Batı medeniyeti insana dayattığı onlarca negatif hasletler yükler..

Bu bağlamda hayatı çekilmez kılan ve sureci tıkayan ve geri dönülmez son'lara imza atan kabaca temel saç ayakları şunlardır ;

1- Sosyal hayatta temel parça olan "aile mefhumuna" ait temel dinamikleri örselerseniz ,
2 -insanın ruhuna hitap eden, temel inançlara ve ahlaki öğretilere giden yolları kapasanız,
3- Maddeyi, mana'ya galip hale getirmek için özel çaba ve ciddi uğraşlar verirseniz,
4- Akrabalık bağlarını, pamuk ipliğine indirgerseniz,
5- Komşuluk ilişkilerin, gereksiz kılacak ve yok hükmünde sayacak şekilde ifade ederseniz..

İnsanların yalnızlığı , bencilligi , karamsarlığı benimsemeleri, mutsuz bir hayatı içselleştirnelerine ön ayak olduğunuz içindir ki, kaçınılmaz son 'un önüne geçemezsiniz..

Bu türden ruhi daralmalar, bunalımlar hayatı çekilmez kılar, Ve netice itibariyle insanı maksimum derecede mutsuz , ümitsiz ve umutsuz bir kalıba soktuğu içindir ki, intihara kadar sürükler..

Batı insanı her ortamda zaman ve zeminde mutsuzdur ve bir o kadar tedirgin ve hiysuzdur..
Ve bunu bizzatihi yaşayan kişi Evlenmeyi sorumluluktan öteye taşıyarak , büyük bir yük (maddi manevi haliyle) olarak algıladığı içindir ki, evlenmeyi düşünmez , hele çocuk yapmak gibi müzmin bir korkusu var ki , tedavisi olamayacak kadar kronik hal almış toplumsal sorun olarak orta yerde durmaktadır..

Bu saikler ile; Yalnızlık Bakanlığı, İntiharların önüne geçme bakanlığı kurma gayretleriniz , beyhude çabalar ve çırpınışlar olarak okunmalı ve değerlendirilmelidir ..

İNGİLTERE' de islami seçen, Müslüman İngilizler üzerinde ciddi ARGE çalışması yapmanız , meseleyi kökünden çözmeniz için yeterli bence..

Şüphesiz Rabbim dilediğine hidayeti nasip eder ..