İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Ölenlerin ailesi bağırmasın, yoksa cennete girme şansı olmaz" şeklindeki sözleri söylemiş gibi hakkında adeta karalama kampanyası başlatıldığını hatırlattı.

Daha önce de aynı sözlerin Soma faciasının ardından kendisine isnat edilmek istendiğini ve yine bunu yalanladığını hatırlatan Yaran, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu olay nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadım. Her şeyden önce şehitlerimizi ve onların ailelerini düşündüm. Hiç kullanmadığım ve kullanmayacağım bir ifade bana nispet edilerek hem şehit ailelerini üzdüler, öyle hissediyorum hem de şehit aileleri hakkımda çok yanlış, aslı esası olmayan düşüncelere kapıldı. Maalesef insanlar duyduklarını araştırmıyorlar. Bazıları da bundan istifadeyle adeta haber imal edip yayıyorlar. Bunun ardından bu uydurma haber sahihmiş gibi yayıyorlar. Bu gibi haberleri imal edenlerin ve bunu fırsat bilerek hakaret kampanyası başlatanların dini bir kaygı taşıdıklarını sanmıyorum. Belki de bunlar bir proje olarak hazırlanıyor ve uygulanıyor. Şahsımla ilgili olarak yayılan söz de tamamen bir iftiradır. Bu sözü bana geçen sene Soma faciasından sonra da isnat ettiler ve o zaman bir açıklama yapmıştım. Şimdi neyi hedefliyorlarsa tekrar ortaya attılar."

"Yalan söylemesi muhtemel şahıslardan duyduklarınızı nakletmeyin" 

Hucurat suresinin "Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın" şeklindeki 6'ncı ve İsra suresinin "Hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme. Çünkü kulak, göz ve kalp, bunların hepsi ondan sorumludur" şeklindeki 36'ncı ayetinin mealine dikkati çeken Yaran, İslam'da iftiranın haram kılındığı gibi asılsız olması muhtemel haberlere doğruymuş gibi ilgi göstermenin ve bunlara araştırmadan inanmanın yasaklandığını, kesin bilgi sahibi olunmayan şeylerin peşine düşülmesinin yanlış olduğunu aktardı. 

Hazreti Muhammed'den bir hadisi de aktaran Yaran, "Bir gün Peygamber Efendimize gıybet hakkında 'Söylediğim husus kardeşimde mevcutsa ne dersin?' diye sorulmuş, O da 'Eğer söylediğin husus onda mevcutsa onun gıybetini yapmış olursun. Eğer yoksa o zaman iftira etmiş olursun' buyurmuştur. Yine Hucurat suresinde gıybetin çirkinliği ve günahı  'ölmüş kardeşin etini yemek" olarak tavsif edilmiştir" ifadelerini kullandı. 

"Sanalda da olsa iftira, gıybet, dedikodu günah"

Bu günahlardan sakınılması gerektiğini ifade eden Yaran, "İftira, gıybet, dedikodu, yalan... Bunlar sanal ortamda da olsa günahtır. Neticede bu haberlerle birileri kandırılmaktadır, birileri yanlış yönlendirilmektedir. Özellikle çoğu insanın kimliğini gizlediği sosyal medyada dolaşanların ortamın ne kadar tehlikeli olduğunun farkında olarak hareket etmesi ve paylaşımlarda da buna dikkat etmesi beklenir. Kişi, 'Ben sadece paylaştım' diyerek kurtulamaz, 'paylaştım' demek duyduğunu bizzat sağa sola yaymak gibidir. Burada daha hızlı bir yayılma da söz konusudur" dedi.