Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, gündemle ilgili açıklamalarda bulundu.

Basın toplantısı düzenleyen Kalın, İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesi ve gündemdeki diğer konularla ilgili açıklamalar yaptı.

Kalın'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesinin dönem başkanlığını Türkiye alacak.

KATILIMI EN YÜKSEK ZİRVE

İstanbul'daki zirve katılımı en yüksek zirve olacak. Suriye'nin üyeliği son hadiselerden sonra askıya alınmıştı. 56 üye ülkenin hepsinin temsilcileri zirvede olacak.

Zirve sonunda nihai bildiri kabul ediliyor. Filistin davası ve Kudüs'e ilişkin karar tasarısı ele alındı. Önümüzdeki 10 yılla ilgili bir eylem planı hazırlandı.

2025 Eylem Programı Başlığı ile zirvede kabul edilecek. İstanbul deklarasyonu hazırlandı. Zirvede kamuoyu ile paylaşılacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığını yaptığı İSEDAK ile ilgili maddeler de nihai bildiriye girdi.

İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN ÇAĞRI YAPILACAK

Filistin davası ve Kudüs karar tasarısı önem arz ediyor. Kudüs meselesi her zaman önemli başlıklardan biri olmuştur. Son dönemde yaşanan hadiseler etraflı bir şekilde ele alınacak.

İsrail işgalinin sona ermesi, iki devletli çözüm için çağrı yapılacaktır. İslam dünyasının ana gündemini oluşturan konular ele alınacak. Terör örgütleriyle nasıl mücadele edileceği, ekonomik ilişkiler ile ilgili müzakereler de yapılacak.

İbrahim Kalın, İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin resmi ziyaret için Türkiye'ye geleceğini açıkladı.

"HALEP'TEN GELEBİLECEK MUHTEMEL YENİ GÖÇ DALGASI ENDİŞELERİMİZ DEVAM EDİYOR"

Suriye yönetiminin Halep'e kapsamlı operasyon gerçekleştireceği yönündeki açıklamalarını değerlendirmesi istenen Kalın, "Suriye'deki görüşmeler, Cenevre'de siyasi geçiş sürecinin sağlanması amacıyla devam ediyor. Orada 3. tur görüşmelerde, bu hafta başlayacak. Halep ile ilgili bu tür haberlerin çıkıyor olması oldukça enteresan. Görüşmeler yapılırken sahada, operasyonların devam ediyor olması Suriye rejiminin barış konusunda samimi olmadığını bir kez daha ortaya koymaktadır. Rejim tarafından ihlallerin yaşandığını görüyoruz. Halep'ten gelebilecek muhtemel yeni göç dalgası ile ilgili endişelerimiz de devam ediyor. Oraya yönelik kapsamlı bir askeri hareket yapılırsa, gayet doğal olarak bu insanlar nereye gidecekler. En yakın gördükleri Türkiye'ye gelecekler. Böylece ortaya belki yeni bir insani dram, yeni bir mülteci krizi çıkacak. Bunu arzu etmiyoruz. Olması halinde gerekli tedbirleri almış durumdayız" diye konuştu.