İktidar hayaliyle kin ve nefret kustular!
CHP’li siyasetçilerin iktidarı, bürokratları, medyayı hedef alan tehditkar açıklamalarından cesaret alan malum zihniyet, “Geldiğimizde yargılanacaksınız”, “Hayat hakkı tanımayacağız” sözleriyle muhafazakarlara parmak sallıyor.
5 muhafazakâr partinin desteğinden cesaret alan CHP ve bileşenleri ile sanatçı kılıklı militanları, iktidara gelmeleri halinde millete ve temsilcilerine yönelik nasıl bir zulüm fırtınası estireceklerini aleni şekilde deklare ediyor. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masanın ortak cumhurbaşkanı adayı ilan edilmesini fırsat bilen seküler yobazlar, gazeteci görünümlü trolleri ve sözde akademisyenleri, olası iktidarında millete hayat hakkı tanımayacaklarını aleni şekilde ilan ederek, tehdit dolu paylaşımlar yapıyor. Geleceklerini zulüm ve korku imparatorluğu üzerine inşa etmeyi planlayan malum zihniyet, “Geldiğimizde yargılanacaksınız”, “Gözünüzün yaşına bakmayacağız”, “hayat hakkı tanımayacağız” sözleriyle, muhafazakarlara parmak sallıyor.
Aday belli oldu dilleri çözüldü
Seçimler öncesi zafer sarhoşluğuna kapılarak tehdit diline sarılan ve zulüm yemini eden zillet paydaşlarının nefret ve hakaret dolu paylaşımlarından bazıları şöyle:
Her fırsatta ateist olduğunu söylemekten çekinmeyen CHP tandanslı yazar Pelin Batu, yaptığı İslamofobik paylaşımında “Türkiye acilen bu tarikatçı şeriatçıları yargılamalıdır” ifadeleriyle nefret kustu.
Cumhuriyet gazetesi yazarı Ataol Behramoğlu, “Bir gün bir devlet başkanı ‘Devlet benim’ demişti. Kafası kesildi. Kendini devlet sananlardan Hitler sığınağında kendini sokan akrep gibi can verdi. Mussolini ters asıldı” şeklinde alçakça ifadelerle, Başkan Erdoğan’a yönelik idam imasında bulundu.
CHP’ye yakınlığıyla bilinen oyuncu bozuntusu Yunus Günçe, “15 Mayıs sabahı hepiniz çöpsünüz. Ne yapsanız işe yaramayacak. Gö..nüzü de yırtsanız olmayacak. Limon satabilirsiniz. Korsan taksici olabilirsiniz. Ya da pez....k olun” şeklindeki nefret dolu paylaşımla hakaret etti.
Halk TV muhabiri Şirin Payzın, “Troller için de hazin durum.. Son 2 ay, sonra uğraş dur. Ben aslında para için yaptım de.. Ailem CHP’li vallahi billahi diye anlat.. İsim benzerliği, hesabımı çalmışlar falan.. Zor yani..” paylaşımıyla yargılama tehdidinde bulundu.
Nefretin yuvası CHP
‘Helalleşme’ kılıfı adı altında 90’lı yılların karanlığına dönmeyi arzulayan CHP’nin yöneticileri de yakın dönemde benzer tehditler savurmuştu. İşte onlardan bazıları:
Sözde helalleşme adı altında oy avcılığına soyunan ve öğretmen, doktor, çiftçi ile işçilere hakaret eden, devletin üst düzey bürokratlarını ‘kanun dışına çıkmış memurlar’ ilan eden Kılıçdaroğlu, “Sarayın oligarkları” benzetmesi yaptığı Türk iş adamlarını da, “Sizin gözünüzün yaşına bakan namerttir” sözleriyle tehdit etti.
CHP’li Selin Sayek Böke, iktidara geldiklerinde bazı özel şirketlere müzakere bile etmeden el koyacaklarını söyledi.
Diktatörlüğe özenen Gürsel Tekin, “İlk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır” sözleriyle, muhalif basını susturacaklarını deklare etti.
Darbe çağrısında bulunan CHP’li Özgür Özel, “Saray rejiminin sonu geliyor. Hangi ülkeye hizmet ettiğini bilen çok değerli bürokratlar hiç korkmasınlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti gelir, saat gibi işlemeye başlar” şeklinde tehditler savurdu.
CHP’li eski asker Dursun Çiçek bir televizyon kanalında, başsavcıların kendisine ‘Onları iktidardan indirin bakın biz onları nasıl yargılıyoruz göreceksiniz. Başsavcılar var bunu diyen” diye konuştu.
CHP tabanını zehirliyor
Konuyla ilgili Akit’e konuşan gazeteci Şükrü Sak ise, şunları dile getirdi: “Sebepsiz, aşırı bir azgınlaşma söz konusu; tehditler, küfürler, asmalar, kesmeler, yargılamalar, yaşam hakkı tanımamalar havada uçuşuyor. Oyuncusundan siyasetçisine, gazetecisinden trollerine kadar, çok değişik bir havaya girdiler. Nedir bu? Özgüven patlaması mı desek, 20 yıllık ‘demokratik ezikliğin’ dışavurumu mu bilemiyorum. Üstelik bu tehditleri yapanların 20 yıldır, ‘yaşam tarzımıza müdahale edecekler, bizi zorla secde ettirecekler’ diye ağlaşan bir zihniyetten gelmesi oldukça düşündürücü. Ne oldu bunlara, ne kullanmaya başladılar da, birden böyle asmacı, yargılamacı kesildiler? Aslında ‘muhalefetin’ uzunca zamandır, kendi tabanlarını nasıl zehirlediklerini izliyor, görüyorduk. Bu tehditler, onun sonucu. Tavandan tabana nasıl bir ‘kin ve nefret’ biriktirdiklerini gösteriyor.”
HABERE YORUM KAT