HAKSÖZ HABER

Suriye Savaşı’nın başından bu yana İdlib her zaman bir kale işlevi gördü. Direnişçilerin örgütlü bir şekilde hareket ettikleri şehir geçmişte de Suriye’nin birçok bölgesi gibi rejimle oldukça sorunluydu. Halep, Dera, Hama, Humus ve İdlib gibi şehirlerde bugün hala aynı canlılık sürüyor. İdlib ise bu noktada tamamen özgürleştirilmiş bir yerleşim merkezi olması sebebiyle hayati öneme sahip.

Binlerce insan rejimin saldırıları ve işkencelerinden kaçarak İdlib’e sığındı. Savaş öncesinde 150 bin olun nüfus şuan 4,5 milyona yaklaşmış durumda. HTŞ’nin başarılı yönetimi altında şehirde başta güvenlik olmak üzere temel insani yaşam standartları sağlanmış durumda. Netice olarak ise Suriye’nin dört bir yanından gelen insanlar özgürleştirilmiş İdlib’te Suriye’nin bir özetini kurdular.

Enab Baladi sitesinin konu ile alakalı haberinde ise bu durumun çok özel bir örneği sunuluyor. Suriye’nin farklı ilahi ekolleri İdlib’e sığınan sanatçıların eliyle bugün yaşatılıyor. Söylenen ilahi ve gazvelerle tabir-i caizse yeni bir gelenek inşa ediliyor.

20. yüzyılda Suriye'de geniş bir üne kavuşan onlarca müzisyen biliniyordu ve bunlardan bazılarının adı Ramazan ayıyla ilişkilendiriliyordu. Tawfiq al-Munajjid, Hamza Shakkur, Suleiman Daoud ve Mohammad al-Hakim gibi…

Suriye halkının müzik ve neşid söyleme alışkanlıkları her bölgenin gelenek ve göreneklerine göre farklı zevklere sahip. Eski bir Halepli yeni bir İdlibli olan Ömer el-Hüseyin gençliğinde zikir halkalarında ilahi söylemeye başlamış. İdlib'e sürgün edilmeden önce Halep'in popüler mahallelerinde düğün ve dini merasimlerde şarkı söylemek için makam ve şan sanatlarında ustalaşmış. Bugün ise sanatını İdlib'de icra eden Ömer el-Hüseyin sadece bir örnek…

Farklı illerden gelen Suriyelilerin İdlib’te buluşması, şarkı okuma geleneğinde çok çeşitli zevklere yol açtı. Şarkıcıları geldikleri bölgelerdeki müzik geleneklerini geliştirme imkanı sunan bu durumun neticesinde ortaya yeni bir müzik geleneği çıktı denebilir. Bu durum “Devrim ilahi geleneğini nasıl etkiledi?” sorusunun da cevabını oluşturuyor.

Şimdi ise Humuslu Mohammad Nasab, Suriye'nin şehirlerini, kasabalarını ve halkını anlatan şarkı ve ezgileri okuduğu anda yerinden edilmiş yüzlerce Suriyelinin gözyaşları evleri ve memleketleri için sıla hasretiyle akıyor. Hemen ardından devrim şarkıları ile yüzlerce insanın eşlik ettiği neşidler söyleniyor. Rejim ve destekçilerinin onca zulmüne karşı ayakta durmayı bilen Suriye halkı ilahiler sayesinde Suriye’yi kurtarmak için güç topluyor!