İngilizler AB Üyeliğinden Çıkmayı Bugün Oylayacaklar
Yalnızca İngiltere’nin değil, AB’nin dengelerini ve dünya ekonomisini etkileme potansiyeli olan ‘Brexit’ referandumu için İngilizler bugün sandık başında.
İngiltere bugün Avrupa Birliği üyeliğine davam mı tamam mı sorusuna yanıt vermek için yapılan referandum için oy kullanıyor.
İngiltere (Britain) ve çıkış (exit) kelimelerinin birleştirilmesinden oluşturulan Brexit eğer gerçekleşirse, yalnızca Avrupa Birliği’nin değil, dünya ekonomisinin da zorlanabileceği tahminleri yapılıyor.
Konuyla ilgili yapılan anketlere göre, kalmaktan yana olanlarla AB’den çıkmaktan yana olanlar başa baş gidiyor. Ancak özellikle AB’de kalma yanlısı olan ve bu yönde propaganda yapan İşçi Partisi Milletvekili Jo Cox’un öldürülmesinden sonra ibre az da olsa ‘AB üyeliğine devam’ diyenlerden yana döndü.
İngilizler ayrıca yürütülen kampanyaların niteliğini ve içeriğini de sorgulamaya başladı.
Uzun süren tartışmanın getirdiği referandum
İngiltere, AB üyeliğini, üye olduğu günden beri tartışıyor. Bu tartışmalar, Avrupa Birliği, henüz Avrupa Topluluğu aşamasındayken de yapılmıştı. İngiltere, Avrupa Topluluğu’na kurulmasından altı yıl sonra 1973’te katıldı. Fakat iki yıl sonra da toplulukta kalıp kalmamayı referanduma götürdü. Bu referandumdan sonra, İngiltere başka hiç bir konuda referandum yapmadı. Sonuçta yüzde 67 ile kalma kararı çıktı. Ancak tartışmalar o zamandan beri zaman zaman hız kaybetse de hiç bitmedi.
İngiltere’de geçen sene Mayıs ayında yapılan genel seçimler sırasında da AB üyeliği yoğun bir biçimde tartışma konusu yapıldı. Güç kaybeden İngiltere Başbakan David Cameron, konuyu referanduma götürme sözü vermek zorunda kaldı. Şimdi de bütün gücüyle referandumdan hayır çıkması için çalışıyor. Ama kendi partisi içinde bile AB’den çıkışı destekleyenler var.
Kampanyalar
AB içinde kalma yanlısı olanlar “Britanya Avrupa’da daha güçlü” kampanyasını yürütüyor. Ayrılmayı savunanların kampanyasıysa “Ayrılmayı oyla”.
AB’de kalmayı savunanlar arasında Başbakan Cameron da, İşçi Partisi’nin yükselen lideri Jeremy Corbyn de var. Fakat bu konuda partiler bölünmüş durumda. Hem Muhafazakâr Parti içinde hem de İşçi Partisi içinde ayrılma taraftarı olanlar var.
Tartışmalar hemen her konuda
Ayrılmak isteyenler, İngiltere’nin AB bütçesine yaptığı doğrudan yardımların cepte kalacağını; göçmen politikasını İngiltere’nin kendisinin belirleyeceğini; AB’nin bağlayıcı, kısıtlayıcı kuralarından kurtulunca daha çok yatırım çekileceğini; ulusal egemenliğin yeniden kurulacağını savunuyorlar.
Kalmak isteyenlerse, AB’den çıkınca vergi ve gümrük avantajlarının kaybedileceğini; ikili ticaret anlaşmaları yapılırken diğer ülkelerin İngiltere’ye insaflı davranmayabileceğini; bu anlaşmalar yapılıncaya kadar oluşacak belirsizlik ortamında kayıplar yaşanacağını; AB içinde kalıp, politikaları etkileyerek İngiltere’nin nüfuzunu artırmanın bağımsız olmaktan daha etkili olacağını; göçmenlerin ekonomiye pozitif katkısının olduğunu ve bir çok İngiliz’in de AB’ye diğer ülkelerde yaşadığını söylüyorlar.
Tüm AB’de artçı dalgalar hissedilebilir
Yıllık 3 trilyon dolarlık bir ekonomiye sahip İngiltere, Birlik’ten ayrılma kararı verirse, bu 58 yıllık AB tarihinde de bir ilk olacak. Bu nedenle ayrılmanın sonuçları üzerine de farklı tahminler yapılıyor.
İngiltere’nin ayrılma kararı vermesi durumunda, AB’ye üye başka ülkelerde de örneğin Fransa, İspanya, Yunanistan ve İtalya’da da, ayrılma yanlılarının güç kazanabileceği tahmin ediliyor. İngiltere’nin Birlik’ten ayrılması durumunda Fransa ve Almanya’nın AB’yi ayakta tutabilmek yeni politikalar geliştirmesi gerekecek. Bu iki ülkenin üzerlerindeki AB sorumluluğunun daha da artması bekleniyor. Ancak Almanya ve Fransa her konuda anlaşabilen ülkeler değil. Bu da AB'nin geleceğine ilişkin soru işaretlerini artırıyor.
Ayrıca, referandumdan hayır çıkması durumunda İskoçya'da bağımsızlık arayışlarının yeniden gündeme gelmesi de bekleniyor. Zira İskoçya, anketlere göre AB içinde kalmak istiyor. AB içinde kalmanın yolu da, İngiltere'nin birlikten ayrılması durumunda bağımsızlık.
İngiltere'nin çıkma kararı vermesi İrlanda Barışı'nı da etkileyebilir. Çünkü ayrılma kararı çıkarsa İrlanda Cumhuriyeti ve Kuzey İrlanda arasında yeniden sınır kontrolleri başlayacak.
Olası bir ayrılma kararı dünya ekonomisini de etkileyebilir. IMF Başkanı Christine Lagerde, İngiltere’nin AB’den ayrılması durumunda, dış finansmanda düşüş yaşanacağı için sterlinin değerinde de düşüş olacağını, küresel çapta yatırım ve tüketimde daralma olacağını söyledi.
Geçen ay Japonya’da toplanan G7 Zirvesi sonuç bildirgesinde de İngiltere’nin AB’den çıkmasının ‘küresel büyüme ve dünya ekonomisi için ciddi tehdit olacağı’ vurgulanmıştı.
Ayrılma hemen olmayacak
Referandumdan ayrılma kararı çıkarsa, AB ve İngiltere yeniden müzakere masasına oturarak, çıkışın nasıl olacağını, AB ve İngiltere arasındaki ilişkilerin nasıl düzenleneceğini konuşacak. Bu müzakere sürecinin de iki yılı alabileceğini tahmin ediliyor. Müzakereler sonuçlanıncaya kadar İngiltere hâlâ AB üyesiymiş gibi davranacak.
Kaynak: Al Jazeera
HABERE YORUM KAT