HAKSÖZ HABER

Ekonomik sıkıntılar, enflasyon verilerine olan güvensizlik, dolar kurunun artışı ile mahkemelerin aldığı hukuka ve vicdana uygun olmadığı düşünülen kararların toplumu derinden etkilemeye başladığı Türkiye’de, yayımlanan anketlere her ne kadar güven duyulmasa ve manipülasyona başvurulduğu düşünülse de anket sonuçlarına kayıtsız kalmak pek mümkün görünmüyor.

Toplumsal Etki Araştırmaları Merkezi'nin, 1- 15 Kasım arasında dindar seçmenlerin yoğun yaşadığı İstanbul'un bazı semtleri ile Konya, Kayseri, Yozgat, Sivas, Malatya, Elâzığ, Bingöl, Erzurum, Antep ve Kocaeli'de 2 bin 424 kişiyle yüz yüze görüştü.

Dindar seçmenlerin yaşadığı bölgeler ise 1995 genel seçimlerinde Refah Partisi'nin aldığı oylar ile 2002 seçimlerinde AK Parti'nin aldığı oyların dağılımları gözetilerek belirlendi.

Dindar gruplar üzerinde yapılan araştırmanın sonucuna göre, Cumhur İttifakı'na (AK Parti-MHP) olan destek yüzde 14 kayıpla yüzde 68.1’den yüzde 58.5’e geriledi.

TEAM araştırmasında kendini dindar olarak niteleyen seçmenlerin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a verdiği desteğin 2018'e göre azaldığını ortaya koydu.

Araştırmaya göre bu grupların 2018 yılında yüzde 74,4 olarak Erdoğan'a verdiği destek yüzde 62,2'ye geriledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'a destek dindar Türkler arasında yüzde 62.2’yi bulurken, dindar Kürtlerde bu oran yüzde 46 olarak belirlendi.

Anket sonuçlarına göre, “Dindar seçmen iktidara karşı eleştirel olmasına rağmen muhalefete neredeyse hiç güvenmiyor. Dindar seçmenin kaygılarını üç başlıkta değerlendirmek mümkün: dini kazanımların kaybedileceği endişesi-rövanşizm korkusu, sosyal yardımların kesileceği endişesi ve CHP/Millet İttifakı’nın yönetim becerisine dair kaygılar."

Araştırmada haber kaynakları sorulan dindar seçmenler ilk üç sıraya TRT, A Haber ve Fox Tv'yi koydu. Dördüncü ve beşinci sırada ise HaberTürk ve CNN haber kanalları aldı.

Türkiye’deki muhalefetin AK Parti’nin icraat olarak nitelenen eylemlerine karşı üstenci bakış açısı veya tahkir edici söylemi olan “Bunlar zaten olması-yapılması gerekenler” türünden dile getirdiği ifadelerin yanında dindar seçmen, AK Parti’nin Türkiye’yi yönettiği dönemde “ülkeyi geliştirdiği”, “özgürleştirdiği”, “terörle mücadele, savunma sanayi ve dış politikada güçlendirdiğini” düşünüyor.

Ancak son dönemde “AK Partinin yozlaştığı”, “kadroların gönülden değil çıkar uğruna partide yer aldığı”, “yolsuzluk ve israfın arttığı” eleştirileri de muhalefetin dile getirdiği şekilde ifade edilmese de zihinlerde yer edinmiş görünüyor.

Yayımlanan anket raporunda, “Dindar seçmenlerin önemlice bir kısmında AK Parti ile kurulan gönül bağı yerini, seçeneksizlik ve kerhen oy tercihine bırakmış” ifadesi de toplumsal bir gerçekliğe tekabül ediyor görünüyor.

AK Parti seçmenleri arasında rahatsız ve tereddütlü seçmen gruplarının ağırlığı da son dönemlerde oldukça artışa geçerek anketten çıkan bu sonucu destekler nitelikte bir durum olarak değerlendiriliyor.

Öte yandan, iktidarın değişme ihtimali de dindar seçmenlerde umut yerine endişe ve korku düşüncelerini belirgin kılıyor.

Muhalefetin dini özgürlükler, sosyal politikalar ve yönetim kapasitesi konusunda mevcut iktidardan daha kötü olacağı ve ülkenin çöküşe sürüklenebileceğine dair kaygıların hakim olduğu görülen anket çalışmasında, “Dindarların yeniden baskıyla karşı karşıya kalabileceği korkusu ve başörtüsü özgürlüğü, imam hatipler ve Kuran kursları gibi kazanımların kaybedilebileceği endişesinin” arttığı görülüyor.