İran nereye!
Ahmedi Nejat’ın basın danışmanı Evin hapishanesinde. Bir zamanlar rejim karşıtlarının atıldığı bir hapishaneydi Evin. Şah zamanında da Humeyni yanlıları, solcular, liberaller bu hapishaneye atılıyordu. Şimdi, Cumhurbaşkanı baş danışmanı aynı hapishanede yatıyor. Cumhurbaşkanı hapishanedeki bir mahkumu ziyaret etmek istiyor, savcılık buna izin vermiyor.. Kuvvetler ayrılığının bu katılıkta uygulandığı kaç ülke var.. Kılıçdaroğlu ya da Bahçeli Silivri’ye gitmek istese izin verilmese kıyamet kopar. İran’da Cumhurbaşkanı kendi başdanışmanını ziyaret edemiyor.. Ahmedi Nejad’ın basın başdanışmanı ve resmi haber ajansı IRNA’nın Genel Müdürü Ali Ekber Cavanfikr, ‘İslami değerlere aykırı yayın yapmak’ suçundan tam da Nejat BM Genel Kurulu’nda konuşurken 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Nejat’ın ABD ziyaretinde şok üstüne şok yaşandı. Heyetteki bir diğer basın görevlisi de ABD’ye sığındı.. Cevanfikr’in Ali Hamaney’e ihanet, Şii ilkelerine aykırı hareket, genel ahlaka aykırı tutum ve davranışlarda bulunduğu yönünde suçlamalar yapılmıştı. İnanmayacaksınız ama Cevanfikr’in tutuklanma sebeblerinden biri de başörtüsü zorunluluğunu eleştirmesi. Cevanfikr’in yöneticiliğini yaptığı resmi dergideki makalesinde İran’daki kadınların başörtüsü ve kapanmasıyla ilgili mecburiyetleri eleştirmesi tutuklanma sebeblerinden biri. Birkaç gün öncesinde de rejimin kilit isimlerinden Ali Ekber Haşimi Rafsanjani’nin oğlu da ülkeye giriş yaptığında tutuklanmıştı. O da başörtüsü yasağına karşı çıkıyor ve ülke yönetiminin mollaların denetiminde olmasına karşı çıkıyordu. Hamaney ile Nejat arasındaki anlaşmazlık geçen yıllarda zirve noktasına ulaşmıştı.. Rehberlik, Meclis ve hükümet arasındaki ayrışma Kum, İstihbarat, Devrim muhafızları ve Bazar arasında da ayrışmalara sebeb olmuştu. İşin içinde Mehdilik tartışmasından petrole, uluslararası ilişkilerden Şii-Sünni ihtilafına kadar bir sürü konu var.. İran’da Cumhurbaşkanının en yakın adamı, başörtüsü mecburiyetini eleştiriyor. Rehberi eleştiriyor. Bunun da cezası 6 ay. Cumhurbaşkanı başdanışmanını ziyaret etmek istiyor, buna izin verilmiyor. Savcı tarafından azarlanarak, eski başdanışmanını ziyareti engelleniyor.. Başsavcı Ecehi, “Cumhurbaşkanı Evin’i ziyaret edeceğine derinleşen ekonomik krizi çözmek için uğraşsın” diye konuşabiliyor.. 2013 yazında İran’da seçim var.. Necat bu seçimlerde aday olamayacak. Ama İran’da Nejat yanlıları ve karşıtları arasında derin bir hesaplaşma bekleniyor.. Bu tartışmanın, ülkeninin kaynaklarının paylaşımı ve kullanımından özgürlüklere, teolik tartışmalara kadar bir çok ayağı var.. Ve bu süreçte herkes eteğinde taşı dökecek. Ocak ayından itibaren bu tartışmaların daha da keskinleşmesi bekleniyor. Ahmedi Nejat bugüne kadar ABD ve İsrail üzerinden dikkatleri dışa çekmeyi başardı. Ama Suriye politikası ile tam anlamı ile batağa saplandı. Yine Türkiye’ye karşı giriştiği polemikte geri tepti. Irak konusunda ilk etapta başarılı gibi gözükse de, orada da ciddi sorunlar yaşanıyor.. İran’ın ABD’ye kafa tutarken, İran ve Rusya ile, Çin’le kurduğu derin ilişkiler de tartışılmaya devam ediliyor. Ahmedi Nejat yönetimden ayrılsa bile Hüccetiye üzerinden İran’da derin bir yapının sürece bir şekilde müdahale etmesinden kaygı duyuluyor. Bu kaygının beslediği ayrışma berabnerinde derin bir hesaplaşmayı da gündeme getirebilir.. İşin ilginç yanı, bir zamanlar her şeyin merkezi sayılan Kum bu süreçte etkili bir konumda değil.. Her şey Tahran’da konuşuluyor.. Bazar bu tartışmaların paralelinde kendi gündemine sahip çıkıyor ve her kesimden sırtını Bazar’a dayayan kesim giderek daha güçlü bir pozisyona geliyor.. Bazar yeni toplumsal dönüşümün merkezi haline geliyor. Öğrenci ve işçi sınıfı, liberaller ve solcular ancak Bazar’dan destek görürlerse ayakta kalabilirler ve Bazar aynı zamanda bazı mollalardan da destek alıyor.. Bazı Arap ülkeleri ve batılı ülkeler İran’dan kaynaklandığını düşündükleri tehditten kurtulmak için Arap baharını Fars baharına dönüştürme çabasındalar.. Eğer Merkezi hükümet kontrolü kaybederse, başta Azerbaycan ve Belücistan olmak üzere, Huzistan, Kürdistan bölgesini İran’dan ayırmak, en azından buralarda özerk yönetimler oluşturma çabasındalar.. Ahmedi Nejat sonrası İran eski İran olmayacak. Cevanfikr’in tutuklanması, “kızım sana söylüyorum gelinim sen dinle” kabilinden bazılarına yönelik bir uyarı anlamına gelebilir. Savcı da, hukukçu kişiliğinden kaynaklanan bir cesaretle değil, herhalde politik duruşu sebebi ile, safını belli etmek için, sırtını dayadığı güçler adına böyle meydan okuyabiliyor.. İran’ın Irak, Suriye’ye ve Türkiye’ye karşı tavrı, ABD ve İsrail konusundaki hassasiyeti, aslında içişlerindeki bu hassas dengeleri gizlemek için planlı bir davranış biçimi olabilir mi? Ama sanırım artık bu taktik de bir işe yaramayacak.. Bu politika deşifre oldu geri tepmeye başladı.. Selam ve dua ile..
YENİ AKİT
YAZIYA YORUM KAT