HAKSÖZ HABER

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mülteci meselesinde en başında beri oldukça tutarlı. Mültecilere nefret kusan Kılıçdaroğlu bir zamandır ise bunu yaparken daha “naif” kelimeler tercih ediyor.

“Irkçılığa karşı çıktığını ifade eden ırkçılık” şeklinde tanımlanabilecek oportünist, pragmatist bir anlayışla konuşan Kemal Kılıçdaroğlu konu ile alakalı son videosunda ise komik argümanlarla mültecilere duyduğu nefreti maskeleme derdinde!

Önlem almazsak Suriye ve Irak’tan aç mültecilerin Türkiye’ye akın etmesi demek. Türkiye’nin suyu, enerjisi, altyapıları kendi insanının ihtiyaçlarını yanıt verebilecek durumda değil. Tüm bunların üzerine ülkemiz böyle bir yükü daha fazla kaldıramaz. İnanın mümkün değil bunu çözmek zorundayız.

Eğer Türkiye kendi altyapısını, suyunu kaybederse Avrupa şunu anlamak zorundadır ki bırakın bu sığınmacıları ve kaçakları barındırmayı Türkiye’nin vatandaşlarını dahi tutamayız. 

Meğerse mesele ırkçılık meselesi değilmiş mesele iklim meseleymiş… Kemal Kılıçdaroğlu bu yaklaşımıyla mültecileri bazı çevrelerin “küresel iklim krizi” olarak ifade ettikleri hususla ilişkilendirmiş oluyor. Mülteciler Türkiye’nin suyunu bitirecekmiş…

Türk solu ve Kürt solunun mülteci meselesinde milliyetçiliklerini, ırkçılıklarını örtbas etmek için saçmaladıklarını işitmiştik ama bu kadarını biz de tahmin etmezdik. Türkiye solu kendisine yakıştıramasa da kendince başka sebepler uydursa da bu konudaki tavır alışı apaçık ırkçılıktır!

Suriyeli muhacirlere yönelik ırkçı söylemin başını çeken Kılıçdaroğlu son videosunda ülke kaynakları, su, kıtlık gibi komik argümanlar üzerinden mültecileri nesneleştirip ötekileştirme derdinde. Kılıçdaroğlu iklimi bu kadar önemserken içinde bulunduğumuz yüzyılın en büyük katili olan Esed’i ise meşru olarak tanımlıyor.

Önce Suriyelileri en geç 2 yıl içinde Türkiye, Avrupa Birliği ve Akdeniz bölgesi ülkeleri olarak vatanlarına kavuşturmak için birlikte çalışacağız. Suriye yönetimiyle görüşeceğiz. Buradan gidenlerin can ve mal güvenliği için meşru hükümetle protokol yapacağız. 

Esed katiline meşru diyen bir insanın iklim, su kaynakları endişesi kadar saçma ve absürt bir şey olamaz. Kılıçdaroğlu ırkçı popülizmden faydalanmak için “mültecileri katillerine teslim edeceğim” vaadini yinelemekten başka bir şey yapmamış. İnsaniymiş gibi görünen bu akıl ve mantık dışı sözlerin altında kan ve nefretten başka bir şey yok!