HSK, savcı ve hakimi Doğu'ya sürerek sorunu çözmüş mü oldu?
HSK İkinci Dairesi, Tokat'ta Özlem Ağ'ı 23 yerinden bıçaklayan boşanma aşamasındaki eşinin tahliyesini isteyen savcı ile tahliye eden hakimin görev yerlerini değiştirdi.
HAKSÖZ HABER
Cumhurbaşkanı'nın da tepkisini çeken hukuki kararı veren hakim ve savcı sürgün edildi. Sürgünü bir çözüm yöntemi olarak kullanan yargı organı, yeni hukuksuzlukların önünü açmış olabilir mi?
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, boşanma aşamasında olduğu eşini 23 yerinden bıçaklayan Samet Ağ'ın tahliye edilmesiyle ilgili savcı ve hakim hakkında Hakimler ve Savcılar Kurulu'na (HSK) inceleme izni verdi.
Bunun üzerine 'HSK İkinci Dairesi' soruşturmaya konu iddialarla ilgili yapılan inceleme kapsamında, 'soruşturma sonuçlanana kadar hakimin Şırnak Silopi'ye, savcının ise Bitlis Mutki'ye geçici olarak görevlendirilmesine' karar verdi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan birçok hukuksuzluk, polis ve asker şiddeti, savcı gibi makamlarının getirmiş olduğu yetkileri aşan birçok kamu çalışanının davası, sanıkların lehine sonuçlandırıldı veya hiç yargıya dahi taşınmayarak gözlerden ve hafızalardan uzak tutularak olayların yaşanmadığı düşündürülmeye çalışıldı. Siyasilerin gözlerinden uzağa sürgün edilen bu yargı mensupları hakkında doğru bir karar verildiği söylenebilir mi?
Türkiye'de adaletten beklenen "hak ve hukuk" kavramlarının yerine adam kayırma, suçun ve suçlunun üzerini örtme, yetki alanını aşılmasına göz yumma, görevini yerine getirmeyeni cezalandırmayıp ödüllendirme... daha birçok gayri hukukiliğin sıralanabileceği atmosferde verilen her karar adaletin yerini bulup bulmadığını sorgulatıyorsa orada 'adaletin tecelli ettiğinden' söz etmek mümkün müdür?
HABERE YORUM KAT