
İhvanın Partisinin Yeni Lideri Saad el-Katatni
Mursi’nin cumhurbaşkanlığına seçilmesi üzerine boşalan HAP liderliğine eski parlamento başkanı Saad El-Katatni seçildi.
HAKSÖZ-HABER
Bu yılın başında Yüksek Mahkeme kararıyla fesh edilen Mısır Meclisi’nin eski başkanı Saad el-Katatni İhvanul Müslimin hareketinin partisinin başkanlığına seçildi.
Hürriyet ve Adalet Partisi başkanlığı için yapılan seçimde el-Katatni 581 oy alırken, İssam el-Eryan 283 oy aldı.
El-Katatni İhvan hareketi içinde daha muhafazakar kanadın temsilcisi olarak yorumlanmakta. El-Eryan’ın ise liberal muhaliflerle daha açık bir diyalog geliştirmesi gerektiğini ve partinin hareketten görece daha bağımsız davranmasını savunduğu iddia ediliyor.
Partinin yeni lideri ile birlikte İhvan içindeki muhafazakar anlayışın Hürriyet ve Adalet Partisi’ne bütünüyle hakim olacağını iddia eden muhalifler Mısır’da yeni anayasa ile birlikte liberaller, solcular ve Hıristiyanların özgürlüklerinin kısıtlanacağı korkusunu dillendiriyorlar.
Mübarek’in devrildiği 2011 Şubat’ına kadar yasaklanmış bir hareket olan İhvan Mısır’ın en güçlü siyasi yapısı olduğunu ispat etmiş durumda.
Kaynak: El Arabiya
HABERE YORUM KAT
İntifada sürecinde sonuna kadar Mübarek’in arkasında duran Emperyalist blok, daha sonra Ömer Süleyman’ı buna rağmen İhvan, Selefi Nur cephesi ve diğer İslami referanslı guruplar oyların %70’den fazlasını alarak Liberal, Demokrat, Sosyalist ve diğer laik cephelere fark atar. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ABD ve Batı bloku Askeri Konsey’e arka çıkarlarken yukarıda değindiğim dahil ekonomik durum kuvvetle işlenir. Batı Bloku’nun ve Askeri Konsey’in desteklerine bu faktörler eklenince seçimlerde ciddi bir tehdit olarak %4748’lere varan Laik Şefik Ahmet faktörü ortaya çıkar. Selefi Nur partisinin önde gelenlerinin reel durum ve makul siyaseti fark edip Mursi’ye destek olmalarına rağmen selefi kitlede sandığa gitmeme eğilimleri yanında ciddi bir devrim hassasiyeti zaafı olan kitleye karşı Mursi sığ ve tarafgir kafaların anlayamayacağı siyasi deha ürünü politika takip etmektedir. Nitekim Mursi’nin aleyhinde bir çeşit karalamalar yapılmasına (Tıpkı Suriye ve Türkiye coğrafyasında mezhepçi fanatizmin laiklerle beraber faaliyetler göstermeleri gibi) karşın Mısır İhvan ve Selefi Nur siyasetinin halkının Islah ve mazlumların yanında duran tavırları Allah’ın izni ile laik cepheye fırsat vermeyecektir.
Yanıtla (0) (0)Anlamakta zorlandığım şey şudur: Radikal ve tam selefi bir modelle legal siyaset alanı dışında acilci bir siyaset takip edenler olabilir. Ama Baas gibi, laikler gibi, Kemalistler gibi kesimlerle stratejik ortak söylem anlaşılması mümkün olmayan ihanetlerdir.
Hiçbir ülke diğer ülke ile aynı şartlara sahip değildir. Seyrin Müslümanların yararına mı zararına mı işlediği iyi gözlenmelidir.
Yanıtla (0) (0)Mısır halkı devrimci bir gelenekten gelmiyor. Milyonlarca insan mezar evlerde yaşıyor ve ayaklanmadaki temel etken bu mustaz’af toplulukların öfkesidir. Ama adı üstüne zaafların sadece ekonomik zayıflık değil mücadele geleneğindeki zaaflar nedeni ile en ufak bir ekonomik krizde devrimin arkasından kayacak yapıya sahiptir. Camp David ihanetinin ardından ABD Mısır idaresini vesayete sokacak bir yardım planı yapar ve 3 milyar dolar her yıl karşılıksız olarak Mısır’a verilir ve bununla memur maaşları ödenir. Kaynakları kıt ve yoksul Mısır (zengin doğal gaz kaynaklarını da ve teknik nakliye sorunları ile kullanamayan ve bunu da anlaşma gereği İsrail’e veren bir Mısır) Ortadoğu intifadaları sonrasında sosyo-politik zorluklar altında Mursi gibi mutedil, gerçekçi ve bir o kadar da idealist bir yönetici sayesinde doğru adımlar atmaktadır. Politik-diplomatik bazı sözlere rağmen bölgedeki diğer Müslüman ülkelerle diyalog yolları ararken, halk hareketlerine de azami desteği vermekte ve hiçbir halk hareketine karşı Batı Emperyal blok ile ortak faaliyetlerde bulunmamaktadır. (Buradaki taş’ı anlayacak kadar basiretli olanları selamlıyorum)