HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, siyonist işgal rejiminin Gazze’de gerçekleştirmeye devam ettiği soykırımına "Dur" demek için on binlerce kişinin katılımıyla Galata Köprüsü'nde gerçekleşen "Dün Ayasofya, Bugün Emevi, Yarın Aksa" yürüyüşüne katıldı.

Yürüyüşü canlı yayın programıyla ekranlarına taşıyan Akit TV ve Habertürk’e konuşan Yapıcıoğlu, gerçekleştirilen etkinliğin önemine vurgu yaptı.

15 aydır Gazze’de soykırımın devam ettiğini belirterek sözlerine başlayan Yapıcıoğlu, "Gazze'nin gündemden düşmemesi gerekiyor. Oradaki soykırım ve zulüm devam ettiği müddetçe bizim oturmamamız lazım. Bugün de tekrar güçlü bir şekilde Gazze'den vazgeçmediğimizi, onu gündemimizden düşürmediğimizi ve yaptıkları soykırımın hesabı soruluncaya kadar da bu işin peşini bırakmayacağımızı dile getirmek için burada toplandık." dedi.

“Eninde sonunda Kudüs zulümden kurtulacak ve özgürlüğüne kavuşacak”

Siyonist terör şebekesinin Suriye'de Baas Rejiminin düşmesi sonucu oluşan otorite boşluğundan istifade etmek için bir takım işgal hareketlerine başladığını söyleyen Yapıcıoğlu, tarihin elbette tekerrür edeceğini belirtti. Hz. Ömer ve Selahaddin Eyyubi döneminde Kudüs'ün fethedildiğini hatırlatan Yapıcıoğlu, "Kudüs'e giden yol Şam'dan geçmişti. Bu kez de inşallah tarih tekerrür edecek ve Şam'dan açılan o yol Kudüs'ün fethine doğru gidecek. Eninde sonunda Kudüs zulümden kurtulacak ve özgürlüğüne kavuşacak." ifadelerini kullandı.

“Tüm insanlar siyonizmin ne kadar tehlikeli olduğunu gördü”

Vicdanını kaybetmemiş tüm insanların siyonizmin ne kadar tehlikeli olduğunu gördüğünü ifade eden Yapıcıoğlu, "Sadece Türkiye'de değil, sadece İslam dünyasında değil, bütün insanlık ailesinde insanlığını kaybetmemiş ve vicdanı ölmemiş farklı inançlara mensup insanlar da siyonizmin nasıl bir vahşet olduğunu nasıl tehlikeli bir ırkçılık olduğunu görmeye başladılar. İnşallah bu, siyonizm için sonun başlangıcıdır." diye belirtti.

“Soykırımın asıl sorumlularının yargılanması için soruşturmaların başlaması gerekiyor”

Gazze soykırımına katılan çifte vatandaş siyonistler ile ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sundukları kanun teklifine dair çağrıda bulunan Yapıcıoğlu, "Buradan bir kez daha çağrıda bulmak istiyorum. Türk Ceza Kanunu'na göre Türkiye'de işlenen suçlarda Türkiye'nin kanunları uygulanır. Ama 8. maddeye göre sonuçları Türkiye'de gerçekleşmiş olan suçlar da Türkiye'de işlenmiş sayılıyor. Gazze'de vurulan, yaralanan ve tedavi amacıyla buraya getirilip burada şehadet şerbetini içen kardeşlerimiz için savcılıkların bir an önce harekete geçmesi ve bu soykırımın asıl sorumlularının burada yargılanması için soruşturmaların başlaması gerekiyor." dedi.

“Filistin kaybetmedi ama Filistin'e destek vermesi gerekip de yeterince destek vermeyenler kaybetti”

Akit TV’nin de canlı yayın konuğu olan Yapıcıoğlu, İsrail’in bir devlet olarak tanınmasından vazgeçilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.

Filistin’e destek vermeyenlerin kaybettiğini vurgulayan Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:

“Biz asla ümitsiz olmayacağız. Allah'ın rahmetinden asla ümidimizi kesmeyeceğiz. Filistin kaybetmedi ama Filistin'e destek vermesi gerekip de yeterince destek vermeyenler kaybetti. Filistin'de direnenler kaybetmedi ama teslimiyeti seçenler, 'ne yapalım, bizim gücümüz yetmiyor' diyenler kaybetti. Şu anda vaziyet belki çok kötü gözükebilir ama emin olabilirsiniz ki halen direnmeye devam edenler eninde sonunda Allah'ın yardımıyla siyonizmin bütün planlarını bozacak. Şu ana kadar da bozdular. Şunu unutmamak lazım, israil diye bir devlet yoktur. Bir devlet olabilmesi için 3 şart gerekir. Bir, halk olacak. İki, halka ait bir toprak olacak. Üç, onların kendi aralarında kurmuş oldukları bir hukuk sistemi ve düzen olacak. İsrail'de bir halk yok. Oradaki halk toplama bir halk. Orada dünyanın dört bir tarafından gelmiş ve aynı zamanda birden fazla pasaport taşıyan insanlar var. Kendilerine ait bir toprak yok. Orada Filistinlilere ait toprakları çalarak, gasp ederek oraya yerleşmeye çalışıyorlar.”

Yapıcıoğlu konuşmasının sonunda soykırım suçu işleyen siyonist katillerin Türkiye'de yargılanması için savcılık makamlarının soruşturma başlatması gerektiğini bir kez daha belirtti.