"İçimizdeki Müfettiş Clouseau" ile Ricciardone!
Yürüyen merdivene ters yönden binme başarısını göstererek "akıntıya karşı kürek çekme" liginde tarih yazan Kemal Bey'in "İçimizdeki Müfettiş Clouseau" olduğuna artık hiç şüphem kalmadı.
Peter Sellers'ın canlandırdığı unutulmaz "Pembe Panter" serisindeki o "ne yapacağı hiç belli olmayan" Müfettiş Clouseau, bir defasında hasmıyla mücadele ederken, aynı zamanda kendisini korumakla görevli yardımcısı tarafından "sahici tatbikat!" gayesiyle "uçan tekme"ye maruz kalmıştı, mesela...
Kemal Bey'in de buna benzer bir yardımcısı var, biliyorsunuz...
Hani şu kısa süre önce "kağıttan kaplan" çıkışıyla liderini güç durumda bırakan Süheyl Bey!
*
Kimi Ergenekon tutuklularını milletvekili yaparak "dokunulmazlık zırhına kavuşturabilme" projesini dile getirmiş olan bu "müthiş" yardımcısını...
"Merak ediyorum, nerede bu Ergenekon örgütü, gidip üye olacağım!" şeklindeki çıkışıyla...
Bir anda sollayıverdi, Müfettiş Kılıçdaroğlu!
Kemal Bey, varlığına inanmadığı darbeci Ergenekon örgütünü, daha yeni görüştüğü eski genel başkanı Deniz Baykal'a sorsaydı, keşke...
"Ergenekon'un Avukatı" olmakla pek çok defa övünmüş olan Deniz Bey...
O görüşmede Kılıçdaroğlu'na "CHP'yi dizayn eden bir başka dünya var!" adlı hayati şarkısını söylemiş midir, çok merak ediyorum.
Faili meçhuller için Meclis'te önerge üstüne önerge verdiklerini her fırsatta anlatıp duran Kemal Bey için Ergenekon diye bir örgüt yok!
Bu denli "kafa konforu" Müfettiş Clouseau'da bile yoktu, yahu!
*
Son gelişmeler gösteriyor ki, Kemal Bey'in "kestirmeden giderek" Ergenekon örgütünü sorabileceği birisi daha var:
ABD'nin çiçeği burnunda Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone!
O da, neredeyse Kemal Bey kadar tepki gösterdi Soner Yalçın'ın gözaltına alınmasına...
Tam da bu arada, Ergenekon destekçisi Sözcü gazetesinin dünkü sürmanşetini fevkalade "öğretici" buldum!
AKP'nin, "Göz altıları anlamıyoruz" diyen büyükelçi Ricciardone'yi "topa tutmasına" bozuk çalan Sözcü, "Amerikalı elçiyi de hemen Silivri'ye koyun!" diye babalanıyordu.
*
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ricciardone'nin gelir gelmez yaptığı ilk çıkış, Türkiye'deki hukuk sürecine, Ergenekon davasına müdahale edecek şekilde konuşmak oldu.
Oda TV ile ilgili suçlamaların detaylarını bilmediğini söylüyor ama anında topa giriyor; üstüne Balyoz tutuklamaları için de "kılçık" atıyor.
*
Amerikan Büyükelçisi, hiç vakit geçirmeden "dezenformasyon misyoneri" Ergenekon tutuklusu Doğu Perinçek için de "koltuk çıkan" bir açıklama yapmalı!
Ergenekon'un kara kutusu/arşivcisi Tuncay Güney, on yıl önceki polis sorgusunda ne demişti:
"-Doğu Perinçek aslında ABD ile savaşan birisi değil...
NATO'nun, ABD'nin Türkiye'deki önde gelen adamıdır!"
*
Ricciardone, Kahire'de görev yaptığı 2005-2009 yıllarında Hüsnü Mübarek'le fazla yakın olmakla eleştirilmişti.
Türkiye'ye gelmesi, neredeyse yüz on engelli yarışına benzemiş, gecikmişti...
Kansas Senatörü Sam Brownback, Ricciardone'yi Mısır'daki insan hakları ihlallerini önemsememekle suçlamıştı.
*
Darbeci Ergenekon yapılanması, tepeden tırnağa Amerikan yapımı bir operasyonel örgüt...
Ergenekon, ABD istediği için değil; ABD'nin canla başla karşı koymasına rağmen, kararlılıkla tasfiye ediliyor.
*
2003-2004'teki "Darbe Günlükleri" döneminde Ankara'da görev yapan Eric Edelman'ın ipliği çoktan pazara çıktı...
Şimdi, Francis Ricciardone var!
Ayağının tozuyla, demokrasi ve basın özgürlüğü kamuflajı altında, Ergenekon Davası'na müdahale etmeye kalkışan büyükelçi Ricciardone...
Ergenekon'a üye olmak istediğini açıklayan "Müfettiş" Kemal Bey'le gayet iyi anlaşacaktır!
YENİ ŞAFAK
YAZIYA YORUM KAT