, küçük çaplı hasar yaratırken can kaybına yol açmadı. Gemi, korsanlara karşı güvenliği sağlamak için bölgede bulunmaktadır" demekle yetiniyor. Devrim Muhafızları’na bağlı sosyal medya hesapları ise saldırının adresini İsrail olarak işaretlemekle biraz daha cesur davranmış ama bu kadar... Bunun ilerisini beklemek beyhude... Çünkü Siyonist İsrail ve emperyalist ABD 2019'dan beri İran kargosu taşıyan en az 10 gemiye saldırı düzenledi ve o söylem bazında çokça esip gürleyen İran her defasında fiili düzlemde aslında bir kediden farkı olmadığını gösterdi. Aslında kedi bile çok sıkıştırıldığında çaresizce sağa sola saldırabilir ki İran’da bu kadar onur da yok. Bu nedenle kedi benzetmesi bile İran’ın tutumunu izahta hafif kalıyor ya neyse…