Londra'daki Woolwich Kraliyet Mahkemesi, Choudary'yi yasaklı bir terör örgütü olan El Muhacirun'da “yönetici rolü” üstlenmekten suçlu buldu. BBC'nin haberine göre Choudary, Temmuz 2023'te tutuklandı ve 30 Temmuz'da hüküm giyecek.

El-Muhacirun İngiltere'de İslami bir halifelik kurulmasını savunuyor. Grup 1983 yılında Suudi Arabistan'da Suriyeli İslamcı Şeyh Ömer Bekri Muhammed tarafından kuruldu. Jamestown Vakfı'na 2005 yılında verdiği bir mülakatta Muhammed'in 1986 yılında İngiltere'ye geldiğini ve krallıktan kovulduğunu söyledi.

El-Muhacirun ilk olarak 2006 yılında, kendisini al-Ghurabaa olarak adlandırdığı dönemde Birleşik Krallık'ın terörle mücadele yasaları kapsamında yasaklanmıştı. Varlığı boyunca "Haçlı Seferlerine Karşı Müslümanlar" ve "Islam4UK" gibi çeşitli isimler altında faaliyet göstermiştir. El-Muhacirun, 2010 yılında aynı grup için alternatif bir isim olarak yasağa dâhil edildi.

Pakistan kökenli Londralı bir vaiz olan 57 yaşındaki Choudary, El Muhacirun'u konferansları aracılığıyla desteklediğini reddederek grubun artık var olmadığını söyledi. Associated Press'e göre savcılar, grubun çeşitli isimler altında var olduğunu ve Choudary'nin New York merkezli İslami Düşünce Topluluğu da dahil olmak üzere söz konusu kuruluşlarla irtibatı olduğunu savundu.

Choudary, Kanadalı Khaled Hussein ile birlikte mahkûm edildi. Savcılar Hüseyin'in El Muhacirun'un destekçisi olduğunu söyledi.

Peki, bu gelişmeler neden önemli?

Choudary, ülkede İslam hukuku ya da Şeriat'ın uygulanmasına verdiği destek de dâhil olmak üzere birçok nedenden ötürü uzun zamandır Birleşik Krallık'taki en tartışmalı isimlerden biri.

Choudary 2010 yılında BBC'ye verdiği demeçte “Bence birçok insan demokrasinin İngilizler için iyi olmadığını görecektir. Bir alternatife ihtiyacımız var. İnsan yapımı hukukun aksine, Şeriat bugün size bir hak verip yarın onu elinizden alan bir şey değildir. Her zaman ve her yerde iyidir.” demişti.

Choudary 2016 yılında IŞİD’i desteklemeye teşvik ettiği gerekçesiyle hapse atılmış, ancak beş buçuk yıllık cezasının yarısından azını çektikten sonra 2018 yılında serbest bırakılmıştı. BBC'nin o dönemde bildirdiğine göre, Choudary'nin serbest bırakılmasının ardından cezasının geri kalanı için sıkı gözetim altında tutulmasına karar verilmişti.

Choudary medyaya yaptığı sert açıklamalarla tanınıyor. 2014 yılında IŞİD'in Ezidilere ve Hıristiyanlara yönelik zulmünü “propaganda” olarak nitelendirmişti.

Choudary, CNN'e verdiği demeçte “Şu anda Suriye ve Irak'ta bir ayaklanma yaşanıyor. İnsanlar zalim rejimleri ortadan kaldırıyor ve şeriatı uyguluyorlar,” dedi. “Gelen bilgilere göre, Hıristiyanlar Musul'a geri dönüyor [ve] birçok Yezidi İslam'ı benimsedi. Kendi propagandanıza inanmayın.”

2011 yılında The Guardian, Choudary'nin El Kaide'nin kurucusu Usame bin Ladin'i “mücadeleyi temsil eden, direnişin sembolü” bir “modern zaman kahramanı” olarak nitelendirdiğini aktardı.

El Muhacirun'un bazı üyeleri Birleşik Krallık'taki saldırılarla ilişkilendirilmiştir. İngiliz basınında yer alan haberlere göre, 2013 yılında İngiliz askeri Lee Rigby'nin öldürülmesi ve 2019 yılında Londra Köprüsü'nde meydana gelen bıçaklı saldırıların failleri bu grupla bağlantılıdır.

İngiliz hükümeti, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıyı kutlayan İslamcı grup Hizb-ut Tahrir'i Ocak ayında terör örgütü olarak tanımladı. El-Muhacirun, Hizb-ut Tahrir'in içinden ayrılmış bir grup olarak tanımlanıyor.