1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. İnönü Üni.’de "Ailenin Korunması" programının üçüncüsü gerçekleştirildi 
İnönü Üni.’de "Ailenin Korunması" programının üçüncüsü gerçekleştirildi 

İnönü Üni.’de "Ailenin Korunması" programının üçüncüsü gerçekleştirildi 

İnönü  Üniversitesi Bilgi ve Erdem Topluluğu Prof. Dr. Abdurrahman Ateş'in sunumuyla  "Ailenin Korunması" adlı programın üçüncüsünü  Tahrim Suresinin 6.ayetiyle gerçekleştirdi.

20 Aralık 2023 Çarşamba 18:43A+A-

Abdurrahman Ateş sözlerine şu şekilde başladı:

6. ayet bütün iman edenlere seslenen bir ayettir. " Ey iman edenler! Kendinizi ve ehlinizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun. O ateşin başında gayet katı, çetin  Allah'ın kendilerine verdiği emirlere karşı gelmeyen ve kendilerine emredilen şeyi yapan melekler vardır." Burada iman edelere özellikle ailerini ve kendilerini ateşten koruma çağrısının nedeni ailesinin içinde kendisine düşman olacak kişiler olabiliyor. Burada Allah'ın düşman diye nitelediği şey bir insanın dünyasını ve ahiretini perişan etmeye neden olacak her türlü davranışın sözün söylenmesine neden olan kişi aslında o kişinin düşmanıdır. Kişiye, müslümana cenneti kaybettirecek  onu cehenneme götürecek bir takım süreçlere sokacak türdense bunun adı düşmandır. Çocuklarımız da olabilir, eşlerimizde olabilir. Kendimizi ve çocuklarımızı  koruma  görevimiz; Allah'ın sizi nehy ettiği şeylerden onları nehy edersiniz, Allah'ın haram kıldıklarını onlara yasaklarsınız, onların işlemesine mani olmaya çalışırsınız, Allah'ın  emrettiği şeyleri onlara emredersiniz bunlar onları korumaktır. Bir ebeveynin çocuğunun  bir eğitim sürecinde başarısızlığı kendisini üzüyor, çocuğunun Allah'tan uzaklaşması kendisini üzmüyorsa burada ebeveynlik görevi yapılmamıştır. Ümitlerimiz de beklentilerimiz de müslümanca olmalıdır.

 Ateş  daha sonra ayetteki ehlikum kelimesini  açıklayarak sözlerine etti.

Bu kelimeyi türkçeye çevirdiğimiz zaman aile diye anlaşılır. Bir insanın kendi öz çocuğu  kendi ehlinden olmayabiliyor, inanç farklılığından  dolayı. Bir insan kendi neslinden türemedigi halde  kendi ehlinden olabilir. Abese Suresinin 34 35 36. ayetlerinde insanların  birbirinden kaçtigindan bahseden bir tabir var. Kıyamet gününde  kim kimden kaçacaksa 1. derece sorumluluklarımız  onlardır. ( Anne, baba, kardeş, eş ve çocuklar) Aile içerisinde  Allah'ın dağıttığı  roller; Nisa Suresinin 1. ayetinde " Ey insanlar!  Sizi bir tek nefisten/özden  yaratan, aynı nefisten/ özden eşini de yaratan ve böylece bir çok erkek ve kadın meydana getiren rabbinize itaatsizlikten sakının."  Burada yaratılışın  3 aşamasından söz edilir.

1) İnsanların bir tek özden yaratıldığını,

2) Aynı özdende eşi yaratılmıştır,

3) Her ikisinden de birçok erkek ve kadın  yaratılmıştır.

Bu ayeti kerime insanlık tarihinin  ilk ailesine yönelik bir atıftır. Ayette  insan bir tek cins olarak değil, insan olarak birbirine eşittir. Farklı özellikler olabilir ama Allah Taleala hepsini aynı özellikte buluşturuyor. İnsan olmak. Kadın ve erkek birbirinin alternatifi değildir. Eşitte değildir. Eşit midir diye sorulursa sorunun cevabı mutlaka yanlış gelir. Eşit desenizde yanlıştır, eşit değilde deseniz yanlıştır.  Kadın ve erkek eş değerdir. Onun topluma kattığı değerle erkeğin topluma değer arasında  bir fark yok. Evlilikle alakalı Rum Suresinin 21. ayetinde Allah kadın ve erkeğin evliliğini Allah'ın ayetlerinden bir ayet olarak anlatır.  " Kendileriyle huzur bulasınız diye kendi türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi/meveddet ve merhamet var etmeside O'nun varlığının ve kudretini delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır. Evlilikte eşler için 3 dönem vardır:

* İlk dönemler; sükun

*Çocuklu dönemler;sevgi

* Yaşlılık dönemi; merhamet.

Evli olmanın tek nedeni iki kişinin hayatını birlikte sürdürmesi değildir bu Avrupa'daki beraberliktir. İslamdaki nikah ve evlilik bu  beraberlikle birlikte bir bireyin ortaya konulmasıdır. Çocuklu dönemden sonra yaşlılık dönemi gelir. İlk dönemde önce çocuk yoktur, yalnızdır eşler. En sonki yaşlılık döneminde de yine başa dönüyorsunuz çocuklar yuvadan uçuyorlar sonda da eşinle birlikte yalnız kalıyorsun ve burada merhamet dönemi başlıyor.

Evlilik sadece dünyada beraberlik amaçlı değildir, dünyanın bütün nimetleri burada kalır buraya aittir. Sadece biri hariç o da kişinin eşidir. Sadece dünyayı değil de ahiretini düşünen eşler hem bu dünyada hem ahirette beraber olurlar. Allahu Teala Yasin suresinde bunu şöyle açıklamıştır;"{55}O gün cennetlikler safa sürmekle meşguldürler.﴾56﴿ Kendileri ve eşleri gölgelik yerlerde, tahtlarına kurulacaklar. "İslam'da dünyalık değil ahiretlik evlilikler tavsiye ediliyor.Eşinle dünyada ahiret için temeller atılmalıdır deniyor.

Ateş sözlerine şöyle devam etti:

Kur'an'da eşler için (hem erkek hem kadın için) zevc kelimesi kullanılıyor. Zevc kelimesi şu anlamda kullanılıyor; birbiriyle ilişkileri olan iki şey için çift olan ayakkabı mest ve benzeri malzemelerin birbirine karşılık gelen her bir teki. Zevc kavramında önemli özellikler vardır;

*Biri olmadan diğerinin anlamsızlığı

*Birbiriyle uyumlu olması

*Karı koca için kullanılan eş anlamına gelen zevk de birisi olmadan diğerinin anlamsız olması birbiriyle uyumlu olması gerektiği. Kur'an-ı Kerim evli olan erkek ve kadının erillik ve dişilik sıfatları ile ön plana çıkarmamıştır aksine eş ve zevce olarak değerlendirmiştir hem erkeğin hem kadın için kullanılan ortak bir ifade olduğu için. Kur'an'da evli kadın için eş kelimesi yerine sadece kadın kelimesinin kullanıldığı bazı durumlar vardır bunlar:

*Evli olduğu halde ihanet eden

*Küfür veya inanç farklılığı

*Kısırlık

Kur'an'a göre eşine sadık olmayan eşiyle inanç durumunun ortak olmadığı ve doğurganlık özelliği olmayan kadınlara zevc kelimesini kullanmamıştır.Evlilikle birbirlerinin antitezi değildir birbirinin alternatifi değildir birlik ve uyumdur.İkimiz olmazsak hiçbir şey olmaz demektir. İslam'ın evlilik için ortaya koyduğu düşünce budur. Bakara suresinin 187 ayetinde şöyle bir ibare geçer:"Onlar sizin için elbisedir, siz de onlar için elbisesiniz". Bu ayette eşlerin elbiseye benzetilmesini bazı nedenleri vardır bunlar:

1) İnsan elbiseye ne kadar muhtaç ve bağımlıysa eşlerde birbirine o kadar muhtaçtır.

2) Elbise ile bedenin birbirine uyumlu çok yakın ve aralarında hiçbir şey bulunmaması gibi eşlerde birbirlerine çok yakındırlar.

3) İnsanın giydiği elbiseden sakınması gerekmediği gibi eşlerde birbirinden sakınmaması korunmaması gerekir.

4) Elbise insanın çirkinliklerini örten şeydir eşlerde birbirlerinin kusurlarını örten kimselerdir bu kusurlara en yakınlarına dahi anlatmamaları gerekir.

5) Herkesin kendi elbisesi kendine aittir kimse bir başkasına ait elbise giymez dolayısıyla eşler de sadece birbirlerine aittirler ve eşlerine davrandıkları gibi başka kişilere davranamazlar.

Ve sonra Ateş sözlerine aile yönetimiyle devam etti:

 Nisa Suresi  34.ayette Allah şöyle buyurmuştur:

"Allah’ın, (iki cinse) birbirinden farklı özellik ve lütuflar bahşetmesi ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdır; Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar."Erkek kadında bulunmayan yaratılışta var olan bir takım üstünlüklere özellikleri olduğu kadının da erkekte bulunmayan yaratılışında var olan bazı özellikleri vasıflara sahiptir. Bu ayette üstünlükten bahsedilmez erkek ve kadına has olan özelliklere vurgu yapılır. Yöneticilik vasfı da erkeğe verilmiştir. Dolayısıyla erkeğin yönetici olması sadece evlilik hayatında sınırlıdır çünkü kendi kız kardeşinin veya yeğeninin yöneticisi olduğuna dair bir bilgi yoktur.

Ve son olarak Ateş: İslam'ın itaat edilmesinin ibadet saydığı kişiler vardır bunlar:

*Çocuklar için anne ve baba

*Kadın için eş

*Ordu asker için komutan

*Halk/ teba için devlet başkanı ...

Bu itaatler Allah katında ibadet formu kazanmıştır. Modern dönemde eşler arasında sevginin kaybolmasının, tartışılmasının ,ailenin sevgiden mahrum olmasın en temel nedenlerinden bir tanesi itaatin ibadet olarak algılanmamasıdır. Nikah akdi aslında birbirlerine karşı verdikleri bir sözdür nikahta asıl amaç zaten itaatin ibadet olmasıdır.  diyerek sözlerine son verdi.

m6.jpg

Haber: Gülcan Canpolat / Şilan Sarıkaya

 

HABERE YORUM KAT

1 Yorum