İngiltere'deki araştırmada, İsrail'in kanıtları çarpıttığı tespit edildi
İngiliz araştırma grubu Forensic Architecture, Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açılan soykırım davasında İsrail'in kanıt olarak sunduğu görsel materyalleri çarpıttığını tespit etti.
Londra Üniversitesinin Goldsmiths Koleji'ne bağlı araştırma kuruluşu Forensic Architecture'un 26 Şubat'ta yayımladığı raporda, İsrail'in UAD'ye kanıt olarak sunduğu görsellerin gerçekliğini, iliştirilen bilgi notları ve açıklamaların doğruluğunu incelendi.
Raporda, İsrail'in avukatlarının "Filistin'in sivil altyapıyı askeri amaçla kullandığı tekil örnekleri, sivillere, sığınaklara, okullara ve hastanelere yönelik sistematik ve büyük ölçekli saldırıları haklı çıkarmak için genellediği" belirtilerek sunulan görsellerin yanlış açıklamalar, bilgi notları ve yanıltıcı sözlü betimlemelerle yanlış yorumlandığı 8 vaka saptandığı kaydedildi.
Forensic Architecture'nin bünyesindeki araştırmacıların, açık erişim materyalleri ve ABD merkezli Planet Labs PBC şirketinin sağladığı uydu görüntülerini kullanarak "sunulan kaynak, zaman ve yerleri tetkik ettiği", İsrail hükümeti ve ordusunca sunulan görsellere ilişkin iddiaların da dikkate alındığını bildirdi.
Kuruluş, 3 boyutlu modellemeyle görsellerdeki olay yerlerini tekrar oluşturarak mesafe, gölge, nesnelerin yerleşimi, mermilerin menzili ve "İsrail ordusunun olay sırasında bilinen konumları ve verdiği tahliye emirleri" gibi detayları kullandı.
Filistin'in "füze atış alanı" olduğu iddia edilen krater, İsrail bombardımanında oluştu
İsrail'in UAD'de Filistin'e ait füze atış alanı olarak sunduğu fotoğrafın incelendiği raporda, görselde kanıt olarak işaret edilen kraterin "muhtemelen İsrail hava saldırısı sırasında oluştuğu" aktarıldı.
Yaklaşık 7 metre çapında, 2 metre derinlikteki kraterin muhtemelen 250-450 kilogram ağırlıktaki bir bombanın çarpmasıyla oluştuğu ve Gazze'de bombalanan bölgelerdeki diğer kraterlerin ebatlarıyla söz konusu görselin örtüştüğü vurgulandı.
İsrail, hastaneleri doğrudan hedef aldı
Bir diğer inceleme sonucunda, 13 Kasım 2023'te yapılan basın açıklamasında İsrail'in, Hamas saldırılarında üs olarak kullanıldığını iddia ettiği Kudüs Hastanesinden silah ateşlendiği iddiası da çürütüldü.
Raporda, "İsrail 'hastanelerin asla hedef alınmadığını' savunsa da araştırmamız, sadece Şifa Hastanesi'nin 3 Kasım 2023'ten 8 Şubat 2024'e kadar doğrudan 11 kez bombalandığını gösteriyor. Füze atışlarının hiçbiri, İsrail'in Hamas tünellerinin bulunduğunu iddia ettiği bölgeyi hedef almıyor. " ifadesine yer verildi.
İsrail'in Gazze Şeridi'nde 7 Ekim 2023'ten bugüne en az 13 hastaneyi doğrudan hedef aldığı belirtilen raporda, İsrail ordusunun gerekçe göstermeksizin Gazze'nin kuzeyindeki 18 hastaneyi kullanılamaz hale getirdiğinin altı çizildi.
İsrail'in hukuka aykırı hedefleri
Raporda, İsrail'in avukatlarının "hastanelerde olduğu gibi kanıtlanamayan, tekil örneklerle" öne sürdüğü Gazze'deki sığınakların ve okulların "korunma statüsünü kaybettiği" savı ele alındı.
Bu kapsamda, Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) tarafından idare edilen Beyt Hanun Okulunda, Filistinli silahlı grupların okulun "sivil statüsünü riske attığı" gerekçesiyle düzenlenen İsrail saldırısı üzerinde de duruldu.
Raporda, BM Cenevre Ofisi Sözcüsü Alessandra Vellucci ve BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) verilerine atıfta bulunularak, "16 Şubat 2024'e kadar yerinden edilmiş kişiler tarafından kullanılan sığınak ve okulların yüzde 45'i İsrail tarafından doğrudan vurulmuş ya da tahrip edilmiştir." denildi.
Raporda, "İsrail'in sunduğu videonun çekilmesinden 3 hafta önce Beyt Hanun Okulu'nun çevresindeki yıkım, İsrail'in bölgedeki yoğun askeri faaliyetine işaret eder. Bu da, binanın belirtilen dönemde (Hamas tarafından) sığınak olarak kullanılmış olma ihtimalini ortadan kaldırır." ifadesine yer verildi.
İsrail'in "sivil yerleşkelerin tahribi ya da sivillerin ölümlerini haklı çıkaracak kanıtlar sunmadığı" belirtilen raporda, İsrail ordusunun 21 Kasım 2023'te, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) çalışanı Dima Abdullatif Mohammed Alhaj'ın evini hedef alarak, buraya sığınan aile üyeleri ve komşulardan oluşan 50'nin üzerinde kişiyi öldürmesi örnek gösterildi.
Raporda, İsrail ordusunun "Gazze ve Batı Şeria'da sivillerin evlerini işgal ederek siviller tahliye etmeden evlerini askeri amaçlarla kullandığına" ve "evlerine saldırı düzenlerken sivilleri içeride kalmaya zorladıklarının defalarca belgelendiğine" dikkat çekildi.
Öte yandan, raporda, İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki binaların yüzde 50 ila 62'sini yıktığı veya tahrip ettiği vurgulandı.
HABERE YORUM KAT