İhvan ve Hamas İçin Zor Karar
Mısır İstihbaratı Hamas’ı cihatçı gruplara karşı Sina’daki savaşın içine çekmeye çalıştığına dikkat çekiyor. Hamas’ın Sina’daki savaşta cuntanın safında yer alması hem kendisi hem de Gazze Şeridi için tam anlamıyla bir felaket olur.
İsmail Yaşa / Diriliş Postası
Mısır ordusunun Sina’da IŞİD karşısında verdiği ağır kayıpların ardından darbeci cumhurbaşkanı Abdülfettah El Sisi, Sina’ya sürpriz bir ziyaret gerçekleştirdi.
Darbe liderinin ziyaret sırasında giydiği ve üzerinde “Cumhurbaşkanı ve Başkomutan” yazan askeri üniformayla vermek istediği mesaj bir yana, kışlada incelemelerde bulunurken dahi korumalarının çevresinde adeta etten duvar örmesi El Sisi’nin ne kadar büyük bir korku içinde yaşadığını gösteriyordu.
Kısa süre içinde Sina’da arka arkaya ağır darbeler alan Mısır ordusunda moraller bozuk ve Abdülfettah El Sisi’nin ziyaretiyle de düzelmesi mümkün değil.
Mısır ordusunun Sina’daki savaşı kazanma ihtimali oldukça düşük.
Çünkü oradaki sorun sadece IŞİD’le ve terörle ilişkilendirilip geçiştirilemeyecek kadar köklü ve karmaşık.
Ortada yıllardır biriken bir dışlanmışlık ve itilip-kakılmışlık var.
Darbecilerin bildiği tek çözüm ise yakmak, yıkmak, öldürmek, işkence etmek ve göçe zorlamak.
“Hepsinin kökünü kazıyacaksın” mantığının çözümden çok çözümsüzlüğe hizmet ettiğini ve sorunu daha da kökleştirdiğini darbeciler ve yandaşları hariç aklı başında herkes biliyor.
Fakat cunta, zihniyet olarak barış, kardeşlik ve uzlaşı noktasından çok uzak.
Darbeciler, İsrail’in de vereceği destekle sorunu baskı ve şiddet yoluyla çözebileceklerine inanıyorlar.
Bu da doğal olarak Sina Yarımadası’nda savaşın devam edeceği anlamına geliyor.
Savaşın, orduyla silahlı gruplar arasında yer yer yaşanan çatışmalardan çıkıp “Sina’nın bağımsızlık savaşı”na dönüşme ihtimali uzak değil.
Çünkü Sina halkının büyük bir bölümü kendini Mısırlı kabul etmiyor ve Mısır ordusuna “işgalci” gözüyle bakıyor.
Çok yakında Sina’da yeni bir devlet zuhur edebilir.
Böyle bir gelişme en çok Mısır’daki İslami kesimi ve Müslüman Kardeşleri zor durumda bırakacak.
Bir yanda cunta ve Mısır’ın toprak bütünlüğü, diğer yanda yıllardır ihmal edilen ve hor görülen Sina halkının haklı mücadelesi.
Müslüman Kardeşler için zor bir karar.
En zoru ise Hamas’ın vereceği karar olacak.
Hamas’ın Mısır ile ilişkileri tamamen Mısır İstihbaratı üzerinden gerçekleşiyor.
Filistin uzlaşısı, abluka, İsrail ile ateşkes ve benzeri tüm dosyalar istihbaratın kontrolünde.
Bugünlerde cuntanın Gazze Şeridi’ne baskısında dikkat çekici bir hafifleme söz konusu.
Darbeciler, Müslüman Kardeşler’e baskılarını iyice yoğunlaştırırken, katliamlara ve yargısız infazlara imza atarken, Mursi’yi ve cemaatin diğer liderlerini idam etmeye hazırlanırken, Hamas’a ve Gazze’ye yönelik yaklaşımlarında herhangi bir sertleşme yok.
Bilakis belirli bir yumuşama var.
Bazı gözlemciler, Mısır İstihbaratı’nın Hamas’ı cihatçı gruplara karşı Sina’daki savaşın içine çekmeye çalıştığına dikkat çekiyor.
Hamas’ın Sina’daki savaşta cuntanın safında yer alması hem kendisi hem de Gazze Şeridi için tam anlamıyla bir felaket olur.
Aşiretleri karşısına alıp komşu Sina halkının desteğini kaybedebilir.
Çünkü Sina’da Mısır ordusuna karşı savaşan silahlı grupların büyük çoğunluğu o bölgede yaşayan aşiretlerin çocukları.
En azından Sina’daki savaşın Hamas’ın savaşı olmadığı söylenebilir.
HABERE YORUM KAT