İhlas ve samimiyet bir Müslümanın en büyük nişaneleridir!
Süleyman Gülek, Müslümanların yaptıkları tüm işleri ihlas ve samimiyet ölçülerine göre yapmaları gerektiğini ifade ediyor.
Süleyman Gülek / Yeni Akit
İhlâslı ve samimi olmanın önemi
Bir Müslüman için hayatta en büyük hedef Allah’ın rızasını kazanmak olmalıdır. Allah’ın rızasını kazanmak da ancak ihlâsla/samimiyetle mümkün olur. İhlâs, Bir şeyi saf, temiz ve arıtılmış hale getirmek, gösterişi bırakmak ve samimiyet göstermek demektir. Kalbin, kötü hislerden temizlenmesi ve sadece Allah rızasının düşünülmesidir. Yapılan işlerde, ibadette, insanların övmesi, takdir etmesi beklenmez, şöhret ve herhangi maddî beklenti güdülmez ve gösterişe yer verilmez.
Yani, ihlâs her işte temel öğedir. İhlâssız yapılan işlerin Allah katında hiçbir değeri, önemi yoktur. (Müslim, İmâre. 152) Allah indinde önemi ve sevabı olan ameller Allah rızası için yapılan amellerdir. “O halde Allah’a, O’nun dinine ihlâslı (gönülden bağlı) olarak kulluk et. İyi bilin ki hâlis din, yalnız Allah’ındır.” (Zümer, 39/2-3)
İhlâs, Müslüman en önemli ahlâkî vasfıdır. Amellerin özüdür, dinin ta kendisidir. Çünkü din, her şeyden önce samimiyete dayanır. Hz. Peygamber (s.a.v.): “Din, Nasihattir/samimiyettir” buyurdular. “Kime karşı” diye sorulunca “Allah’a, Kitabına, Resulüne, Müslümanların önderlerine ve bütün Müslümanlara karşı” buyurmuştur. (Müslim, İman 95) Çünkü İhlâslı/samimi olmak dünya ve ahirette mutlu olmayı sağlar.
İhlâslı olmak doğru olmaktır
İhlâsın ne olduğu Peygamberimiz (s.a.v.)’e sorulduğunda şu cevabı vermiştir: “Allah’a inandım de sonra dosdoğru ol” (Müslim, İman 62) İhlâs, doğru olmaktır, doğruluktan ayrılmamktır. İhlâs. doğallık ister. Yalanın dolanın, hırsızlığın, rüşvetin, haksızlığın, ahlaksızlığın oldugu yerlerde ihlâs, samimiyet olmaz. Yüce Allah “Emr olunduğun gibi doğru ol” (Hûd, 11/112) buyurarak ne ile emr olunmuşsak o şekilde hareket etmemizi, yani İslâm’a uygun doğru ve iyi işler yapmamızı, kötü ve zararlı olan şeylerden de sakınmamızı istemektedir.
Doğruluk düşüncede, davranışta, her şeyde olmalıdır. Doğru olmanın önemini Rabbimiz şöyle belirtiyor: “Allah şöyle buyuracaktır; Bu, doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan râzı olmuştur. Onlar da O’ndan râzı olmuşlardır. İşte büyük kurtuluş ve kazanç (mutluluk) budur.” (Mâide, 5/119) Samimiyetin, doğruluğun, dürüstlüğün mükâfatı cennettir.
Peygamberimiz şöyle buyuruyor: “Şüphesiz ki sözde ve işte doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete götürür.” (Müslim, Birr 103) İnsanlar arasında güven, sevgi ve saygının artması samimiyetle, doğrulukla ve iyilikle mümkündür. İyilikler de kişiyi dünya ve ahirette huzur ve mutluluğa götürmektedir. Yüce Allah şöyle buyurur: “Bu Kur’an, insanlara en doğru yolu gösterir.” (İsrâ, 17/9) Kur’an’ın yolundan gidenler doğru yoldadır.
Bu yoldan giden samimi, ihlâslı kişileri şeytan kandıramıyacağını Kur’an-ı Kerim’de şöyle bildirilir: “ (Şeytan dedi ki) insanlara günahları süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka kandıracağım. Ancak, onlardan ihlâslı kulların müstesnâ.” (Allah şöyle buyurdu:) “Benim ihlâslı kullarıma karşı senin bir gücün yoktur. Ancak sana uyan azgınları azdırabilirsin.” (Hicr, 15/39-42)
Demek ki, ihlâslı/samimi kulları şeytan kandıramıyor, kötülükleri yaptıramıyor. İmam Gazali; “insan, şeytandan ihlas ile korunur” demiştir.
İhlâs duygusu, zaten başlı başına kötülüğü önleyen ahlâkî bir değerdir. Yusuf (a.s.)’u kötü bir davranışa düşmekten alıkoyan da bu asil duygudur: “İşte Biz ondan fenâlığı ve fuhşu gidermek için böyle yaparız. Çünkü o, Bizim ihlâslı kullarımızdandı.” (Yûsuf, 12/24) İhlâslı, samimi olursak nefsin ve şeytanın kötü arzularına uymaktan korunuruz ve Allah’ın sevdiği mutlu, huzurlu bir kulu oluruz.
İhlâs ve samimiyet, bütün ibadetlerin, her türlü riya, gösteriş ve çıkar kaygılarından arındırılıp sadece Allah rızası için yapılmasıdır. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur: "Allah, ancak kendi rızası gözetilerek, (ihlâs ile) hâlis bir niyetle yapılan ameli kabul eder!" (Nesâî, Cihad 24) Müslüman; Allah'ın rızasını gözeterek hareket etmelidir.
İhlâs ve samimiyet, sadece ibadetlerimizde değil insanlarla olan ilişkilerimizde de son derece önemlidir. Mü'minin en önemli vasfı olan güvenilirlik ancak içten ve samimi davranışlarla sağlanabilir. Aile ve akraba ortamında, komşuluk ve arkadaşlık ilişkilerinde, iş ve ticaret hayatında, kısacası hayatımızın her alanında, insanlara karşı samimi davranmak en büyük ahlâkî erdemlerdendir.
Bu erdemi kazanmanın en kısa yolu da her işimizde Allah rızasını ön planda tutmak ve O'nun her an bizi görüp gözettiğini aklımızdan çıkarmamaktır. İnsanları değerlendirmemizde ve eşyaya bakışımızda bu yaklaşım esas olursa, dünyevî çıkar ve hırsların körüklediği birçok olumsuzluk kolayca bertaraf edilebilir. İhlâslı kişiler; yaptığı iyi işlerle, güzel davranışlarıyla, ibadetle, hayır hasenatla övünmezler. İhlâs ve samimiyetten yoksun olanlar ise, tam tersine iyi şeyleri yapmadığı hâlde sanki yapmış gibi anlatırlar ve övünürler. Fakat övünmek, kendini beğenmek ve üstün görmek kötü davranıştır.
Hz Peygamber (s.a.v.) Şöyle dua ederdi: “Yâ Rabbi! Beni Sana karşı ihlâslı/samimi bir kul yap.” (Ebû Dâvud, Vitr 25) İhlaslı, samimi olanları Yüce Allah sever, insanlar da sever. Ne mutlu maddi-manevi her konuda ihlâslı/samimi olanlara!
HABERE YORUM KAT