Çorum İnsani Değerler Platformu, Eğitim Sen'in 10 Mart tarihinde okullarda tahtaların mora boyanmasına ve bir ders saatinin 'toplumsal cinsiyet eşitliği' adı altında sapkınlığı meşrulaştırmasına yönelik çağrısına bir basın açıklaması ile tepki gösterdi.

Basın açıklamasının tam metni:

EĞİTİM-SEN LGBT’NİN PİS ELLERİNİ ÇOCUKLARIMIZDAN ÇEKMELİDİR

Bilindiği üzere yakın dönemde İstanbul Sözleşmesine taraf olmak suretiyle ülkemizde genel anlamda insan türünü özelde ise aile mefhumunu tehdit eden ve uluslararası mahfillerce fonlanan sapkın anlayışların yol açtığı tahribatlarla çokça meşgul edildik.

Geldiğimiz noktada ailenin ve çocuklarımızın korunmasının tıpkı terörle mücadelede olduğu gibi bir Milli Güvenlik meselesi olduğunu artık ciddiyetle idrak etmek durumundayız.

Allah’ın insanda var ettiği fıtratın tahribini ve örneklerine Batı’da Epstein skandalında olduğu gibi çokça rastlanılan rezilliklerin meşrulaştırılmasına zemin hazırlamayı amaçlayan odaklarla en kararlı şekilde mücadele edilmesi insani ve İslami bir sorumluluktur.

İstanbul Sözleşmesi isimli belgenin tarafı olmaktan geç de olsa uzaklaşmış olmakla birlikte bu sözleşme uyarınca çıkarılan mevzuatın yürürlükte olması ve bu sözleşme kapsamında ülkemizde kısmen kökleşen gayrıahlaki ve gayrı insani anlayışların çocuklarımız üzerinden tahribatlarına devam ediyor olmaları asla kabul edilemez.

Eğitim-Sen üyelerinin çocuklarımızı ifsad edecek şekilde ve muhtemelen mevzuata ve genel eğitim uygulamalarına aykırı bir şekilde 10 Mart günü “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” adı altında ders vermeye kalkışmalarını şiddetle kınıyoruz.

Velilerimizi olası durum karşısında suç duyurusunda bulunmaya ve Milli Eğitim yetkililerinide bu sorumsuz girişime karşı yasaların gerektirdiği takibatı yapmaya davet ediyoruz.

Verileceği söylenen dersin dünyada artık pek çok yerde faaliyetleri yasaklanan sapkın LGBT vb. anlayışların masum oldukları üzerine olacağı da mezkur sendikanın nasıl bir aymazlık içinde olduğunun en önemli göstergesidir. Çocuklarımızı bu sapkın anlayışlardan korumak hepimizin görevidir.

Bu tür sapkın yaklaşımların idrak etmekte olduğumuz Ramazan ayında yapılmasına cüret edilmesinin toplumsal huzuru ve barışı tehdit edecek olması da yapılan işin nasıl bir art niyet taşıdığını göstermesi açısından kamuoyunca takdir edileceğini düşünüyoruz.