“İkisi de kapıya koştu, kadın arkadan Yusuf'un gömleğini yırttı”
“İkisi de kapıya koştu, kadın arkadan Yusuf'un gömleğini yırttı; kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar.”
“Kapıya doğru ikisi de koştular. Kadın onun gömleğini arkadan çekip yırttı. (Tam) Kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Kadın dedi ki: "Ailene kötülük isteyenin, zindana atılmaktan veya acıklı bir azabtan başka cezası ne olabilir?" (Yusuf – 25)
Sağduyusunu toplayan Hz. Yusuf, kaçıp kurtulmayı yeğlemişti. Halâ o hayvani dürtüsünün depreşimlerini yaşayan kadın ise, onu yakalayabilmek için yerinden fırlamış bulunuyordu.
“Kadın Yusuf’un gömleğini arkasından yırttı.”
Hz. Yusuf’u kapıdan geriye içeriye çekebilmek için tutup asıldığında, onun gömleğini yırtmıştı. Ve tam bu sırada bir sürpriz:
“Kapıda kadının kocası ile karşılaştılar.”
Bu dehşetengiz sahnenin beraberinde getirdiği soruya, anında bir cevap bularak, Hz. Yusuf’u suçlamaya geçtiğini görüyoruz:
“Kadın, kocasına: `Eşine kötülük etmek isteyenin cezası ne olmalıdır?’ dedi.”
Ama kadın Yusuf’a aşık ve onun adına korkmaktadır. Bu nedenle de güvenceli bir ceza verilmesini istemektedir.
“Cezası, hapsedilmekten ya da ağır işkenceye çarpılmaktan başka bir şey olamaz.”
FİZİLALİL KUR’AN
Gömlek yine gündemdeydi. Kardeşlerinin yalancı bir kana bulayıp da babalarına onu kurt yedi, işte gömleği diye Yakub (a.s)’un önüne attıkları gömlek. Yusuf bir belâdan kaçarken kadının arkadan çekip yırtığı gömlek.
Evet, hemen koşarlarken tam kapının yanında kadının efendisiyle karşılaştılar. Suçüstü bir pozisyonda yakalanan kadın hemen ileri atılıp dedi ki, senin eşine kötülükle yaklaşmak isteyen bir kimsenin cezası nedir? Ya zindan, ya da acıklı bir azaptan başka ne olabilir? dedi. Önce hapsi teklif ediyor. Çünkü kadın istiyor ki Yusuf ölmemeli, öldürülmemeli. O hayatta olmalı ve gözünün önünde olmalı. Bir gün elbette ona sahip olabilmeyi hep düşlemeli. Çünkü gözü, gönlü Yusuf’tan başkasını görmüyordu. Onun için önce zindan, sonra da ağır bir cezadan söz etti.
O münâkaşa ortamında elbette Yusuf tepkisiz ve sessiz kalmayacaktı. Ortada bir suçlama vardı. Masum olduğu halde bir iftiraya kurban gitmesi söz konusuydu.
BASAİRUL KUR’AN
HABERE YORUM KAT