İnsani yardıma hukuk dışı müdahale!
6415 sayılı terörizmin finansmanının önlenmesi veya dernek yasası olarak kamuoyunda bilinen düzenlemenin ne tür sorunlara sebep olabileceğini gösteren bir hadise...
HAKSÖZ HABER
Kitle imha silahlarının yayılması ile terörizmin finansmanının önlenmesi başlığıyla TBMM’de yasalaşan teklif insani yardım toplama ve dernekler kanunlarıyla ilgili esaslı düzenlemeler içeriyordu. Geçtiğimiz yılsonunda yaşanan süreç kamuoyu tarafından da oldukça tepkiyle karşılanmıştı.
Dernekler üzerindeki “Baskı Yasası” geri çekilsin!
Özellikle yurt dışında yapılacak olan yardımlar söz konusu olduğunda ciddi kısıtlama ve baskılar oluşturan yeni düzenleme hakkında o dönem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu “STK'ların İslâmî çalışmalarının engellenmesi söz konusu olamaz, buna ilk önce ben karşı dururum!" açıklaması yapmıştı.
Suç teşkil etmeyen bir durumda bile suç ile ilişkili gösterilme riski 6415 sayılı kanunun STK veya yardım faaliyetlerinde bulunan bireysel çabalar üzerinde ciddi bir kısıtlama riski ortaya çıkarttı. Şanlıurfa’daki dava yaşanabilecek olan mağduriyetlerin bir özeti niteliğinde.
Hukuki açıdan oldukça komik bir şekilde delillendirilen dava 6415’in yani terörizmin finansmanının önlenmesi veya dernek yasası olarak kamuoyunda bilinen düzenlemenin uygulamasında oluşan sıkıntıları gözler önüne serdi. Kendisi hakkında IŞİD bağlantısı olduğu yönünde itham ve istihbarat raporu olan F.İ. Suriye’de yardım faaliyetlerinde bulunan M.H.’nin banka hesabına bir miktar yardım yolluyor.
M.H.’nin bankası hesabına bu şekilde yollanan çok fazla para var. Bebek bezi yardımı, yetim destek vb. başlıklarla yollanan yardım paraları yüzünden M.H. geçtiğimiz günlerde mahkum edildi. M.H.’nin mahkûm edilmesinin en büyük gerekçesi ise az evvel zikredilen F.İ.’nin örgüt üyeliği ile ilişkilendiriliyor olması. Yani bir kişinin kanıtlanamamış örgüt üyeliği ithamı yüzünden bir başkası mahkûm ediliyor.
Türkiye’de 6415 gibi çerçevesi sağlam bir şekilde belirlenmemiş düzenlemeler seri hukuk mağduriyetleri oluşturma riskini taşıyor. Şanlıurfa’da yaşanan hadise sadece küçük bir örnek. Terör örgütü üyeliği kriterlerinin yetkililer tarafından böylesine ‘ayağa düşürülmesi’ bu örnekte görüldüğü üzere önce yardıma muhtaç kimseleri mağdur ederken uzun vadede ise yardım faaliyetlerini akamete uğratıyor.
Bürokrasinin hızlıca çare bulması gereken bu tarz teknik hatalar ve menfi düzenlemeler Türkiye’de hukukun işlevsiz hale gelmesinde çok etkili. Terörizmin finansmanının önlenmesi veya dernek yasasının oluşturabileceği risklere STK’lar tarafından defalarca dikkat çekilmiş olmasına rağmen yaşanan mağduriyet doğabilecek olan problemleri de kanıtlamış oluyor!
HABERE YORUM KAT