İran Sözcüsü İdamları Kınamadı; Üzüntü Duyduğunu Söyledi
İran yönetimi, darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır’ın demokratik yolla seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Mursi’nin de aralarında bulunduğu 122 kişi kararından, “üzüntü ve endişe” duyduğunu açıkladı.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Merziye Afham, haftalık basın toplantısında, AA muhabirinin konuya ilişkin sorusu üzerine, “Mısır halk devriminin yüksek hedeflerine ilişkin bazı sorun ve ihtilafların, barışçıl siyasi ve sosyal oluşumlar arasında ulusal diyalog ve siyasi uzlaşmayla çözülebileceğine inanıyoruz” dedi.
İdam kararından “üzüntü ve endişe duyduklarını” ifade eden Afham, “Tarihi bir medeniyete sahip Mısır’ın uzlaşmaya varmak için diyalog ve barış yolunu seçmesini umuyoruz. Şiddet ve yok etmek, temelli yaklaşımları teşvik eden bu gibi kararların verilmesi, Mısır’ın prestijini olumsuz etkileyecektir. Mısır’ın bu tür bir stratejiyi tercih etmekten kaçınacağını umuyoruz” diye konuştu.
Kınıyor musunuz?
Afham, İran’ın Mısır mahkemesince verilen idam kararını kınayıp kınamadığı sorusunu, “Karardan üzüntü ve endişe duyuyoruz. Şiddet ve yok etmeye dayalı seçenekler çözüm değildir. Mısır hükümetinin siyasi gruplar arasında uzlaşı sağlanmasına yardımcı olacağını ümit ediyoruz” şeklinde cevapladı.
Kahire Ceza Mahkemesi, kamuoyunda "casusluk" ve "hapishaneler baskını" adıyla bilinen aralarında darbeyle görevinden uzaklaştırılan seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi, Müslüman Kardeşler Teşkilatı (İhvan) Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ve Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Yusuf el-Karadavi'nin de bulunduğu 166 sanığın yargılandığı iki davada, 122 kişinin dosyasının idam talebiyle müftülüğe gönderilmesine karar vermişti.
HABERE YORUM KAT
gayet makul, soğukkanlı, basiretli bir açıklama,
Yanıtla (0) (0)fars diplomasisinin bir belgesi adeta!
ne yani kemalist türkiye gibi açıkça ihvanı savunup ülke çıkarlarını tehlikeye mi atsaydı?
iran ebediyyen ümmete düşman olduğunu komünist esede destek vererek ve mücahidleri katlederek kanıtladı...
Yanıtla (0) (0)Kınayamaz açıkça.
Yanıtla (0) (0)Zira açıkça kınarsa Beşar'a erdiği desteği izah edemez.
En az Suud kadar İhvan etkisinden çekindiği için de Sisi'ye karşı net tavır koyamaz.
Aslında İran ile anlayacağı diplomatik dille konuşulmalı, zira onların kullandığı dil de böyle...
Adında İslam Cumhuriyeti ifadesi bulunan bir ülke, laiklik temel nitelikleri arasında olan TC kadar net olamıyorsa, burada bir terslik olmalı. Bu durum İran'ın "baş aşağı düşüşünün"; Türkiye'nin de "düştüğü yerden kalkma" çabalarının göstergelerindendir.
Yanıtla (0) (0)aslında iranın sözcülüğünü yapanlar üzüntü de duymazlardı.
Yanıtla (0) (0)