Hümanist Çetelerin İlerici Despotizmi
Kenan Alpay, İTÜ’deki olaylardan hareketle “Hümanist Çeteler”in sürdüre geldiği “İlerici Despotizm”i yazdı.
Hümanist Çetelerin İlerici Despotizmi / Kenan Alpay
Doğu despotizmini ve en azından Türkiye’de onu temsil ettiği düşünülen İslam’a ait temel değerleri siyasal ve toplumsal alandan silip atmak seküler-Batıcı kadroların biricik önceliğidir. Batıcı kadroların bilimsel, hümanist, demokratik bir toplum inşası için aydınlanma ve ilerleme ilkelerini elbette ki zor kullanmayı da unutmadan devlet imkânlarıyla hayata geçirmekten başka seçenekleri yoktu. Onlar Batı adına Batıdışı toplumları demokrat ve hümanist, ilerici ve seküler yapmak üzere görevlendirilmiş pozitivizmin misyonerleriydiler çünkü.
Modern ulus devletin bekası, modern ulus toplumun gelişimi için hukuka ve ahlaka aykırı ne çok iş görüldü Kemalist Cumhuriyet döneminde. Bürokratik oligarşiyi geriletmek, ordunun darbe yapabilme kapasitesini tasfiye etmek, yüksek yargının siyaseti felç edebilen araçlarını elinden almak, akademi ve aydınların medya üzerinden gerçekleştirdiği operasyonları bloke etmek büyük bir kazanım elbette. Ancak hali hazırda yaşadığımız manzara siyaset ve topluma karşı çok farklı renklerden müteşekkil Kemalist iktidar sınıflarının giderek zayıflıyor olsa da tehdit olduğu gerçeğini değiştirmez. Sol-sosyalist, sol-liberal, Fethullahçı, Türk veya Kürt ulusalcısı hiç fark etmez, hepsi önce Kemalizm’in sonra da sömürgeci Batı’nın misyoner ve militanıdır.
HABERE YORUM KAT