
Hizbullah’ın İHA'sı Neden Ses Getirmedi?
Hizbullah’ın İsrail üsleri üzerinde uçurmayı başardığı İHA, İslam dünyasında neden coşkuyla karşılanmadı?
Hizbullah, hem Lübnan'daki siyasi durumdan hem de Suriye politikasından ötürü içine girdiği sıkışıklıtan bu tür manevralarla kurtulmaya mı çalışıyor?
Taraf’taki köşesinde Hizbullah’ın İran yapımı insansız hava aracı uçurmasının uzun süredir İsrail Hava Kuvvetlerince fark edilememesi başarısını yazan Ceren Kenar, bu haberin İslam dünyasında karşılık bulmamasının nedenlerini irdeliyor.
İsrail ve Hizbullah arasında bir kazan-kazan politikası
Ceren Kenar / Taraf
Geçen hafta İsrail’in düşürdüğü İnsansız Hava Aracı’nın (İHA) kim tarafından gönderildiği Hizbullah lideri Nasrallah’ın bu hafta gerçekleştirdiği konuşma ile ortaya çıktı. Nasrallah konuşmasında İran yapımı bu İHA’nın Hizbullah tarafından gönderildiğini söyledi.
Nasrallah’ın olayı üstlendiği konuşmasında asıl vurgu Hizbullah’ın İsrail’e karşı başarısı üzerineydi. Nasrallah’ın kendi ifadeleri ile özetlersek: “Lübnan’ın ve bölgenin tarihinde bir ilk niteliğinde olan bir operasyona şahit olduk... Lübnan direnişi [Hizbullah], İsrail hava sahasına girmeden Akdeniz üzerinde yüzlerce kilometre giden ve İsrail Hava Kuvvetleri tarafından farkedilene kadar önemli üstlerin üzerinden geçen sofistike bir keşif aracı göndermiştir. İHA’nın Amerikan-İsrail-UNIFIL hava savunma sistemleri ile korunan bu güzergâhta bu kadar yol kat etmesi bir başarıdır... Yapabileceklerimizin bir kısmını gösteriyor, büyük kısmını ise saklıyoruz.”
Nasrallah’ın konuşmasında haklı olduğu iki nokta vardı: 1- Bu operasyon askerî açıdan bir başarıdır. Hizbullah’ın bu ölçüde gelişmiş askerî ekipmanlara sahip olması İsrail hükümeti için bile bir sürpriz oldu. İsrail basınında bu konuyla ilgili çıkan yazılara göz atmak, Hizbullah’ın amaçladığı etkiyi yarattığının göstergesi. 2- Ne İsrail hükümetinin ne de uluslararası kamuoyunun bu olayı kınama hakkı vardır. Nasrallah’ın belirttiği üzere İsrail’in 20.000’i aşkın Lübnan hava sahasını ihlali üzerine pek de ses çıkarmayan ve İsrail’in özellikle Lübnan üzerindeki hoyratlıkları üzerine söyleyecek bir çift lafı olmayanların Hizbullah’ın gönderdiği İHA’nı bir hava sahası ihlali olarak kınamaları ikiyüzlü bir tavır olacaktır.
Ancak siyaseten bu hamlenin bir başarı olup olmadığı tartışmalıdır.
Hizbullah’ın bu İHA ile amacının İsrail’e meydan okumaktan ziyade başka siyasi hesaplar olduğunu söylemek sanırım malumun ilamı olacaktır.
Hizbullah hem Lübnan iç siyasetinde hem de genel olarak Arap dünyasında sıkışmış bir durumda.
İçeride işler kötü. Hizbullah iktidarda. Lübnan devletinin olmayan hizmetleri her zamanki gibi aksıyor. Fakat bu sefer bu durumdan, bugüne kadar muhalefette olmanın getirdiği dokunulmazlıktan faydalanan, Hizbullah da sorumlu tutuluyor. Bugüne kadar kendi seçmenleri arasında dürüstlüğü, hayırseverliği ile anılan Hizbullah bloku siyasetçileri kendi Şii tabanları tarafından bile ağır eleştirilere maruz kalıyor.
Ancak bundan da önemlisi Hizbullah’ın Suriye politikası hem kendi tabanı arasında hem de genel olarak Lübnan’da rahatsızlık yaratıyor. Sünniler, Hizbullah’ın Esed yanlısı tavrı ile gittikçe bu harekete karşı daha çok bileniyor. Lakin Şiiler arasında bile bu konuda homurtular az değil. Özellikle Suriye’de Hizbullah savaşçılarının Esed rejimi için muhaliflere karşı savaşırken öldüğüne dair gelen haberler Şiiler arasında bir yenilgi hissi yaratıyor. Bunun da ötesinde Şiiler, bu krize bu ölçüde dâhil olduktan sonra, Esed sonrası düzende Lübnan içi siyasi dengelerinin ne yönde gelişeceğine dair kaygılanıyorlar. Hizbullah’ın Esed rejimine sunduğu siyasi ve askerî desteği sorgulayan Şiilerin sayısı gün geçtikçe artıyor.
Arap dünyasının genelinde de durum Hizbullah için pek parlak sayılmaz. Arap dünyasının büyük çoğunluğunu oluşturan Sünni Arapların kalbi Suriye muhalefeti birlikte atıyor. Özellikle 2006 yılında İsrail’in Lübnan işgali Arap sokağında popülaritesinin zirvesini yaşayan Hizbullah, bugün bazıları tarafından Hizbuşşeytan olarak anılıyor.
Böylesi bir siyasi atmosferde Hizbullah kolay ve artık biraz da sıkıcı olan bir siyasi manevraya başvuruyor. Kendisine yönelik tüm eleştirileri İsrail kartı ile bertaraf etmeye çalışıyor.
Bundan bir kaç sene önce Arap dünyasında büyük heyecan yaratacak olan Hizbullah’ın bu askerî başarısının şimdi Arap sokağında büyük teveccüh gördüğünü söylemek ise zor. Zira Arap uyanışı ile ortaya çıkan yeni bir siyasi eğilim hâkim bu dünyada; başka diktatörlerden veya emperyalistlerden önce kendi diktatörleri ile yüzleşme eğilimi... Suriye’de Esed rejimine karşı direniş devam ederken, bu şovlar eskisi kadar etki yaratmıyor Arap kamuoyunda.
Seçimleri erkene alan İsrail hükümeti için bu tür hamleler arayıp da bulamadıkları bir fırsat. Mevcut Netanyahu hükümetinin zaten hamaset için bahane bulmasına gerek yok aslında. Özellikle İran’a karşı felaket bir söyleme sahip Netanyahu hükümeti için böylesi karşı hamleler şahinliğinin dozunu arttırma gerekçesi veriyor. Sanki daha fazla şahin olmalarının imkânı varmış gibi!
Netanyahu’nun, iki hafta önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda, İsrail’in kırmızıçizgilerini göstermek için kullandığı el işi dersi performansından hallice resim İsrail’in İran siyasetinin basiretsizliğinin bir manifestosu niteliğindeydi. İsrail basınının bir kısmı bile bu performans ile dalga geçmekten başka çare bulamadı. Şimdi ise tüm taraflara hâkim olan şey ürkütücü bir ciddiyet...
HABERE YORUM KAT
Cihangir Emir E
Yanıtla (0) (0)Bebekleri Öldüren Kim?
İlk Kurşunu Atan Kim?
Senin Kıstasın Ne?
Bir Şeyi Temize Çıkarırken
Neleri Kararttığının Farkında Mısın?
Düşündün..
Düşündün..
Sonra Bir Daha Düşündün..
.... Ne Kötü Düşünmüşsün..
Arkadaslar, her olayin kendi icerisinde bir diyalaktigi vardir. Yumurtaya isi verirsen civciv cikar ama suya isi verirsen buhar cikar. Emperyalistlerle isbirligi halindeki zalim rejimlere (Misir, Tunus vb) cihadi yontemi uygularsan islami devrim cikar. Emperyalizmin dusmani zalim rejimlere(Suriye, Venezualla, Kuzey Kore vb) cihadi yontemi uygularsan ic savas cikar ve cikti da. O minnacik kundaktaki bebelere gercekten aciyan hic kimse savas cigirtkanligi yapmaz. Atese su doker benzin dokmez. Ortadogu da, Buyuk Seytan Amarika nin kontrrol etmedigi tek ordusuna sahip Suriye de ki zalim rejimi degistirmek icini cihadi yontemi uygulamak en hafifinden hikmet disi bir tutumdur. Icinde yasadigimiz T.C bundan on yil once cihadi yontemle degistirilmeyi Suriye den cok daha fazla hak eden bir rejime sahipdi. Ama Turkiye nin sag duyuli halki, laiklik/ islamiyet celiskisini oteleyip, zalim/mazlum celiskisini on plana cikartarak islami hassasiyeti olmayan ama ozgurlukleri savunan liberallleri de yanina alarak demokratik bir rejim degisikligini basardi. Kendimize reva gormedimiz kani Suriye nin mazlum ve mustazaf halkina da reva gormeyelim. Kaldi ki Iran Islam Cumhuriyeti nin(Allah omrunu daim etsin) ve Hizbullah in(Allah bileklerine guc versin) Suriye nin nusayri ve alevi nufusu uzerinde ki islami teblig calismalari ilmen degil aynen yakinimdir. Rabbim bu fitnenin uzerine su dokenlerden etsin insallah.
Yanıtla (0) (0)HIZBULLAH VE İRAN;" İsraili haritadan silse!?" Suriyedeki günahlarını affettirebilirmi acaba? Öyle bir pozisyona düştülerki Ümmet nezdinde hiçbir kıymeti harbiyeleri kalmadı!Bu leke zor çıkar vesselam!
Yanıtla (0) (0)Ebuzer ismine layık olup olmamam buradaki konu değil,Müslümanları toptan ilgilendiren konu Tarihin en kahpe katliamının bugün hala Suriyede sürmekte olduğu gerçeği vede İran ve Lübnanlı mezhepçi milislerin bu savaşta beami bit tutumla Allahsız Eset rejimine var güçleri ile yardım etmeleridir.Suriyedeki katliamın bir numaralı sanığı Eset değil İran ve kullandıkları isme layık olmayan mezhepçi milislerdir,zira onların taktiği,para desdeği,silah hatta keskin nişancı katil desdekleri olmazsa,Eset çoktan bitmişti,Allahü Ekber nidası ile ölen ile İnsanları Eset ve rejimine kul kılmak için öldüreni birbirinden ayıramayana,konu üzerinde hala şeytani laf cambazlığı yapana ne demeli,sağır mı,kör mü,yoksa imansız mı.Kim nereye çekerse ağzıyla kuş tutsa o milislerde,onların reisde İranda İslam ümmetinde itibarsızlaştı,halada inatla Esetin Allahsız rejimini kurtarmak biraz daha direnişci müslüman öldürmek için can atıyorlar.
Yanıtla (0) (0)bir de şu meselenin açığa kavuşturulması lazım.iranın başını çektiği şii dünyası organize bir şekilde bütün olaylara aynı tepkiyi verirler ve onların mevcut gelişmelere karşı oluşturdukları tepkinin argümanları sünni dünyadan tamamen farklıdır. siyasetlerini inşa ettikleri vela ve bera anlayışları sünni dünyayı kapsamına almaz.sonradan oluşturulmuş şii akıdenin içinde var olan farklı ve esnek tonlara rağmen sünni müslümanların tanımı, ehli beytin hakkını gasbetmiş ve hürmetine ihanet eden nasıbiler topluluğudur.bu gerçek göz ardı edilerek siianın suriye politikası tanımlanamaz.ancak şiianın takıyyeci tavırlarından dolayı genelde türkiye müslümanları bir ütopyanın peşinde koşmuş, hamada ve yakın zamanda ırakta işlenen sistematik cinayetlerin kodlarını çözememişlerdir. tabi bu türkiye müslümanlarının serüvenindir.arap kardeşlerimizin çoğunluğunu oluşturduğu islam dünyası için dananın kuyruğu, nasrallahın bütün popülaritesine karşın felucce, ramadi, babuka başta olmak üzere ırakın bütün şehirlerinde amerika ve şii milislerce sünni müslümanlara yönelik katliam görüntüleri ile ebu gureyb ve diğer zindanlardan gelen mide bulandırıcı haber ve görüntülerle kopmuştur. türkiye müslümanları ancak şimdi suriye de yaşanan dıram vesilesi ile mızrağın çuvala sığmadığını görmüşlerdir. netice hizbullahın başarısı, yaşadığımız süreçten dolayı göğsümüzü kabartmıyor bilakis korkutuyor. ha birileri bizi israil ve batının emperyal emelleri ile korkutmasın. sıcak çatışmaların yoğun olduğu bölgelere bakıldığında, emperyal batılılar ve onların yerli uşaklarına karşı sürdürülen direnişin sünni islam dünyasının bağrından çıkmış aslan parçaları tarafındandan oluşturulduğunu göreceklerdir.
Yanıtla (0) (0)Ebuzer'in anlattıklarına ve "Hizbullah ismini kullanarak Hizbullah olunmaz" Şeklindeki tespitini de aynen katılıyoruz.Ebuzer/Muaviye isimleri üzerinden tartışmayı yürüterek hedefi saptırma.Ebu Zer ve Muawiye de Resulullah'ın ashabındandır.İkisine de (ra) diyoruz ve seviyoruz.Tıpkı 4 Halifeyi ve tüm sahabileri sevdiğimiz gibi.Ashabın bir kısmını sevmemek o senin kötü fikrindir.Zaten sizlerle olan farkımızda bu ya?
Yanıtla (0) (0)Biri de aşağıda İslami Cihad madem Hizbullah'ı övüyorsa,artık tamam.Biz İ.Cihad -İran ilişkilerini ve teorik olarak da Şiileştiğini de net olarak biliyoruz.Hamas'ı da Şiileştirmek istedi.Ama HAMAS zor bela kendini elinden kurtardı.Hem bize şunun bunun demesi değil,Allah ve Resulunun (saw) demesi ölçüdür.
Bir de HİZBULBAAS/HİZBULESED'in sloganları,sovları ve takkiyeleri değil,pratiği önemli.Aşağıda "E.Bidaye" adındaki kardeşimiz konuyu çok güzel,makulca ve delilleriyle birlikte açıklamış.Sen meseleyi kıvırıp sağa sola taşıma.Adam ayetleri inkar ediyor,Siyonistler tarafından iş başına getirilen zalim,Firavun,Tağut faşist Baas'çı Esedle birlikte masum müslümanları,onların kundaktaki bebeklerini şehit ediyor,camilerini yıkıyor.Bunlar ayetleri inkar ediyor,sen kalkıp bize utanmadan hikayeler anlatıyorsun.Bunlara değinmek senin işine gelmiyor değil mi? Bunları atlatarak yok İsrail falan gibi entrika ve şovlarla bizi kandıramazsın.Senin o kıt zihniyet ve mantığına göre göre en çok Yahudileri öldüren Hitlerin de öyle ise Hizbullah'çı olması lazım.
Hem, bu Hizbulesed ve Hizbultahran Allah ve İslam için değil de İran ve İranın şiizm-Safavi imparatorluğu için bunları yapıyor.Arkadaşın da dediği gibi,Sünni alemin içinde karizmasının çizildiğini ve değerinin sıfırlandığını görünce,işte İHA falanla ve İsraille çatıyormuş gibi yaparak tekrar itibarını düzeltmeye çalışıyor.
Suriyeli Mücahidleri izleyen İsrail İHA ları ile ilgili bazı haberler gelmişti.
Yanıtla (0) (0)Lobi İsrail ile ilişkileri reddetti. Bu durumda bu İHA lar Hizbullah ya da İran'a ait olma ihtimali kuvvetlendi. Hizbullah "Yok estağfurullah biz zındık Baas rejimine destek ve yardım etmiyoruz" derse özür dilerim.
Sonuçta Zalim zalimdir, İsrail ya da başkası. Zulme destek ha İsrail şeytanından gelmiş ha başka yerden.
evet budurum hizbullah adına büyük bir başarı olabilir. ama ümmet için-hassaten sünni müslümanlar- artık bir anlam ifade etmiyor. aşağıda osman isimli bir yorumcu kardeşimin ifade ettiği gibi bu teknolojinin yarın suriyeli müslümanlara karşı kullanılmayacağı ne malum. ki hizbullahın suriyedeki mevcudiyeti ve lübnanda hizbullah mezarlarındaki artış korkutucu yakın geleceği isaret ediyor.
Yanıtla (0) (0)Hizbullah ismini kullanmak adami hizbullah yapmaz diyen Ebuzer, Ebuzer ismini kullanmak da insani Ebuzer yapmaz. Allah in Muhammed in ve Ehli beyti nin, Muslumanlarin ve Insanligin dusmani Israil ile cihat etmek adami Hizbullah yapar Hizbullah in itibari sifirin altina dustu diyorsun, nerden biliyor sun? Elinde ummetmetre mi var. Adini Ebuzer koymus sun ama o cok sevdigin Suriyeli Savascilarin gozunde Ebuzer in dusmani Muaviye hala saygin bir hazretdir. Hz. Muaviyedir. Yani Hizbullah sadece ismiyle degil amelleriyle, tarihiyle ve son Suriye olayinda hikmet sahibi durusuyla da Hizbullahdir. Ama sen Suriye olayinda ki tutumunla sadece isminle Ebuzer sin. Labbeyk ya Hizbullah ve adi ne olursa olsun Selam olsun amelleriyle Ebuzer olanlara
Yanıtla (0) (0)Hizbullah'ı gerçekten sevenler suskun.
Yanıtla (0) (0)Ama onun bu yanlışını hararetle savunanlar daha çok tepki ve nefret topluyorlar.
Azıcık siyaseten davransalar kendileri için iyi olacak. Ama belki de İslam alemi için böylesi daha iyi, bazı şeyler ifşa oluyor.
Aşağıda Hizbullah'ın büyük başarısı hakkında övgü dolu cümlelr kuran yorum sahiplerini görüyorum. Bu kardeşlri Hizbullah ile ilgili bir başka habere, hani şu "cihadi bir vazife sırasında öldüğü" açıklanan Hizbullah komutanlarından Ali Nasıf'ın Humus'ta mı öldürüldüğü haberine de bekliyorum. Bir zahmet övgü dozu kabarık yorumlarının bir kısmını bu haberden de eksik etmesinler!
Yanıtla (0) (0)hizbullah terim anlamının dışında işler yapmayı kendine görev edinmeye başladı...
Yanıtla (0) (0)arkadaş çok güzel özetlemiş...
Yanıtla (0) (0)Değerli arkadaşlar, mezhepsel emelleri uğruna İranla birlikte Sünnilere karşı takındıkları tavırlar nedeniyle ve Suriyede tüm bunları hayata geçirmeleriyle İslam aleminde başlayan yüzsüzlüğünü bertaraf etmek amacıyla bu İHA-ŞOV taktiğine sarıldığı net olarak görülmektedir.Yani ne zaman onun ve İranın İslam dünyasında karizması çizilir ve imajı zedelenmişse,elindeki en güzel malzeme olan İsraille sürtüşür ve savaşır gibi yaparak yine bir çok müslümanı kandırmayı başarmışlardır.
muhammed mustafa suriye trajedisi bilinen birşey, katliam tecavuz suriye enkazı 100 bin kayıp 250 bin zindanlarda çocuklar vahşice katl ediliyor, kadınlara tecavuz bunlar size vız gelir?kur'anda bir insanın ölümü dahi önemsenirken tüm insanların ölümü vurgu yapılırken, o da iran ulusu ve işbirlikçiler için malesef vız gelir?
Yanıtla (0) (0)sana tek bir kelime, zalim kafir münafık kan içici esadın bu yaptıklarını ve işbirlikçileri destekliyecek doğrulayacak bir ayet getir yeter sana inanalım.
allahın laneti siyonizm ve abd diktatürü ve tüm tağutların üzerine olsun, bu süzümüzü deklere ediyor ve ilan ediyoruz biz zulum sakaldada gelse cüppede de gelse tağut ve yandaşlarında da gelse karşıyız ve mücadelemiz kanımızın en son kertesine kadar devam edecektir, müslümanlar adil olmalı ve adleti yeryüzünde sağlamaya çalışmalı. selam ve dua ile
elhamdulillah biz hala nasrallahı gördüğümüzde çağımızın selhaddinini görmüşcesine heyecanlanıyoruz.ameliyyel eyyub a neden heyecanlanmıyacakmışız!Allahu ekber velillahil hamd!
Yanıtla (0) (0)Hizbullah Suriyeli halka Amerikancı, ve siyonist diyerek kendini islam ümmetinin dışında buldu. Tedavisi mümkün olmayan siyasi bir paranoya yaşıyor Hizbullah. Bence Hizbullah'ın İHA konusundaki çıkışı siyasi manevra falan değil, kuru kuruya siyonizm düşmanlığından ileri geliyor. Düşünelim; Suriye halk direnişine Amerikancı, siyonist diyecek kadar ileri gidenlerin siyonizm konusunda temelli bir duruşu olamaz ki. Bu adamlar akşam yemeğini fazla kaçırsalar, siyonistlerden bilecekler mide fesadının sebebini...
Yanıtla (0) (0)"Sen ölülere işittiremezsin"
Yanıtla (0) (0)Adamın biri yerde bir döğme görür. Alır bu döğmeyi terziye götürür. Terziden bu döğmeye uygun br takım elbise yapmasını ister…
Yanıtla (0) (0)Bu hikaye, çok uç bir olayı anlatıyor gibi… Ama hayatın içinde bu hikayeyeyi aratmayacak bir çok olayla karşılaşırız. Sosyal,siyasal,politik,ekonomik,ahlaki,ibadi vs… bir çok konuda bu hikayenin benzer tezahürleriyle karşılaşırız. Bazen her birimiz,bildiği tek bir doğru üzerinden cihanı-ı şümul bir doğru yaratırız!.. Basit bir bilgi kırıntısından çok derin anlamlar meydana getiririz... basit bir bilgi kırıntısından çok yüce anlamlar çıkarırız… Neticede ufkumuz,görgümüz,algımız oranında fıkh edriz…
Örneğin; kalkış noktası olarak;İranın, mazlum olduğu,Amerikanın büyük şeytan olduğu düşüncesi üzerinden bir paradigma yaratanlar, İranın her yaptığının doğru olduğuna ve irana karşı olan her düşüncenin Amerika’nın ekmeğine yağ sürdüğünü inanmaya başlar… İran’ın safında yer almayan herkes zalimlerin,emperyalistlerin yanındadır!.. ve İran’ın karşı tarafı, casuslar,işbirlikçiler,şer güçlerdir!.. Burada iranın eylemlerinin doğruluğu ve ya yanlışlığı gözetilmez. Çünkü Emperyalizm ve Amerikan düşmanlığı üzerinden olay okunur olmuştur… suriyede yaşanan,dünyada her bir yerinde yaşanan her tür sorunun arkasında Amerika vardır!.. onların casusları her yeri karış karış ele geçirmişlerdir!.. Hizbullah'ın İsrail'le savaşı üzeinden de örneği geliştirebilirsiniz...
Elbette daha pek çok örnek verilebilir. Parça doğrulardan evrensel mesajlar çıkarmak çok malesef hasatalık boyutlarında… Oysa müslümana yakışan, doğruları kendi dar zihin kalıplarımızla tanımlamak değil, bir takım fetişler,şablonlar üzerinden paradigmalar üretmek değil, vahyin bizlere sunduğu evrensel hakikatler üzeinden hayatı,olayları okumak olmalıdır… ve buna göre vahyi doğrularınıza! Uydurmak yerine,doğruları vahiyde aramalıyız… selam ve dua ile…
Hizbullah'ın Suriye politikası ve mezhebi taassubunu net bir şekilde ilan etmesi onu Ümmetin gözünden düşürdü. Suriyede ölüm var, Suriyede zulüm var. Müslüman için "zulm"ün çeşidi yok ki birine karşı çıksın, diğerine sessiz kalsın! eğer bu hale gelmişse biri, birileri; o zaman gözetmesi gereken İslami ilkeler yerine veya önüne başka ilke-amaçlar geçmiştir Bu da kabul edilecek, yenilecek-yutulacak basit bir konu değil.
Yanıtla (0) (0)ey haksözdeki dostlarım böyle yapmayın yazıktır günahtır.artık sizi yanlış anlamaya başladık ne yapmaya çalıştığınızı anlayamıyorum.Hizbullaha kötü bakmak sizemi düştü.vay anam vay daha neler ne günlere kaldık yarabbi.Allahım sen bizlere yardım et ayaklarımızın kaymasına izin verme,Haksözdeki kardeşlerime basiret ve feraset ver.Ya ALLAH
Yanıtla (0) (0)''Hizbullah'a ait insansız hava aracının işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde uçması ve kritik askeri merkezlerinden görüntü ve film alması ardından İsrail rejimi hava savunma komutanı görevden alındı.
Yanıtla (0) (0)Filistin MAAN haber ajansının bildirdiğine göre siyonist rejim yetkilileri İsrail hava savunma komutanı Dorn GBeesh'i görevden alarak Şahir Şohhat'ı yeni komutan olarak atadı.
Yetkililer söz konusu kişinin emekli olduğunu iddia etseler de ihracın Hizbullah İHA'sının uçuşundan sadece birkaç gün sonra olması görevden alınma sebebinin İHA uçuşu olması ihtimalini güçlendiriyor.''
Dünya Bülteni
Lübnan İslami Direniş Hareketi Hizbullah hareketinin İsrail nükleer tesislerinde uçurduğu İHA ve bu operasyonla çok sayıda önemli bilgiler elde etmesini İsrailli yetkililer bile acziyet olarak görmüşken, bazı medya kuruluşlarının ve bazı yazarların "manevralar" tabiri kullanması siyonist komutanının görevden alınmasını engelleyemedi.
Hizbullah 2006 savaşında kendine yönelen sempatiyi kalıcı zannetti,lakin iş Esetin Allahsız rejimini desdeğe gelince efsun bitti,kimse İsmi Hizbullaahmış,adı Nasrallahmış demeden eleştirdi,hatta eleştiriler nefreye dönüştü.Şu an Hizbullah ismini kullanan lakin bu isimle alakaları kalmayan Lübnanlı mezhepçi milislerin direk yada dolaylı öldürülmesine ortak olduğu müslüman sivil sayısı İsraili geçti,bu durumda uçak üçurmuş kime ne,şahsen bu haberin linklerini bile açmadım.Bu milislerin yaptıkları Yezidin yaptığınıda geçti,bunların yaptıklarına kim sevinsin,bize ne...bu propoganda cambazları televole propagandaları ile Suriyede birinci derece mesul oldukları cinayet ve tecavüzleri mi unutturacaklarını zannediyorlar.Gözümüzün gördüğüne mi inanacağız bunların sahte propogandasına mı inanacağız...ne yaparsa yapsınlar,müslümanların ilgisini çekemeyecekler,boşuna televole taklaları atmasından....yapacakları tek şey Tevbeyi nasuh ile tevbe ederek,Yezidin ordusundan ayrılıp İmam Hüseynin safına geçen komutan Hürün yaptığını yapmaktır.Yok değilse Ümmetin gözünde itibarları sıfırın altına indi.
Yanıtla (0) (0)bence hizbullahın bu başarısının islam dünyasında karşılığı oldu. islami cihad da hamas da bunu kutladı. sadece görmek istemeyen gözler görmedi. israilin korkmuş olması bile başlı başına bir sestir. duymak istemeyen kimseler için hizbullah israili yok etse bile ses duyulmaz olacaktır. arap dünyasının tümü sizin gibi düşünüyor gibi bir yanılgı içerisinde de hiç olmayın. hizbullahın bu başarısını en hazmedemeyen ülke suudi arabistan ve katardır. bu başarının abd ve israili rahatsız etmesi ise mesajın istenilen yere ulaştırıldığı anlamını taşır. yetmez mi?! yoksa abd ve israili korkutan şey sizin için bir üzüntü ve çekememezlik midir?!
Yanıtla (0) (0)Filistin İslami Cihad Hareketi’nin Gazze’deki liderlerinden Halil el Batş, Hizbullah’ın Siyonist rejim işgali altındaki Filistin toprakları üzerinde bir keşif uçağı uçurmasını tebrik ederek, “Lübnan ve Filistin’deki İslami Direniş İsrail hedeflerine karşı daha isabetli ve etkili bir hale gelmiştir. Hizbullah’ın gönderdiği bu uçak Lübnan ve Filistin’deki direniş adına büyük bir kazanımdır. Bu uçuş, Siyonist düşman karşısında güç dengelerini önemli derecede değiştirmiştir. Arap dünyasının her yerinde Siyonist düşmanın uçakları uçarken, bir gün gelip Hizbullah da işgal altındaki Filistin toprakları üzerinde uçağını uçurarak Siyonist rejim hava gücünün sözde prestijini dağıtmıştır” dedi.
Yanıtla (0) (0)Filistin İslami Cihad Hareketi askeri kanadı Kudüs Seriyyeleri’nin sözcüsü Ebu Ahmed ise, Hizbullah’ın Siyonist rejim stratejik hedefleri üzerinde keşif uçuşu yapan bir uçak göndermesi ile ilgili yaptığı açıklamada Hizbullah’ın bu başarısını tebrik ederek “işgal altındaki Filistin toprakları üzerine gönderilen keşif uçağı Siyonist varlığa indirilmiş ağır bir darbedir” dedi.
Ebu Ahmed açıklamasında “Hizbullah’ın bu büyük başarısı Siyonist düşmanın kırılganlığını bir kez daha ortaya koymuştur” derken Filistin İslami Direniş Hareketi Hamas’ın Gazze’deki liderlerinden Mahmud ez Zahar da Hizbullah’ı tebrik ederek, “keşif uçağı Hizbullah ve İran için stratejik bir kazanım ve
Değerli arkadaşlar,iğrenç mezhepsel emelleri uğruna İranla birlikte Sünnilere karşı takındıkları düşmanca tavırlar nedeniyle ve Suriyede tüm bunları hayata geçirmeleriyle İslam aleminde başlayan yüzsüzlüğünü bertaraf etmek amacıyla bu İHA-ŞOV taktiğine sarıldığı net olarak görülmektedir.Yani ne zaman onun ve İranın (ŞİİZM KOALİSYONUN) İslam dünyasında karizması çizilir ve imajı zedelenmişse,elindeki en güzel malzeme olan İsraille sürtüşür ve savaşır gibi yaparak yine bir çok müslümanı kandırmayı başarmışlardır.
Yanıtla (0) (0)Önce buna bir açıklık getirelim: Yüzlerce delil,argüman,belge vb var.Ama sözü uzatmamak için Kur'anı Kerimde Nur Suresinin 11 ve 26.Ayetlerine rağmen Hz.Aişe'ye; Tewbe Suresinin 40.Ayetine rağmen de Hz Ebubekir (ra) iftira atıp söven,Sünnilerin kanını,canını ve namusunu munbah sayıp Siyonist M.Aflak'ın BAAS programını ülkesinin anayası yapan,Siyonizmin BAAS adındaki partisi yapan B.ESED rejimiyle birlikte Suriyeli müslümanları,onların bebeklerini öldüren,hanımlarına tecavüz eden,camileri yakıp-yıkanlar nasıl ve ne diye Hizbullah oluveriyorlar? Kuran'da bahsi geçen Hizbullah terimi ile kavramından hareketle bunları da "O HİZBULLAH" la ilintilemek başta Kur'an'a ve İslama hakarettir.
Bunları konuşmadan,irdelemeden,kurcalamdan ve tüm bu pisliklerini atlatarak 'HİZBULLAH' demek olur mu?
Hem bir kişinin gerçek müslüman ola bilmesi için 'Kahrolsun ABD veya İsrail' demesi asla yeterli değildir.Önce akide,inanç,fikir berrak olacak.
Biz bir İrancıyla tartışıyorduk.Tüm bunları söylediğimizde,cevap bulamayıp dedi ki: Yahu 2 ayeti kabul etmiyorsa ne olmuş yani? İşte bunların geldiği bağnaz nokta,faşizanca ve şövence mezhepçilik uğruna ayetleri bile inkar etmekten kaçınmıyorlar.Biz de ona: "Yoksa siz Kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanın cezâsı, dünyâ hayâtında rezil olmaktan başka nedir? Kıyâmet gününde de (onlar) azâbın en şiddetlisine itilirler. Allâh yaptıklarınızı bilmez değildir." (Bakara, 85)
(...)
Amma tarafsızmış haksöz. Bana bir tane Suriye görüşünden farklı bir haberi yayınladığını ispatla bu haberin altına özür dileyeceğim. Bu arada Tufeyli Hizbullah'dan kovulmuş bir kişidir bu da böyle bir açıklama yapmasının hizbullah ile hiçbir alakasının olmadığını kanıtıdır. Bu aradaa ben burada hizbullah savunuculuğu yapmıyorum. Sadece adıının hak olduğunu öne süren iddiasını isptalamalı gerçekten haksöz olduğunu tarafsız ise tarafsız olduğunu ameli, kalemi ile göstermeli. Tutarsızca girdiği Suriye girdabında kan muhasebessi yaparak ona buna kanı bulaştırmak yakışmaz. Ne şii, ne irancıyım, ne de baasçıyım. Ancak haksöz hata yaptı. yeri geldiğinde oğlunu bile şehadete gözünü kırpmadan gönderen ve bu ümmete direnişin önderliğini yapan bir zata hakaretde sınır tanımadı yakinen bilmediği halde sürekli bir şekilde iftira atanların haberlerini bu sayfalara taşıdı. Ve başka bir şey söyleyeni Esedçi Şii İrancı diye yaftaladı. Ebu Hanife'nin şehadet gününü bile görmedi hatta Ebu Hanife'ye karşı yapılan haksızlıkları görmezden geldi. Çünkü yeterli bir bilgiye sahip değildi onun için bu engame. yapmış olduğu yanlıştan geri adım atabilecek bir kapı bulamadı ve ne yapacağını şaşırmış bir vaziyette kendi söyledikleri dışında herhangi bi söyleneni kabul etmedi.
Yanıtla (0) (0)Evet ilhan bu Haber Sitesi. Gerektiği zamanlarda haberleri tarafsızca paylaşır. Yorumcu neyi yorumlar okuyucu kendisi düşünsün.
Yanıtla (0) (0)Lübnan Hizbullahıyla ilgi bir sürü haber çıktı. Ala sana bir haber adresi vereyim. Nasrullahın ve İranın politikasını/siyasetini sadece HAksoz Haber değil. Hizbullah Lideride eleştiriyor [Örgütlerin dilinde eski lider olmaz.! Liderlik yapan aynı adla anılır.]
http://www.haksozhaber.net/tufeyli-hizbullah,-pozisyonunu-gozden-gecirmeli-32817h.htm
Demiş Ki ! [Tufeyli: "Hizbullah, Pozisyonunu Gözden Geçirmeli!"]
Selam ve Dua İle Tek Bir Rabbe Emanetiz
israilde ses getirdi yeterince elhamdulillah,siz duymadınızmı,
Yanıtla (0) (0)Ses getirip getirmediğine kim karar veriyor?
Yanıtla (0) (0)Hamas, İslami Cihad, İran, Bahreyn... bir çok ülkede Hizbullah'ın başarıları konuşulurken Suriye Burhanında yapmış olduğunuz hataları, üzerine körükle giderek kurtulmaya çalışıyorsunuz ? Hatalarınız kabul etmeeyip karartma yapıyorsunuz. Türkiye'de İHA Haberini vermeyen tek site sizssiniz. Gözlerinizin göremeyeşinin sorumlusu Direniş değildir. ( siz şimdi bebeklerin ahı, suriyelinin kanı, şii, şuncu buncu diyecksiniz belki de yorumu onaylamayacaksınız)
Yanıtla (0) (0)sünni dünya ıha uçurduda bizmi alkışlamadık .binaenaleyh dün-bugün-gelecek8tarih.geçmiş-----gelecek arasını dolduramayan herkese tokatını vurmuş ama.......
Yanıtla (0) (0)bence iranlı yüneticiler veya nasr bu şovları bir kenara bırakmalı, allah katındaki sorumluluklarını sorgulamalı şia ulus menaatlerini kur'an eksenli olup olmadığını sorgulamalı,aksi halde bu şovların müslümanlara yaptıkları ihaneti bertaraf edemez
Yanıtla (0) (0)Hasan Nasrullahın Suriye konusunda ki düştüğü mazlulun karşısında ki tutumu ve izlenimini İrananın yöneticilerine olan bağlılığından kaynaklandığını düşünüyorum.
Yanıtla (0) (0)Bu İranın şimdiki yöneticilerine olan sıkı sıkıya bağlılığı geçmişte yaptığı israil savaşınıda sadece Arab Ülkelerindeki dost müslümanlarda değil Türkiyede yaşayan müslümanlarda hüsran ve üzüntü içinde gözlemledik.
Hasan Nasrullah sadece Arab halklar arasında değil Dünyadaki tüm müslümanlar nazarında puan kaybetti. Buna sadece Arab Müslümanların gözünde bakmak yanlış olur.
Ama şuda bir gerçekki Hizbullahın içinde Suriye üzerinden Hasan Nasrullah ve İranın politikalarını/siyasetlerini benimsemeyen kadroların varlığını yine bu sitemizde yayınlanan haberlerden anlıyoruz. HAsan Nasrullah aklını başına alırda İslamın İlkelerini meshepçi gözden değil de PEygamberin Selefi Salihinin gözüyle okumaya başlarsa (Zalimin yanında değilde Mazlumun yanında olursa) kaybettiği prestijini tekrar kazana bilir.
Yani işi berbat eden iranın şimdiki yöneticilerinin izlediği basiretsiz tutumlar Lübnan Hizbullahınıda yuvarladı gitti.
Selam ve Dua İle Tekbir Rab Allah'a Emanetiz.
Bu çizgiyi tutturamadıklarından Baas ile, Kemalistlerle, Apocularla, Ulusal (Faşist) Solcularla bir arada durmaktadırlar Hatta bunlara serenatlar bile dizecek hezeyanlara sapmaktadırlar. Bir zamanlar Özgür-Der’e yakın duran ama mazlum-zalim çizgisini bilemeyenlerin bu hale nasıl düştüklerine ibretlerle bakıyoruz.
Yanıtla (0) (0)Önemli bir soru sormuş Ceren Kenar ve cevabını da vermiş. Anlayanlar için önemli vurgular içeren bir yazı. Düne kadar hepimizin kahramanı Hizbullah'ın bugünkü başarısı niye bizi sevindirmiyor? Ne oldu, neden uzaklaştık?
Yanıtla (0) (0)Çünkü bu silahların yarın ne için kullanılacağından o kadar emin değiliz. Aynı İHA'ların Suriyeli mücahitleri gözetlemek ve katletmek için de kullanıabileceği endişesi ister istemez akla geliyor ve sevinemiyoruz. Birileri bu manzaradan gerekli dersi çıkarmalı!
Sevgili İran ve onun lobisi kendi çizdiği çerçevede “emperyalist kutuplaşmada safınız neresi?” diyerek bir ikilem oluşturuyor. Oysa “mazlum-zalim cepheleşmesinde nerede duruyoruz?” deselerdi bu ikilemi aşarlar Yahudi ya da Hristiyan olmanın haricinde yol olduğuna işaret buyuran Kur’ân yolunda çeşitli emperyalist kutuplar arasından sıyrılıp sırat’ı müstakim’e yaklaşma durumları olurdu.
Yanıtla (0) (0)Bunların yerine mehdi beklentisinin şişirilip şişirilip gerçeklerden koptuğu, rüvayet karmaşası arasından kendilerine bahaneler buldukları gayb avcılığı ile sürekli (tıpkı neoconlar gibi) armageddon hayalleri ile kitlesini uyuşturmakta adalet ve iradeye dayalı hak-batıl ayrımını önyargı ve kör kehanetlerle engellemektedirler. Suriye’de Türklerin karışıklık-fitne çıkaracağı, sonra Şam’da deprem olacağı sonrada Batı ülkelerinde büyük çalkantılar olacağı kehanetleri ile uyutulan bir fanatiğin zulmü idrak etmesi imkânsız hale gelmektedir. Şu kesin ki had safhaya çıkan Ehli Kitaplaşma ve kehanet geleneği bu ekol’ü gittikçe Yahudilere benzetmektedir.
Yanıtla (0) (0)Bu durum sadece Şia coğrafyasına mahsus olmasa da (Açık konuşalım diğer bazı konularda görüleceği gibi benzer sebepler Sunni, Selefi ve Modernist bütün ekollerde de gözlenmektedir.) zulüm ekseninde şu anda o kanatta sıkıntı daha barizdir. Ne yazık Şii coğrafya devrimin ardından Saddam’a yakın durarak İran’daki mustazaf harekete cephe alan karşı kanadın durumuna düşmüştür. Üstelik o dönemde Şia haricindeki kanatlarda ciddi itirazlar olmasına rağmen günümüzde Şia coğrafyası kurumsal ve yığınsal homojenlikle daha tutucu tavra sahiptir. (Kusura bakmasınlar Şia’nın kendini kritize edemeyeceği daha katı mezhebi Kur’an dışı inançları vardır.) Bırakın Şia akidesine dalanları onlara siyaseten biat edenlerde bile katı, anut ve özeleştiriye kapalı durum gözlenmektedir.
Bunu belki muhalifler başarabilir, ama bu yakın tarihte mümkün görünmüyor. Öyle ki güven kaybının dibe vuracağı hatta araya kan gireceği (ki bu Suriye’de kısmen başladı) süreçte gittikçe zorlaşan gidiş hayra emanet değil. Bütün dünyada olduğu gibi Kur’an mesajına dayalı köklü bir ıslah’ın ve mustazafların yanında olacak bir adalet anlayışının olmadığı durumlarda gidiş te kötü olacaktır.
İran ve Hizbullah’ın İslam dünyasındaki itibar kaybını teknik, askeri ya da başka şeylerle karşılamaya çalışması Yıkılmadan önceki Sovyetlerin Uzay yarışı, Olimpiyat başarıları, milyonluk Kızıl Ordu gösterilerine benziyor.
Yanıtla (0) (0)Bunun yerine mazlumların yanında yer alıp, Beşar gibi diktatörlerden beri olduğunu ilan etse. Afganistan ve Irak gibi coğrafyalarda ABD ye karşı savaşanları karalamayı ve hatta onlara karşı ABD ile kirli ilişkileri terk etse. Süperler cephesinde Rusya ve Çin’e yaranacağım diyerek Çeçenya, Uygur, Tibet gibi bölgelerdeki özgürlük savaşçılarını terörist diye lanse etmekten vazgeçse belki kırgınlıklar ve güven yavaş yavaş azalacaktır ama en önemlisi düşmanlığın artmasını azaltacağı kesindir.
Tabi bunu yapabilmesi için kendi içindeki ciddi mezhep fanatizmi, ulusalcılaşma, bir çeşit ruhbaniyet olan Molla Hiyerarşisi ve donuk-sloganik tolumsal ıslahı elden kaçıran totaliter yapısını aşması gerek.