HAKSÖZ HABER

Türkiye’de birçok laik-seküler için dindarların hepsi aynıdır. Üstten bakan bir tavırla itham ederek ötekileştirme yoluna giderler.

En bilenen yafta “gerici” ifadesiyken onu tarikatçılık suçlaması izler. Tarikat olmak tarikatlarla ilişkili olmak suç değil tabi ki ancak bir laik-Kemalist’in hayal aleminde bu durum yedi büyük günahtan birisidir.

İBB Meclisi’nde öğrenci yurtları ile alakalı bir tartışma yaşanırken İYİ Partili üye Vedat Taylan Yıldız devlet yurtlarının nicelik açısından yetersizliğini eleştirdikten sonra topu STK’lara getiriyor. Dini hassasiyetlere sahip insanlar tarafından kurulan STK’ların devletin yetersiz kaldığı bir ortamda yaptığı hizmetlerden şikayet eden Yıldız’ın neden şikayetçi olduğu hemen anlaşılıyor.

“Öğrenciler tarikat yurtlarını tercih etmek zorunda kalıyor!” diyerek feveran eden Yıldız hemen ardından başlıyor tarikatları saymaya “… Gençler ne diyor biliyor musunuz ‘Bizi tarikat yurtlarına teslim etmeyin’ diyor. Bu türlü bağırıyor. Siz bu gençleri kimlerin kucağına atıyorsunuz? Bunlar resmi sayılar. İlim Yayma Vakfı 3 bin 455 kapasiteli yurt açmış, TÜRGEV 2 bin 396, 1089 Ensar, Hüdayi, Yeni Dünya, ÖNDER İmam Hatipliler ve TÜGVA. Bakın Türk gençlerine layık gördüğünüz tablo bu mu?

Haksöz Haber okuyucusu pekala bilir ki bu sayılan STK’ların içinde Hüdayi Vakfı ayrı bir yere konursa cemaat-tarikat olarak organize olan hiçbir yapı yok! En çok kapasiteye sahip olan İlim Yayma Vakfı’nın yıllardır bu konuda çok önemli hizmetler sağladığı ise herkesin malumudur.

İlim Yayma’nın ne olduğundan haberi olmayan İYİ Partili üye hedef göstermekten ise kaçınmıyor. Devletin yetersiz kaldığı itirazı pekala tartışılabilirken topu gönüllü insanların çabalarıyla kurulan İlim Yayma gibi vakıflara atmanın ahlak ve vicdanla hiçbir alakası olamaz. Elifi görse mertek zanneden İBB Meclis üyelerinin İslami STK’ları hedef gösterecekleri yerde ödüllendirilmeleri gerekiyor…