HAKSÖZ-HABER

2009 yılından beri devam eden Hizb-ut Tahrir davasında karar açıklandı.

Yargılanan Müslümanlardan Süleyman Uğurlu, Serkan Kaya, Ercan Tekinbaş, Ali Dikici ve Hakkı Eren hakkında “Hizbu-t Tahrir Terör Örgütü üyesi olmak” suçundan 7 yıl 6 şar ay hapis cezası verilirken; Celil Cengiz, Murat Kalkan, Kazım Yıldırım, Yakup Özdemir, Sefa Karslı, Murat Seven hakkında “Terör Örgütü propagandası yapmak” suçundan erteleme kararı verildi. Mehmet Ali Özdil ve Mümin Seçim ise beraat etti. Ayrıca Süleyman Uğurlu’ya 6136 sayılı yasaya muhalefetten 5 yıl hapis 6 gün adli para cezası cezalandırılması karara bağlandı.

Hiçbir silahlı bir yönelimi olmamasına rağmen İslam’ın hayata hâkim olması ve hilafet talep eden düşünsel etkinliklerinden dolayı Müslümanların ağır cezalara çarptırılması ülkedeki hukuk garabetini bir kez daha gözler önüne serdi.

Toplamda 12 yıl 6 ay ceza alan Süleyman Uğurlu, karar hakkında Köklü Değişim’e şöyle konuştu: 

“Allah’a hamd olsun ki Allah katında suç olan bir fiil işlemedik. Bu nedenle de anlımız ak, başımız dik. Asıl suçlular halkın inançlarıyla çelişen kanunlar çıkartanlardır. Bizler ya dinimizin bize emrettiğini yapacaktık ya da mevcut yasalara uyarak bundan vazgeçecektik. Bu nihayetinde bir tercih meselesidir ve bizler dinimize sadakat göstermeyi tercih ettik. Bu tercihimizden ötürü pişmanlık duyacak da değiliz. Bizlere böylesine ağır cezalar verenlerden de, bu haksızlığa susanlardan da hiçbir şey beklemiyoruz. Bizim tek beklentimiz Rabbimizin bizlerden razı olmasıdır. Biliyoruz ki bizim O’ndan başka yardımcımız, destekçimiz yok. Şükürler olsun ki hesap günü var ve o hesap gününde bizler kimlerden şikayetçi olacağımızı gayet iyi biliyoruz.”