"Hollanda Ayrımcılığı Kılıfına Uydurmuş"
Otuz yılı aşkın süredir Hollanda’da bulunan Hüseyin Kerim Ece, Yeni Şafak'a konuşmuş. Hollanda’da İslamofobik tavırlar olduğunu belirten Ece, “Burada ayrımcılık resmen yasak. Ancak kılıfına uydurulmuş sayısız ayrımcılık örnekleri var” diyor.
RÖP: İLKER NURİ ÖZTÜRK / YENİ ŞAFAK
Hüseyin Kerim Ece imamlık ve Avrupa İslam Üniversitesi'ndeki hocalığının yanında Hollanda'daki bir hapishanede manevi rehberlik yapıyor. Kimi hapishane konulu dizilerden duysa da büyük çoğunluk ilk kez duyacaktır bu mesleği. Mahkumlara İslam'ı anlatan, ibadetleri öğreten rehberler kutsal olduğu kadar zor da bir iş yapıyorlar. 1984 yılında Eskişehir'de öğretmenken Hollanda'dan davet alan Ece, aklında soru işaretleri olsa da marjinal bildiği bu şehre gider. Ece ile Hollanda'daki İslam algısı, hapishane yılları ve İslamofobi üzerine konuştuk.
Hollanda'ya giderken aklınızda hangi sorular vardı?
Hollanda'ya gitmeden önce heyecanlı ve meraklı idim. Bunun iki sebebi vardı. Birincisi: Avrupa, özelde Hollanda bize anlatılan gibi miydi? Yıllardır benzemeye çalıştığımız, hatta bu yüzden kendi değerlerimizi terkettiğimiz bu ülkeler gerçekte nasıldı, bunu yerinde görmek. İkincisi: Türkiye'ye, içinde bulunduğumuz şartlara, bize ezberletilen sloganlara, gerçek diye aşılan iddialara dışarıdan bakabilmek. Acaba ülkemiz dışarıdan nasıl görünüyor?
Hollanda marjinal olarak bilinir. Siz oraya gittiğinizde nasıl gözlemlerde bulundunuz?
Düzenli yerleşim alanları, planlı bir çevrenin dışında zamanla tebrik edeceğiniz pek çok uygulama olduğu gibi, nefret edeceğiniz şeyler de var. Çok iyi yürüyen bir sisteme rağmen insani ilişkiler soğuk, mesafeli ve egoizme ayarlı. Zenginlik ve refahla büyüyen bir şımarıklık göze çarpıyor. Tanrı ve din hayatın her alanından dışlanmış durumda. Avrupalı insan tanrıyı işine karıştırmıyor. Hayatlarında pek çok put olsa da, çoğu hiçbir şeye inanmadığını iddia eder.
HOLLANDA'YA MÜSLÜMANLARI SOKMAYACAĞIM
İslamofobiyle karşılaştınız mı?
Hollanda'da ayrımcılık resmen yasak. Ancak kılıfına uydurulmuş sayısız ayrımcılık örnekleri var. Genelde yabancılar, özelde müslümanlar çok farklı şekillerde, hayatın her alanında ayrımcı uygulamalarla karşılaşıyorlar. Ancak bunları ispat etmek çoğu zaman mümkün olmuyor.
Yabancılara karşı hoşgörüşüzlüğün ve İslamofobinin arttığını gösteren en önemli gösterge son yıllarda Avrupa genelinde, yabancı karşıtlığı ve ırkçılık yapan partilerin oy oranlarındaki artıştır. Nitekim “Hollanda'ya Müslümanları sokmayacağım, Kur'an faşist bir kitaptır, Avrupa için İslam tsunamiden daha büyük tehlikedir, yabancılar Hollanda'da sorundur” diyen Özgüzlük Partisi'nin oylarında artış oldu. Bu, Hollanda toplumunun ırkçılığa, ayrımcılığa, İslâm karşıtlığına hazır olduğunu gösterir. Son yıllarda camilere yapılan saldırılar, sosyal ve diğer medyada İslâm ve Müslümanlar, özellikle Türkiye ve R.T. Erdoğan aleyhine söylenenler ve yazılanlar, fikir özgürlüğünü aşan, kasıt kokan ötekine düşmanlık boyutuna ulaşan göstergelerdir.
Hangi şartlarda göreve başladınız? Yaşadığınız zorluklar nelerdi?
İlk yıl karşılaştığım birkaç zorluk: Damgalama, peşin fikir ve karalama. Kimdensin sorusu. Ona cevap alamazsa sizi bir yerlere konumlandırma hastalığı. Bir de sohbet konusu bulmadaki güçlük. Zira çoğunun konusu, ya günlük siyaset ya gruplar arası sürtüşmeler ya da yukardaki beylerin önlerine sürdüğü lüzumsuz tartışmalardı.
HAYATIN FARKINA VARIYORLAR
Bir manevi rehber ne yapar?
İlk olarak mahkumlarla özel, yüzyüze görüşülür. Burada tanışılır, sohbet edilir, varsa sorun masaya yatırılır, mahkûmun durumu birlikte konuşulur, sorulara cevap aranır. Bu görüşme akıl ve ders vermeden ziyade mahkûmun haline ayna tutma ve ona manevi destek olma çabasıdır, ki kendi hatasını görsün ve düzeltmeyi seçsin. Manevi rehber grup toplantıları düzenler. En fazla on iki kişiden oluşan bu grup toplantılarında karşılıklı fikir teatisi olur, ders ve bilgi verilir, durum hakkında açıklamalar yapılır. Manevi rehber cemaat ibadetlerini organize eder. İmamlar Cuma ve bayram namazı kıldırır, bayram kutlamalarını düzenler.
Hapishanede kaç mahkûm bulunuyor? Müslüman olanlar var mı?
Hapishane yeni açıldı. Binin üzerinde kapasitesi var ama şu anda sadece bir bölümünde bin 125 kadar mahkûm var. Onların da 40 kadarı Müslüman olduklarını beyan ettiler. Hapishanelerde mahkûmları kendi dinine davet etmek yasak. Geçtiğimiz yıllarda başka hapishanelerde Müslüman olanlar oldu. Müslüman olduktan sonra bizimle irtibat kurmaları halinde yardımcı olabiliyoruz.
Mahkûmlar arasında Türkler'in durumu nasıl?
Türkiye kökenlilerin hapishanelerde daha efendi, daha sakin, daha az problemli olduklarını söyleyebilirim.
Bayramlar güçlü bir motivasyon
Mahkûmlarla birlikte sahur, iftar yaptınız mı?
Buradaki sistemden dolayı birlikte iftar ve sahur yapma imkanı yok. Ancak bayramlarda namazdan sonra birlikte ikram edilen ikramlar birlikte yenebiliyor. Bayramların onlar için ne kadar önemli olduğunu, kendileri için ne derece güçlü bir motivasyon kaynağı olduğunu yıllarca gördüm. O gün bir selâm, bir tebessüm, candan bir ilgi, küçük bir şeker/lokum, bir dilim baklava onlar için neler ifade ettiğine şahit oldum.
Mahkûmlar dinle ilgili en çok neyi merak ediyorlar?
Bu kişiden kişiye, gündemden gündeme değişebiliyor. Kimileri Kur'an'ın konularını, âhireti bir anlamda cenneti ve cehennemi, Peygamberin ahlâkını, sahabeleri, bazıları da İslâm adına cihad ettiğini iddia edenlerin durumlarını, Hollanda hayatının dinî açıdan durumunu, kafirlerin akibetlerinin ne olacağını, falancaların gerçek müslüman olup olmadıklarını, kimileri de kendileri için bir tevbe ve bağışın olup olmadığını merak ediyorlar.
Mahkûmların düşüncelerinde değişim oluyor muydu?
İmamın organize ettiği faaliyetlere katılan veya onlarla görüşen mahkûmların gözaltı zamanları daha rahat ve daha az stresli geçiyor. Her şeyden önce hayatın gerçeklerinin farkına varıyorlar, bir insan olarak konumlarını, görev ve sorumluluklarını tanıma fırsatı buluyorlar.
HABERE YORUM KAT