Hong Kong Neden Ayakta?
Dünyanın birçok ülkesi protestolarla sarsılırken Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde Haziran’dan beri devam eden Çin karşıtı protestolar kenti, tarihinin en büyük krizlerinden biriyle baş başa bıraktı.
Uzun yıllar İngiltere hakimiyetinde kalan Hong Kong, 1997’de “tek ülke, iki sistem” politikasıyla Çin’e devredilirken, kente 2047'ye kadar yüksek bir özerklik hakkı tanındı.
Kentte dönem dönem demokrasi talepleriyle devam eden Çin karşıtı protestoların en büyüğü ise Haziran’da şüphelilerin Çin'e iadesi yasa tasarısı ile ateşlendi. Protestocular Çin’in tasarıyla kentte 2047’den önce tahakküm kurmaya çalıştığını iddia etti. Tasarının geri çekilmesine rağmen "demokratik reform" talebindeki protestocuların eylemleri sürdürmesi kenti adeta savaş alanına döndürdü. Haziran’dan bu yana aralarında 11 yaşında bir çocuğun da bulunduğu binlerce protestocu gözaltına alındı.
18 ve 14 yaşlarındaki iki kişi polisin gerçek mermi kullanması sonucu yaralandı. 22 yaşındaki bir üniversite öğrencisi polisten kaçarken katlı otoparktan düşerek hayatını kaybetti. Artan polis şiddetine karşı protestocular da şiddete başvurdu. Protestocular 10’dan fazla üniversite kampüsünü ve kent merkezlerini işgal etti. Polytechnic Üniversitesi, polis ile protestocular arasında adeta meydan savaşına sahne oldu.
Kentteki farklı görüşlü taraflar arasında da çeşitli çatışmalar yaşandı. Çatışmaların fitili ilk kez Yuen Long istasyonunda ateşlendi. 21 Temmuz’da Çin yanlısı grup treni basarak protestoculara saldırdı ve 45 kişiyi yaraladı. Protestocularla tartışan 57 yaşındaki Çin yanlısı bir kişi ise benzin dökülerek yakıldı. Aralarında politikacıların da bulunduğu çok sayıda kişi bıçakla yaralandı.
Protestoların Batı tarzı liberal sistem ile Çin sosyalizminin kesişme noktası olan Hong Kong’un küresel finans merkezi olma yolundaki gidişatını tehlikeye sokması endişeye sebep oluyor. 24 Kasım’daki yerel seçim Hong Kong’da Çin yanlılarının ağır yenilgisiyle sonuçlandı.
Protestoların ne zaman son bulacağı belirsizliğini koruyor. Çin’in askeri müdahale seçeneğini devreye sokması ise hem Çin hem de Hong Kong için en kötü senaryolardan biri olarak yorumlanıyor. Hong Kongluların yerel kimliği güçlenirken, Çin’den duygusal kopuşu artıyor.
Göstergeler, Hong Kong sokaklarının demokrasi ve refah taleplerinin devam edeceğine işaret ediyor. (AA)
HABERE YORUM KAT