İHH Genel Merkezi’nde Myanmar’ın Arakan bölgesinde yaşanan olaylarla ilgili bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya İHH Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Oruç ve Myanmar–Bangladeş sorumlusu Said Demir’in yanı sıra, geçtiğimiz günlerde bölgeye giden gazeteciler Osman Sağırlı ve Fatih Er katıldı.

Düzenlenen basın toplantısında konuşan İHH Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Oruç, bölgede yıllardır çalışma yürüten İHH’nın amacının Arakan'da yaşanan sıkıntıları kamuoyuna duyurmak ve bölgede yardım çalışmaları yapmak olduğunu söyledi. Oruç, buradaki insanlara yardım etmek için İHH’nın yıllardır elinden gelen her şeyi yaptığını ifade etti.

‘‘BÖLGEDE ZÜLÜM DEVAM EDİYOR’’

Basın toplantısında konuşan İHH Myanmar–Bangladeş Koordinatörü Said Demir, İHH’nın bölgede uzun yıllardır devam eden yardım çalışmaları hakkında bilgi verdi ve bugün Arakan'da acımasız bir katliam ve zulüm yaşandığını söyledi. Demir; “Biz Arakan'da yaşanan zulmü dünya kamuoyuna duyurmak için çalışmalar yapıyorduk. Ancak bizim fazla bir şey yapmamıza gerek kalmadan her şey bir Budist’in, yaptıkları katliamı sosyal medyada paylaşması ile ortaya çıktı. Bizim yapmak istediğimizi kendi elleri ile yapmış oldular.” dedi. Bölgede yaşanan olayların aralıksız sürdüğünü söyleyen Demir sözlerine şu şekilde devam etti: ‘‘Yaşanan olayların uluslararası kamuoyunda gündeme gelmesinin Myanmar devleti üzerindeki baskıları arttırdığı, bunun sonucunda bölgedeki zulmün bir nebze olsun hafiflediği söyleniyor. Ancak ne yazık ki durum hiç de öyle değil, özellikle kırsal bölgelerde katliamlar, tecavüzler ve işkenceler bütün hızıyla devam ediyor. Bölgeye hâlâ insani yardım kuruluşları ve basın mensupları alınmıyor. Arakan’dan kaçan Müslümanlar Bangladeş’teki kamplara sığınıyor ancak onları orada da büyük sıkıntılar bekliyor. Kamplarda durum gerçekten içler acısı. Bu kampları gördüğünüzde bu insanların nasıl bir zulümden kaçarak bu kadar kötü koşullarda yaşamayı göze aldıklarını tahmin edebiliyorsunuz.’’

‘‘ÖLÜM KURTULUŞ OLMUŞ DURUMDA’’

Arakan'a giden gazetecilerden A Haber Editörü Fatih Er, dünyanın birçok bölgesinde mülteci kamplarına gittiğini ancak Arkan'da şahit olduklarını hiçbir yerde görmediğini söyledi. Er: “Duygusal biri değilim ancak o gece Arakan’dan kayıkla kaçarak gelenlerin haberini yaparken ağladım. Bu insanlar daha iyi şartlarda yaşamak için kaçmıyorlardı, sadece zulümden kaçıyorlardı... Ölüm o insanlar için kurtuluş olmuş durumda...” diye konuştu.

‘‘BM HER ZAMAN SESSİZ’’

Türkiye gazetesi muhabiri Osman Sağırlı: ‘‘Dünyanın bütün bölgelerindeki mülteci kamplarına gittim ancak Bangladeş-Arakan sınırındaki kadar kötü şartların olduğu hiçbir kamp görmedim. Bu insanlara dünya yüz çevirmiş durumda... BM neden sesini çıkarmıyor, Müslümanların katledildiği yerlere neden müdahale etmiyor? UNICEF Arakan'daki çocukları neden görmüyor? İslam Birliği Teşkilatı’nın artık sesini yükseltmesi lazım.’’ diye konuştu.

Bazı medya kuruluşlarında Myanmar’dan gelen fotoğrafların gerçekleri yansıtmadığı ve bölgedeki olayların durulduğuna dair haberler yer aldığına dikkat çeken Sağırlı, Arakan’daki durumla ilgili olarak şunları söyledi: ‘‘Arakan’ın herhangi bir noktasında olduğunuz yerde durup etrafınızda 360 derece dönerek fotoğraf çekerseniz bu size bir Pulitzer ödülü kazandırabilir. Oraya giden BM yetkilileri yanlarına Myanmarlı güvenlik güçlerini alıp Arakanlı Müslümanlarla görüşüyorlar. İnsanlar da doğal olarak askerlerin yanında yaşadıkları zulmü anlatamıyorlar. Yaşadıklarını anlatan birkaç kişi sonraki günlerde ölü bulundu. Bu şartlarda Arakanlıların olan biten her şeyi olduğu gibi aktarmaları ne kadar mümkün?’’