1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İnkılap Tarihi derslerini tartışmaya açan ‘Müslüman zihnin’ dayanılmaz hafifliği
İnkılap Tarihi derslerini tartışmaya açan ‘Müslüman zihnin’ dayanılmaz hafifliği

İnkılap Tarihi derslerini tartışmaya açan ‘Müslüman zihnin’ dayanılmaz hafifliği

Müslüman’ın tağutun, şirkin örgütlü bir şekilde hayatını kuşatmış olduğu gerçeğine alışmasını sağlayan en önemli unsurların başında Kemalist sistemin eğitim politikaları gelmektedir.

24 Mart 2025 Pazartesi 22:26A+A-

HAKSÖZ-HABER

Musa Üzer, Yeni Şafak'ta Ömer Türker imzası ile yayınlanan ve İnkılap Tarihi derslerini ele alan bir yazıyı değerlendiriyor.

Üzer, Türker'in dersleri doğru noktadan eleştirmediğini ifade ederek esas meselenin içerik yetersizliği değil içeriğin bizatihi her alanı kuşatan Kemalist politikalardan oluşması olduğunu belirtiyor.

Yüzyıldır bu dersler üzerinden Kemalist baskıya maruz kalan Müslüman zihnin bugün tağut-şirk ile domine edilmiş hayat tarzına alıştığını anlatan Üzer, ana problemin eğitim politikalarının bu amaç için araçsallaştırılması olduğunu vurgluyor.

***

İnkılap Tarihi derslerini tartışmaya açan ‘Müslüman zihnin’ dayanılmaz hafifliği

Musa Üzer

Modern ulus devletle birlikte, eğitim devletin kontrolü altına alındı. Eğitimle birlikte ise diğer önemli sacayakları olan yargı, zorunlu askerlik ve vergi. Eğitimin devlet kontrolü altına alınması sadece eğitimin kim tarafından verileceğiyle ilgili bir mesele değildi. Bu aynı zamanda verilecek eğitimin içeriğinin, hedef ve amaçlarının ve hatta biçiminin de kim tarafından verilmesi ile ilgili bir egemenlik belirlenimi anlamına geliyordu. Dinin yerine ikame edilen yeni ‘devlet’ için tebaanın eğitilerek vatandaş (CHP familyasının ifadesiyle yurttaş) statüsüne getirilmesi gerekliliğini içeriyordu.

Türkiye’de bu durum Kemalist Cumhuriyet rejimiyle aynı anlama geliyordu. M. Kemal etrafında inşa edilen ve hayatın bütün alanlarını kuşatmaya çalışan boğucu bir resmî ideoloji dayatması söz konusuydu. Hilafetin ilgası, şapka ve harf devrimi, 1930’lardaki Türkçe ibadet, Türk tarih tezi gibi düzenlemeler fıkhın düzenlediği alanın faşizme teslimiyetiyle sonuçlandı.  

Bütün şehirlerin tam merkezinin M. Kemal heykelleriyle donatılıp etrafında çeşitli seremoni ve tazimlerin yapıldığı putlar yetmezmiş gibi her bir devlet dairesinin M. Kemal büstleri, tabloları ve insanlığı kurtaracak (!) veciz sözleriyle donatıldığı inanılmaz bir görüntü ortaya çıktı. Bu tablodan daha korkunç olan ise bir Müslüman’ın tağutun, şirkin örgütlü bir şekilde hayatını kuşatmış olduğu gerçeğine alışması ya da bunu kanıksamasıdır. Yüzyıl boyunca bu duruma maruz kalmanın insan zihni, kalbi ve tasavvurunda meydana getireceği en büyük tehlike bu cahiliyenin ‘normal’ algılanmasıdır.

Bunu sağlayan en önemli unsurların başında ise şüphesiz Kemalist sistemin eğitim politikaları gelmektedir. Ömer Türker Yeni Şafak’taki yazısında bunun boyutlarından biri olan ‘İnkılap Tarihi’ derslerini ele alıyor. Gerçekte de Kemalist endoktrinasyonun en yoğun işlendiği –evveli olmakla beraber mevcut hâliyle-12 Eylül Darbesi mahsulü bu dersler ise başlı başına bir fecaattir. Türker, yazısında dersle ilgili temel sorun olarak bu dersin içeriğinin son derece zayıf olmasını gösteriyor.

Devamı için tıklayınız...

HABERE YORUM KAT

5 Yorum