Suriye'de rejim karşıtı muhalif gruplardan Tahrir el Şam Heyeti (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Cevlani son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Türkiye, ABD, Rusya gibi aktörlerin 'terör örgütü' listesinde yer alan grubun lideri, Suriye'de faaliyet gösteren muhalif gazetecilerden Tahir el Ömer'e konuştu.

Cevlani'nin verdiği röportajdan öne çıkan başlıklar şu şekilde:

Astana ve Soçi süreci

- HTŞ lideri Cevlani, Astana ve Soçi süreçlerini "siyasi aldatmalar" olarak niteledi. Cevlani, Esed rejiminin bu şekilde Suriye'de muhaliflerin elindeki bölgeleri tek tek ele geçirmeyi başardığını ifade etti. HTŞ lideri, İdlib'de Hicaz Demiyolu'nun doğusunda rejim ilerleyişine karşı bazı grupların desteği hariç tek başlarına savaştıklarını, diğer muhalif grupların "siyasi süreç" sebebiyle onları yalnız bıraktığını savundu.

Muhalifler neden geriliyor?

- Suriye'nin kuzeyinde muhaliflerin neden gerilediğine dair soruyu da yanıtlayan Cevlani, şu an bölgede Esed rejimi diye bir varlığın olmadığını ve muhaliflerin "Rusya ve İran'ın işgaline karşı savaştığını" dile getirdi. Cevlani "Bu işgale karşı savaşın oldukça uzun süreceğini ve sabır gerektirdiğini" söyledi.

Cevlani, muhaliflerin gerileyişinin en büyük sebeplerinden birinin de "Yeterli hazırlık düzeyinde olunmaması olduğunu" savundu. "Muhalif grupların askeri organizasyonları, kuvvetlerin kontrolü, özel birliklerinin eğitimi ve inanç açısından hazırlıklı olmadıklarını" ifade etti.

HTŞ lideri, "Tüm grupların hazırlıksız olduğunu, liderlik ettiği HTŞ'nin de yüzde 70 oranında hazır olduğunu, diğer gruplarda bu seviyenin daha düşük düzeyde olabildiğini" söyledi. "Hal böyleyken muhalif grupların, yaklaşık 6 farklı cepheden ilerleyen rejime karşı koyamadığını ve yeterli şekilde karşı koyamadıklarını" dillendirdi.

- "İlk savunma hatlarının hızla düşmesinin, muhaliflerin ikinci ve üçüncü savunma hatlarını teşkil edememesine sebep olduğunu" söyleyen Cevlani, ancak "Şu an muhaliflerin kendi aralarında iş birliğinin daha üst seviyede olduğunu belirtti. HTŞ lideri rejimi püskürtmenin ancak muhaliflerin bir arada hareket etmesiyle mümkün olduğunu" dile getirdi.

- Cevlani, tüm muhaliflerin savaşta ellerinden geleni yaptığını söylerken, "İdlib ve Halep'te devam eden savaşlarda HTŞ'nin çatışma yükünün en az yüzde 75'ini çektiğini" söyledi. Cevlani, "Savaşın devam ettiği 10 eksenden 8'inde savunma hattında grubunun olduğunu" ifade etti.

Türkiye'nin rolü

- Türkiye'nin bölgedeki rolünü de değerlendiren Cevlani, "Bölgede Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) ait gözlem noktalarının Rusya ve rejim tarafından vurulduğunu, Rusya'nın geçmişten bugüne hiçbir zaman Türk halkına dost olmadığını" söyledi. Cevlani, "Türk halkının Suriye'deki savaştan doğrudan etkilendiğini, muhaliflerin zaferinin Türk halkının zaferi anlamına geleceğini" savundu.

HTŞ'ye yönelik suçlamalar

- Gazeteci Tahir el Ömer, Cevlani'ye HTŞ'nin diğer grupların ağır silahlarına el koyduğuna dair iddiaları da sordu. Cevlani, bu iddiaların doğru olmadığını söyledi. Cevlani aynı zamanda "Diğer grupların, özellikle Türkiye destekli Ulusal Özgürleştirme Cephesi'nin mensuplarını esir olarak tuttuklarına dair iddiaların da gerçeği yansıtmadığını" belirtti.

Cevlani, HTŞ'nin diğer muhalif grupların rejime karşı savaşmak için İdlib'e girmesine HTŞ'nin izin vermediğine yönelik söylentilerin de gerçeklik payı olmadığını aktardı.

- HTŞ lideri, röportajın son bölümünde bu savaşın "Bölgedeki tüm Ehl-i Sünnet'in savaşı olduğunu" savundu. Cevlani, "Savaşta çok ağır bedellerin ödendiğini, bir milyondan fazla kişinin öldüğü, 12 milyonu aşkın kişinin yerlerinden olduğunu, savaşın sahip olduğu önem nedeniyle cephe hattındaki muhaliflerin sabır ve sebatla direnmeleri gerektiğini" söyledi.

Kaynak: Mepa News