HTŞ, Afrin hamlesiyle krizi nasıl fırsata çevirdi?
Suriye'nin kuzeyinde Türkiye'nin desteklediği muhalif oluşumlar arasındaki anlaşmazlıklar İdlib merkezli en büyük muhalif oluşum olan Tahrir el Şam Heyeti için bir fırsata dönüştü.
Suriye'nin kuzeyindeki Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerinde son günlerde dikkat çekici gelişmeler yaşandı.
Bölgede İdlib merkezli en büyük muhalif oluşum olan Tahriru'ş Şam Heyeti (HTŞ) son dönemde Türkiye'nin desteklediği muhalif oluşumların iç çatışmalarına sahne olan Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgelerine gerçekleştirdiği hamleyle bölgeyi genel anlamda kontrol altına aldı.
Geçtiğimiz dönemde de Zeytin Dalı Harekatı bölgesi olan Afrin'de yaşanan iç çatışmalar nedeniyle bölgeye müdahale etmeye hazırlanan HTŞ'ye bağlı güçler, yaşanan son iç çatışmaların ardından bölgeye müdahalede bulundu.
İdlib’de Rusya ve İran tarafından desteklenen Beşar Esed rejimine karşı faaliyet gösteren Şahin Türkmen (kimliğinin gizli kalması için isminin değiştirilmesini talep etti) son gelişmelere dair Mepa News'e değerlendirmelerde bulundu.
Muhalif grupların karşılıklı olarak seferberliği sona erdirdiğini ifade eden Türkmen, HTŞ bağlantılı emniyet birimlerinin Azez, El Bab ve Cerablus gibi bölgelere bugün itibariyle giriş yapacağını kaydetti:
"Şu anki süreçte anlaşmalar yapıldı ve bunlar uygulanmaya başlandı. Konvoylar Azez, El Bab, Cerablus bölgelerine girecek. HTŞ tüm gruplarla mutabakata vardı ve bu mutabakatın en önemli maddesi, silahlı grupların askeri işler dışında hiçbir konuya müdahil olmaması. Bölgede Özgür Suriye Ordusu bağlantılı emniyet birimleri, HTŞ'nin gözetimi ve denetimi altında faaliyetlerine devam edecek."
Bölgedeki sivil hükümetin de faaliyetlerini sürdüreceğini kaydeden Türkmen, ancak bu faaliyetlerin İdlib merkezli Kurtuluş Hükümeti ile bağlantılı olarak yapılacağını, yine de ismen bir değişikliğe gidilmeyeceğini ifade etti. Türkmen, bunun bölgede yumuşak bir geçişi sağlamak üzere uygulanacağını söyledi.
"Askeri olarak tüm gruplar belirli bir temas hattı teslim alacak, burada da onları HTŞ denetleyecek. Savaşa uygunluklarını sağlayacak. Bunun ardından belki de rejim kontrolündeki Halep bölgesine yönelik bir düşünce söz konusu olabilir." ifadelerini kullanan Türkmen şöyle devam etti:
"Bölgedeki kurum ve yapıları yıkarak yenilerini kurmak makul bir seçenek olmadığından, yumuşak bir geçiş sağlanarak bölgedeki kurumlar korunacak. İdlib merkezli yönetimin uzman kadroları bölgeye gelmiş durumda. Bölgede askeri ve sivil yapılar, kontrol noktaları, hükümet ve güvenlik sistemi HTŞ kontrolünde."
Bölgeye HTŞ'den çok sayıda silahlı unsur girdiğine değinen Türkmen, bunların zaman içerisinde karşılıklı güven oluştuğunda kademeli olarak geri çekileceğini kaydetti. Türkmen, HTŞ'nin hamlesine Ahraru'ş Şam'ın da iştirak ettiğini dile getirdi. Şahin Türkmen, bölgedeki sınır kapılarının da HTŞ kontrolüne girdiğini söyledi. Zamanla bölgenin İçişleri Bakanlığı'nın ve mahkemelerinin de İdlib merkezli yönetim kontrolüne gireceğini kaydetti.
Türkmen, "Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı bölgesindeki çeşitli askeri oluşum ve ittifaklar feshedildi. Bölgedeki tüm gruplar yeni kurulacak olan HTŞ öncülüğündeki askeri meclis çatısı altında toplanacaklar. Böylece askeri çabalar bir araya getirilecek ve Kurtuluş Hükümeti'nin Savunma Bakanlığı projesinin önünde ciddi bir engel kalmayacak." ifadeleriyle, askeri çalışmaların da bu süreçle beraber daha verimli bir aşamaya gireceğini dile getirdi.
HABERE YORUM KAT